ankara

/ 31
heryerde bulabiliceğiniz sokakları olan bi şehir bi özelliği yok...
bulamayacağınız şey ankara yaşadıklarınızdır
tunalısı bahçelisi seğmenleri güzel ama basit yerlerdir
buyüzdende başka şehirden gelen insanlar pek bi özelliğini göremezler ayırt edemezler
ama bi ankaralının gördüğü şey farklıdır ankarada
hani diyor ya erkin baba;
''Kaldırımların dili yok, onlar söylemez
Biz soyleriz bunları nasıl çiğnediğimizi
Sabaha karşı fırından ekmek alıp yediğimizi
İçtiğimizi, sevdigimizi, sevildigimizi
Aslında bir hikayemizi anlatmaya kalksak
Zamanin beyni durur, denizler kurur''
ankaralılar iyi bilir sabahlara kadar göt olup acıkıp sabahın ayazında daha güneş bile ışımamışken ekmek almayı
daha ileriye götürenlerimizde vardır
örneğin sabahın 6.30 da seğmenlere kahvaltı niyetine kebap söyleyenlerimiz adres isteyince adam abi sen seğmenlere getir biz seni buluruz diyenlerimiz de var.... sağolsun abilerde kıyağını yapmıştı :D
ve daha niceleri oyüzden anlayamamanız normal ankarayı sevenleri
(bkz: e bu mendili icat edene)
soğuğu sinsi sıcağı samimi memlekettir. orada büyümemiş isen sevmek zor gelir.
geçen günlerde host olduğum bir arkadaş daha önce ankara ile ilgili hiç bir şey araştırmadığını,gezilecek görülecek doğa harikaları olup olmadığını ve onu etkileyebilecek şeylerin neler olduğunu sordu.aklıma anıtkabir ve seğmenler ve birkaç müze geldi.onun dışında çocuğa bol bol bina ve avm gösterdim.bilmiyorum belki de sorun bendedir,bir güzellik göremiyorumdur 20 yıldır yaşadığım şehirde.bana göre çok daalbenisi olmayan bir şehir ankara.
Hayatımda sadece iki kez gittiğim, yalnızca bir kez konakladığım, Türkiye'nin gördüğüm en doğusu olan şehir. Zamanında bir kule vardı, ilk gittiğim sefer çıktığımda bu ne boktan şehir deyip geri inmiştim. O gün bu gündür sevmem.
memur ciddiyetine sahip gri şehir.seveni çok sever,sevmeyeni deniz yok yeaaaa diye ağlar.kaç kalp kırıklığı ile yakılan sigaranın dumanını rengiyle kamufle etmiştir bilinmez.

istanbul'un en çok ankaraya dönüşünü seviyorum(bkz: behzat ç.)
memleketim, kimi zaman nefret etsem de 2000 yılından beri ege'de yaşadığım için değerini geç anladığım toprağım.

şimdi ankara bozkırın ortasında bir şehir. başkent olmasaydı ve onca yatırımı almasaydı inanın hakkari'den bir farkı olmazdı (burada hakkari'yi küçümsemiyorum)

annemden dinlerim hep eski ankara'yı. kendisi 1950 doğumlu. doğduğu köy şuan mahalle olan karacakaya ankara merkeze 20 km. dibinde sayılır ama o zamanlar. anlatırdı ki , köyün tepesine çıkıp yoldan geçen arabaları sayarlarmış. bir günde toplasan 3-5 araba geçermiş. düşün ankara'nın dibindesin ve sene 1960 falan. hani böyle bir şehirden gelişmiş bir ankara'ya uzanan zaman 20 yıl falan. 80'lerin sonu 90'ların başında globalleşen dünyada angara bir anda ilgi odağı oldu. atakule gibi yapılar, kocatepe camiisinin altındaki beğendik, şimdi aile yaşam merkezi olan büyük hosta, 90'lı yılların sonunda açılan ve şimdiki adı ankamall olan migros. bir şehir düşünün bu süre içinde köyden hallice bir başkent iken metropol olmaya aday olsun. işte bu yüzdendir ki ulus ve civarı cumhuriyetten izler taşırken yukarı çıkarken hacıbayram ve daha yukarısındaki ankara kalesi ve etrafındaki gecekonduları görürsünüz. kızılay 90'lı yıllardaki o güzel günlerinden uzaktır. gerçek ankaralılar bilir ki kızılay o dönemin taksiminden daha güzel bir yerdir. şimdi? terör olayları nedeniyle o eski günlerini 2 yerde mumla aramaktadır. bazıları çıkıp " ya ankarada doğa yok her yer bozkır" bunu diyen insanlar bir beypazarına, kızılcahamam'a gitmemiştir. ankara etrafında doğa ile başbaşa kalacağız o kadar çok yer vardır ki, lan ben bunları neden duymadım dersiniz. hayır istanbul'da yaşayan, gram yeşillik görmeyen adam gelmiş ankara'ya bozkır diyor. farkında mısınız bilmiyorum ama etrafınızda adam gibi yeşillik olarak bi belgrad ormanı kalacak bundan 20 yıl sonra. her yer adım adım peşkeş çekiliyor. ha yukarda allah var, bi boğaz kurtarıyor o da nereye kadar? sırf deniz var diye, ki ona da giremiyorsun, bir şehri yerip diğerini yerin dibine gömmek de ne kadar akıl kârı orasını size bırakıyorum. kısaca ankara, sevenin ölümüne sevdiği sevmeyenin ise sevemediği bir şehirdir. yaşanmışlıktır, cumhuriyettir, atatürktür!
Bu cumartesi gerçekleşecek olan neobeat etkinliğine otostop çekeceğim güzel, canlı şehir.
Hani şair demiş ya "Ankara'da aşık olmak zor." bence Ankara'dan aşık olmadan ayrılmak zor
Ayazı ile meşhur, kedi gözlerini simge olarak kullanan, bol yokuşlu ilimiz.
/ 31