datça

/ 2
Daha ilk okula giderken okuduğum Datça da kamp yapan izcileri anlatan bir hikaye kitabından oldukça etkilenip büyüyünce buraya kesinlikle gidicem dediğim ve üzerinden geçen uzunca bir süreyle beraber unuttuğum en son bu yaz randoom gezerken yolumuzun kesiştiği ege denizi ile akdenizi birbirinden ayıran cennet.
2 sene evvel otostopla marmaris’e gittiğimizde datça’ya da upramayı düşünmüştük fakat çok uçta kaldığı için gidememiştik. gidip görmeyi istediğim yerlerden biri. Muğla’daki her yerin kendine has bir dokusu var.
Marmaris ve Bodrum'un yanında üvey evlat gibi kalmış, muhteşem koyları olan ve konumu itibari ile çakal tiplerin gelmediği süper tatil yeridir.
Datça yerine gökovayı tercih ederim. Daçya çok pahallı.
sanıyorum ki ulaşım zor olduğundan çok kalabalık olmayan, kaş ile birlikte en tatlı tatillerin yapılabildiği ege ilçesi. havası mis, bükleri mis, denizi mis; tek dileğim çok endüstriyelleşip bodrum'a dönüşmemesi.
Otostop çekmek sandığınız kadar zor değildir,
akvaryum koyu da muhteşemdir ama lütfen gidip de içine sıçacaksanız gitmeyin.
çevre bölgelerinin birbirinden uzak olduğu, otostop çekmenin de bir o kadar zor olduğu muhteşem yazlık kesimdir. marmariste yaşamama rağmen datçaya karşı sempatim çok farklıdır. özellikle knidos antik kentini, palamutbükü sahilini görmeden gitmeyin derim. ilkbahar ve yaz başlarında 1 haftanızı datçaya ayırıp doyasıya yaşamanızı, kafa dinlemenizi tavsiye ederim.
can yücelli duvarını sevdiğim, akvaryum koyunda yaptığım kampla kendimi geldiğim yerdir.
her yerde boy boy keçi afişlerinin olduğu dondurmacılar diyarı. yalnız fazla tüketirseniz acaip kafa yapıyor. öyle ki 3 kız arkadaş o kafayla ilk günün akşamı yemeğe gittiğimiz meyhaneyi arayıp garson kaldırmıştık. değişik bi tatildi vesselam.
/ 2