adana
Şehir dışında gururla Adanalıyım dediğin zaman, "sizin memlekette güneşe ateş ediyorlar mı gerçekten ? " Diye soruyla karşılaşmaktır.
hem tarihi hemde doğal alanları geniş olan insanının samimiyet dolu olduğu şehir, Adana kebap yiyip ve acılı şalgam içmeden dönülmeyecek şehirdir.
Tek sorunu 50 kuruş isteyen tirreklerdir.
hem tarihi hemde doğal alanları geniş olan insanının samimiyet dolu olduğu şehir, Adana kebap yiyip ve acılı şalgam içmeden dönülmeyecek şehirdir.
Tek sorunu 50 kuruş isteyen tirreklerdir.
ne yazık ki kamp alanları açısından pek iyi değildir. iyi olması için de çalışmaların yeterli olduğunu düşünmemekteyim.
uzaktan eğitim dolayısıyla memleketimde yani adana'dayım ve bir hafta sonu kampa gitmek için tüm (evet bulduğum tüm) kamp alanlarını aradım ve hepsi kapalıydı. ormanda ise kamp yapmak tehlikeli geliyor çünkü güvenlikli olmayan bir çevrede hiç rahat edemiyorum.
uzaktan eğitim dolayısıyla memleketimde yani adana'dayım ve bir hafta sonu kampa gitmek için tüm (evet bulduğum tüm) kamp alanlarını aradım ve hepsi kapalıydı. ormanda ise kamp yapmak tehlikeli geliyor çünkü güvenlikli olmayan bir çevrede hiç rahat edemiyorum.
yeme-içme denilince akla gelen fahri memleketim. et yemekten sıkılmam derseniz günlerce kalabilirsiniz.
kebabın her türlüsü var ve hayvanın her yerinden yemek yapmayı başarmışlar.
insanlar çok samimi ve rahat. hiç anlatıldığı gibi sürekli kavgaya hazır insanlar yok. yol sorduğumuz polis memuru karşıya geçelim diye trafiği durdurmuştu mesela. bir kişi de durup bunu sorgulamadı. bindiğimiz dolmuş yolun ortasında durup büfeden çay aldı, yine kimse bu durumu sorgulamadı. dünyanın en normal şeyi gibiydi.
bence herkes yılda en az 3-4 gün adana'ya gidip sinirlerinden arınıp gelmeli.
bu arada sıcağı da dedikleri kadar var. hatta daha bile fazla. ekim ayında güneş yanığı oldum.
yapılacaklar listemde büyük saatin oradaki kebapçılara gidip rakı eşliğinde kebap yemek var. inşallah en kısa sürede yeniden gideceğim.
kebabın her türlüsü var ve hayvanın her yerinden yemek yapmayı başarmışlar.
insanlar çok samimi ve rahat. hiç anlatıldığı gibi sürekli kavgaya hazır insanlar yok. yol sorduğumuz polis memuru karşıya geçelim diye trafiği durdurmuştu mesela. bir kişi de durup bunu sorgulamadı. bindiğimiz dolmuş yolun ortasında durup büfeden çay aldı, yine kimse bu durumu sorgulamadı. dünyanın en normal şeyi gibiydi.
bence herkes yılda en az 3-4 gün adana'ya gidip sinirlerinden arınıp gelmeli.
bu arada sıcağı da dedikleri kadar var. hatta daha bile fazla. ekim ayında güneş yanığı oldum.
yapılacaklar listemde büyük saatin oradaki kebapçılara gidip rakı eşliğinde kebap yemek var. inşallah en kısa sürede yeniden gideceğim.