erasmus
hayatında bir daha asla o kadar mutlu olamayacağını bilmek kadar üzücü bir şey yok heralde. ayrıca sevgiliniz varken gidiyorsanız ya da sevgilinizi gönderiyorsanız ay bizim ilişkimize bir şey olmaz demeyin. olur çünkü. erasmus yuva yıkmaz istemedikçe, ama en sağlam iradeye sahip insanların bile neler yapabileceğini görmüştür bu gözler. ayrıca birkaç erasmus tanımı vermek isterim:
kız kıza/erkek erkeğe oturuyoruz: karışık oturuyoruz
odadayım nerde olcam bu saatte: partideyim
ben yatıyorum: partideyim
şarjım bitmiş: partideyim
sen bana güvenmiyo musun? neyse şimdi tartışmak istemiyorum: partideyim
günaydın: odaya yeni geldim
kız kıza/erkek erkeğe oturuyoruz: karışık oturuyoruz
odadayım nerde olcam bu saatte: partideyim
ben yatıyorum: partideyim
şarjım bitmiş: partideyim
sen bana güvenmiyo musun? neyse şimdi tartışmak istemiyorum: partideyim
günaydın: odaya yeni geldim
Work and Travel gibi, bu programa da katılmış birisi olarak uzun uzun yazacağım. Rez alıyorum, şimdilik özet geçeyim.
Erasmus programını bizim ülkede ki insanların hepsi gezmek olarak görüyor ve haklılar. Kimse derslerin yoğunluğundan, kredi uyuşmazlıklarından, uygulama sınavlarından ve yabancı dilde yapılan sunumlardan bahsetmemiş. Şimdilik bu özet kısmında bende bahsetmeyeceğim. Erasmus programının benim lügatımda ki tanımı: Seyahat okulunun birinci sınıfıdır. İlk bu programda yurtdışına çıkar çoğu öğrencimiz. İlk defa pasaport çıkartır, ilk defa uçağa biner, ilk defa yabancı bir ülkede otelde kalır. Gezmenin zehrini erasmus programında alır kişi. Ondan sonra devamı gelir. İkinci sınıfa geldiğinde thy yerine rain air'ı öğrenir. Otel yerine hosteli. Üçüncü sınıfta ise otostopu, couchsurfingi, helpx'i workaway'i öğrenir. Seyahat okulu 5 sınıftan oluşuyor. 5'in sınıfta olan bir Türk, Gürkan Genç. Bir kanadadı Jean Béliveau.
Devamı gelecek.
Erasmus programını bizim ülkede ki insanların hepsi gezmek olarak görüyor ve haklılar. Kimse derslerin yoğunluğundan, kredi uyuşmazlıklarından, uygulama sınavlarından ve yabancı dilde yapılan sunumlardan bahsetmemiş. Şimdilik bu özet kısmında bende bahsetmeyeceğim. Erasmus programının benim lügatımda ki tanımı: Seyahat okulunun birinci sınıfıdır. İlk bu programda yurtdışına çıkar çoğu öğrencimiz. İlk defa pasaport çıkartır, ilk defa uçağa biner, ilk defa yabancı bir ülkede otelde kalır. Gezmenin zehrini erasmus programında alır kişi. Ondan sonra devamı gelir. İkinci sınıfa geldiğinde thy yerine rain air'ı öğrenir. Otel yerine hosteli. Üçüncü sınıfta ise otostopu, couchsurfingi, helpx'i workaway'i öğrenir. Seyahat okulu 5 sınıftan oluşuyor. 5'in sınıfta olan bir Türk, Gürkan Genç. Bir kanadadı Jean Béliveau.
Devamı gelecek.