gelecek kaygısı

insanı yiyip tüketen, 2 yıl sonrasında bile ne yapacağını bilmeden yaşanan günlerin sonucudur.
lise-üniversite çağından ziyade otuzlu yaşların arefesinde başlayan psikolojik buhrandır.

çoğumuz lise-üniversite çağımızı hatırlarız aklı beş karış havada üniversite bittikten sonra şirketler kurup alanlarımızın en iyisi olacağımızı söyler dururduk.

iş hayatına atıldığımız anda daha yolun başındayız ileride daha iyi olacak hele bir askerliği de aradan çıkartayım deriz. askerden de döneriz ama konjonktür bir türlü istediğimiz gibi şekillenmez.

iş başvurularında sorarlar 2 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz diye. işte o zaman başlar her şey. ben bir düşünüp geleyim demek gelir içinizden ama hiç gerçekleşmeyeceğine iyice emin olduğunuz hayallerinizi sıralarsınız.

sonra her yalnız kaldığınızda geleceğinizi düşünür hayallerinizin hiçbirini gerçekleştiremeyeceğinizden korkarsınız. sonra tekrar bir daha bir daha düşünürsünüz. ardından hayallerinize engel olacak her şeyden(bkz: evlilik) (bkz: çocuk) korkar hayatınızı iyice boka sararsınız. toparlayamazsanız sonu çok kötü yerlere gidebilir.