gaziantep

/ 5
Gastronomi kentidir evet ama öncesinde sanayi kentidir her ay türkiyenin yüz ölçümü kadar halı üretimi yapılır bu şehirde kurumsallaşma namına birşey olmasada yine iyi birşey hala sanayisinde ustalar ve kralcılar teknik kadrodan üstündür gözünüzün önünde battık diye ağlayan patronun gözününzün üstünde eşine audi hediye ettiğini görürsünüz tamam bu heryerde var ama bu şehirde tamamında var

İnsanları yerlileri kendi içine kapanık ve hepsi zengin sülalesidir kapalılığın en büyük örneği 60 bin kişilik üniversitesi olmasına rağmen üniversitenin bulunduğu bölgeye tışkışmış olmasıdır çünkü dışardan yerleşik olarak gelen sevilmez Gaziantep’te misafirperverlik ayrı anlatmak istediğim ayrı misafirseniz krallar gibi ağırlanırsınız ama misafirseniz

Halkının büyük çoğunluğu haftasonu mangal ve piknik için çalışır hatta söz vardır bununla ilgili antepli 6 gün çalışır 7. Gün yer diye

İnsanlarda gösteriş merakının hat safhada olduğu bir memlekettir mimarlar ve dekorasyocular bu yüzden iyi para kazanırlar abi mekanızmalı perdenin ilk kullanıldığı yer burası daha ne anlatayım

40 yıl öncesinde bile daha modern olan şehirde şu an bilindik alkollü mekan bulamazsınız üniversite civarına yıllardır alkol ruhsatı verilmez mesala ki pavyonlara özel fuarın olduğu bir memleket burası

Belediyesiyle ünlüdür mesala özel şirket gibi çalışır kendisi bina yapar kendisi ticaret yapar ha bide çinden yüz yıllık kredi çektiğine dair söylentileri vardır

Siyaseten eskiden ülke için kilit nokta iken (sebebi terör bölgesi sınırı terör hiç olmadı gaziantepte) artık eski öneminde değildir sebebi eski kaliteli siyaset kadrosunun kalmaması ve anteplinin siyasetten uzaklaşıp paraya dalmasıdır bürokraside de önemlidir mesala ankara ve istanbul valilerinin çoğunun yolu antepten geçmiştir sebep yine aynı kilit nokta

Sayabileceğim bir çok şey var gazianteple ilgili doğma büyüme buralı olmama rağmen sevmem burayı ha bir de unutmadan eğer Gaziantepte damak fetişti yaşamak istiyorsanız halka sormadan bir yerlere gitmeyin imam çağdaş halk tarafından çok sevilmez antepte bir laf ile açıklayayım demek istediğimi

Antepte kebap yiyeceksen restorandan değil sinekli (harbi sinekli) mahalle kebapçısından yiyeceksin kimse yazmamış ama sabaha karşı beyran içmeden de gitmeyin sadece sabaha karşı olan birşey o yüzden gün içinde akşam yemeyin yediğinizde beyran olmaz yutturmuşlardır benden demesi
geçen yıl mayıs ayında ziyaret etme şansı buldum. çok güzel bir mutfağı var fakat bir zaman sonra et yemekten mide krampları geçirebilirsiniz. her yemeğin içine antep fıstığı koyuyorlar, mutfak sanatları akademisinde antep fıstıklı çorba ikram etmişlerdi; çok kremalı bir çorbaydı içememiştik ama onun dışında çok leziz yemekler yeme imkanımız olmuştu. antep'e ait anılarım sanırım yemek ve çok çalışmak ile sınırlı, sımayli.
bu şehre gelenler bilir, burada diyet ya da kararında yemek gibi durum, sözkonusu değildir. en iyisi, kendinizi akışa bırakmaktır. sabah kahvaltı ile başlayıp gece yatana kadar geçen sürede yemeden ve içmeden Gaziantep'ten ayrılmak mümkün değildir.
gidip de midenizi kucağınıza almadan dönüyorsanız bir terslik vardır, gittiğinize yazık olmuştur.
Yakınında yaşadığım şehirdir kendisi. İzmir’e okumaya gittiğim zamanlar buradan uçağa binerdim. He bir de baklavası aşırı lezzetli
Gaziantep denildiğinde, aklıma, önce yemekler, sonra bir hocamız (Gökçe Çöçel ) ile yaptığımız gezi geliyor. Yemekleri anlatmaya gerek yok, mükemmel. Hocamız ile gezmek ise başka. Şehrin tarihi ile ilgili yazılara baktık, ardından, hoca ile gezerken, hoca şehri anılarıyla birleştirerek anlattı. Farklı bir gezi deneyimi oldu.
Dün akşamdan beri yağan yoğun kar dolayısıyla şehirden çıkışlar valilik kararı ile durdurulmuş. Otobanda kalan araçlar dünden beri kurtarılmaya çalışılıyor ancak hala çok sayıda mahsur kalan araç ve insan varmış.
video
bir egeli olarak gittim, gördüm, yedim. gerçi her şeyi yiyemedim. benim hatam da temmuzda güneydoğu'yu gezmekti. kilo alırım dediğim geziden 2 kg vererek ayrıldım. sebep o sicakta, deli gibi gezmem.
aşağıda yazacaklarım iki kisi için bir porsiyon olarak söylenmiştir.

