çok gezen mi bilir çok okuyan mı

/ 4
bunun gezmekle de okumakla da alakası yok. bunun yaşamakla alakası var.
gezerken etrafına bakıyor musun? gerçekten bakıyor musun ama! görüyor musun olanı biteni, yaşayanı, yiteni. ders alıyor musun, heybende, heybe mi kaldı mk, sırt çantanda biriktiriyor musun bunları... işte o zaman öğrenirsin ve bilirsin.

okumak da keza aynı emeği gerektirir öğrenmek-bilmek için. özüne ineceksin, sindireceksin ve daha bir sürü şey.

yani yaptığın şeyin hakkını verirsen, o senin öğretmenin olur. kitap olsun yol olsun mutlaka bir şeyler öğrenirsin.

başlığa bunca açıklamadan sonra şimdi dönebiliriz işte:
yolda öğrendiklerinin çokluğu, kitaplardan gelenlerin ağzını burnunu kırar.
şu cümleye sürekli takılmışımdır. ama benim kanaatimce "gezen gördüğünü, okuyan anladığını bilir."
bence kafii.
ikisini harmanlayan insan diye cevaplandırılabilecek soru hedesi.örneğin ne kadar antik roma hakkında bilgin olsa da bir antik kente gitmeden onu tam olarak kavrayamazsın tam tersi de geçerli bir şey bilmeden gittiğin yerin de tam olarak anlamı olmaz.
Buna en güzel cevabı İlber Ortaylı seyehatnamesinde veriyor "yolda okuyanbilir" bkz: www.instagram.com/yollaradusenadam
farklı şeylerdir, uzayla alakalı gezerek bişey öğrenmek cidden zor mesela.
/ 4