eskişehir

ahh bir de küspe kokusu olmasa.

sabahları 'dıt dırı dıt dıt , dıt dırı dıt dıt, dırı dırı dıt dıt , dırı dırı dıt dıt' şeklindeki melodiyle herkesin kulaklarının pasını sildiği kalabak kamyonları, şehri ortadan ikiye(tepebaşı-osmangazi) ayıran ve akşamları çimlerinde oturabileceğiniz(kirletmemek koşuluyla) porsuk çayı, haftasonları erken saatte mükemmel serpme kahvaltılar yiyebileceğiniz ve akşamında da canlı müzik dinleyip içeceğinizi içebileceğiniz barlar sokağı, tarihi odunpazarı evleri, şehir merkezinden uzaklaşıp kafa dinleyebileceğiniz ve yemyeşil çimlerine uzanıp masal şatosu korsan gemisi vs gibi yapılarını görebileceğiniz savoza parkı, pek bilinmeyen ve gizli kalmış kanlıkavak parkı, şehir merkezine yakın anadolu üniversitesi ve üniversite caddesi, uzak osmangazi üniversitesi ,gereksiz ve sırf gösteriş uğruna yapılıp her vakit içi hınca hınç dolu olan ve şehiriçi trafiği allak bullak eden minicik tramvayı bulunan, her yerin yürüme mesafesinde olduğu öğrenci şehri. ancak 5 senelik üniversite hayatı boyunca esnafının pek öğrenci dostu olduğunu düşündürtmeyen şehir.ayrıca bu şehirde yaşayan öğrencilerin yaklaşık %40 ı açıköğretimden adalet okuyordur ve 2 yıl sonra hukuğa geçiş yapacaktır

mutlaka çibörek, ekler ve profiterol yenmesi gereken şehir.

Kalabak suyu içen Eskişehirde kalır sözü yüzünden evimde sadece erikli su içtiğim guzel ama küçük şehir. Her yeri bildiğiniz için kendinizi gerçekten güvende hissediyorsunuz. Ama şu sıralar araba ve trafik kirliliğinden hemen gitmek istediğim bir yer haline dönüştü

6. yılımı geçirdiğim canım şehir. kampüsten çık üniversite caddesi boyunca şööyle bir yürü. esnafı bile aydın güzel şehrimin. savur başını barlar sokağına müziğini dinleye dinleye karış doktorlar caddesi kalabalığına, sıyrıl kenardan adalara porsuğu dinle, getir arkadaşlarını al çekirdeğini çimenlere yayıl çal gitarını miss. yerlere çekirdek çöpünü atma büyükerşen kızar sonra.

üniversite okumaya gelip şehirden ayrılamayanlar kontenjanından katıldığım soğuğuna lanet okuduğum ama iki gözümün nuru özgürlüğümün şehri.

İyi kötü çok fazla anımı içinde barındıran, değerini çok sonra anladığım cağnım şehir.
Eskişehir'i gezmeliyiz kafasında olanların gittikleri ilk yer Sazova'dır ama bana gelen misafirlerimi hiçbir zaman oraya götürmedim bunu da belirteyim.Aldım onları barlar sokağı'na, adalar'a, konsept kafelere, balmumu müzesine falan götürdüm.Ulaşım konusuna gelirsek eğer şehrin diğer ucuna gitmiyorsanız her yere yürüyerek gidin arkadaşlar.

Gitmeyi çok istediğim fakat gidince misafir kalabileceğim bir arkadaşım olmadığındanda gidemediğim henüz kötüleyenine denk gelmediğim bir yer
Not: günübirlik gezilerden hoşlanmıyorum

9 sayfa boyunca sadece bir defa Emirdağ muhabbeti geçmiş üşenmedim baktım.
Ayrıca,
4 yıldır bulunduğum ama yurdumun giriş saatlerinden dolayı gece ortamlarını tam bilmediğim fakat gündüzleri bile çok güzel olan şehirdir.
Karum' daki tostu övmüşler ama karumun yanındaki balkon kafeye hiç gitmemişler galiba diyerek gerekli önerimi de yapayım başka anlatacak şeylerden bahsetmemize gerek yok çünkü her şeyden bahsedilmiş zaten

Her sene geldiğimde sürekli yürüdüğüm güzel memleketim özledim .