1. gün: otele yerleşme. (anadolu evleri: tavsiye etmiyorum. odalar çok küçük. sadece eski bir konakta kalma hissi güzel)
- katmerci zekeriya usta'da 2 kisiye 1 porsiyon katmer yanında süt...hayatımdaki ilk katmer yiyisimdi çok da güzeldi ama nolur kahvaltıda yemeyin antepliler. akşama kadar beni bir kesti. yemeklere bakakaldim, yiyemiyorum anasini satayım. dedim allah'ım antepteyim ve yemek yiyemiyorum, nolur yardım et. su katmeri sindirsin bünyem. tüm gün üzülerek gezdim.

- saat akşam 5 gibi çıtır lahmacun'da lahmacun. güzeldi evet, ama aklımda kalan bir lezzet olmadı.

- elmacı pazarı güllüoğlu: 1 kare baklava. çok güzeldi gerçekten ama ben söbiyetciyim.

- akşam yemeği imam çağdaş ali nazik. katmer yüzünden hala yemek yiyememe durumu devam. iki kisiye bir porsiyon söylendi. gerek mekan, gerek temizlik, gerek alaka, gerek ali nazik 10/10... ben biraz salaş değil elit seviyorum sanırım.

2. gün
- kahvaltı metanet lokantası beyran : sevdim, güzeldi. az acılı söyleyin. sabah ağır gelebilir.

- öğle yemeği küşlemeci halil usta küşleme: gerçekten çok başarılı. hele o salata. küşlemeyi kenara itip salataya bayılan ben gibi biri var mıdır bilmiyorum. kendimden geçtim resmen. tekrar antep'e gitsem de bana su salatadan verin desem...

- tatlı zeki inal şöbiyet: alın iste bir 10/10 daha. mekan daracikti, beğenmeden oturdum masaya. söbiyetin de tipi garip geldi. ilk lokmayı ağzıma aldığım an dedim allah'ım bu neee? o an söbiyetle izdivaca talip olabilirdim. bir tane yiyeyim dedim, kalan 3ünü sardirdim. yollarda yedim görmemiş gibi... görmedim ne var. cafelerde bile şöbiyetimi yedim. adamlar diyor o kadar sevdiysen ye ye. hatta bir suriyeli geldi onu nerden aldin dedi bozuk bir türkçe'yle. artık yerken nasil kendimden gectiysem.

- son akşam yemeği kalenin ordaki ciğerci mustafada ciğer: o kadar kalabalık ki bütün antep orda. dumanından uçaklar piste inemeyecek. öyle bir duman öyle bir yoğunluk. bu kadar insan yanılıyor olamaz dedim ama ciğer çok kötü. iri iri yapılmış. sakın gitmeyin. ben 2 tanecik yedim kalanı oteldeki kediye sardirdim. oteldekilere diyorum mustafa'dan ciğer aldim kediye. adamlar şok. kedi gevis getire getire yedi.

tahmis kahvesi, papirüs cafe, eski plak cafe ve tarihi kır kahvesi gidip beğendiğim cafeler.

bence antep'te yapılacak etkinlik olmadığı için millet kendini yemeye vermiş. devamlı yiyorlar. her an her dk yiyorlar. dünyaya yemek için gelmişler.

akşam bir canlı müziğe gideyim desen yok, alkollü mekan desen sınırlı, sehirde elbise giydiysen kadınlar da dahil dik dik bakıyor.
şehirde inanılmaz bir kalabalıklık var ve demografik yapısı katledilmis. 3 kisiden 4ü suriyeli. eskiden görmek lazımmış.
daha iyisi için (bkz: mardin)
canımmmm memleketim. her ne kadar orda doğup büyüyüp yaşamasam da memleketim işte :d uzun yıllar sonra geçen sene sonbaharda arkadaşımla yemek üzerine haftasonu için gittik. yemekler gerçekten harika, canım annemin yemekleri kadar lezzetliydi. sırf yemekleri için bile gidilir. gitmişken zeugma müzesi, antep kalesi, hamam müzesi ve tarihi sokaklarda gezilir. gitmeden önce yanınıza mide koruyucu ve rahatlatıcı almanızda fayda var. biz şirehan otelde kaldık. merkezde tarihi bir otel çok güzeldi.
/ 5