#tüm zorro9 başlıkları

bu olay bana çok ilginç gelmiştir hep, ülke içinde havalı ve prestijli mesleği vardır ama yurtdışında sıradan biri haline gelir . (bkz: avukat)
birleşmiş milletler genel sekreteri’nin kadına karşı şiddete son vermek için tüm dünyayı bir araya getirmeyi hedefleyen "unite" kampanyası (end violence against women campaign).

tüm dünya devletlerini, bm kuruluşlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve bireyleri 25 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı 16 günlük aktivizm kapsamında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemeyi ve ortadan kaldırmayı amaçlayan kampanyadır.
slow food hareketi, 1982 yılında roma’nın en önemli meydanlarından biri olan piazza di spagna’da ilk mcdonalds’ın açılmasına verilen büyük tepki şeklinde ortaya çıkıyor.

hareketin kurucusu carlo petrini liderliğinde bir grup, açılışı tabaklar dolusu italyan makarnası fırlatarak protesto ediyorlar. bu işletme onlar için sanayi devrimi sonrasında hızlanan yaşam temposunun ve bilinçsizleşen yeme alışkanlıklarının temsilcilerinden biri olduğundan, ona karşı yavaşlığı ve yerelliği savunuyorlar.

akdeniz ülkelerine yayılan bu hareket elbetteki türkiye'ye de uğradı. izmir'de köy kooperatifleri de bu harekete destek vererek geleneksel lezzetleri şehirdeki insanlara aktarmaya başladılar. umarım güneydoğu anadolu da bu harekete katılır ve muhteşem türk mutfağını tanıtma fırsatı olur.
bilemiyorum çok seçenek arasında kaldım;
nejat işler, ozan güven, engin günaydın, haluk bilginer, erdal beşikçioğlu..
doktorluk mesleğinin zorluğunu kabul ediyorum ama hangi meslek kolay ki? özellikle insanlarla sürekli muhattab olmak zorunda olduğunuz işler mental olarak çok yorucu oluyor.

devlet hastanelerinin yoğunluğu da bütün bunlara eklenince hastayla empati çok düşük seviyelere iniyor.derdini anlatıyorsun hiç yüzüne bile bakmadan reçeteye ilaç karalayıp gönderiyor.

hastalıkla ve tedaviyle ilgili bilgi vermek yok. ayrıntıya girmesine de gerek yok; ne oldu,neden böyle oldu ve ne yapmalıyızı söylemesi 2 dakikalarını alır.

özel hastaneler de ilgi adı altında ne kadar gereksiz test yaptırabilirizi düşünüyorlar. sıfır tıp bilgisiyle anlıyorsun yani gereksiz testler istediğini,o derece. ticarethane.

keşke herkes işini iyi yapsa ..
evet 70 suriyeli ailenin ülkelerine döndüğü açıklandı, baya gönderilmiş ya birden göndermeseydiniz bu kadar, sınırda izdiham falan olur.

onlar suriye'ye varmadan, onların nüfusu kadar suriyeli çocuk doğmuştur ülkede. bide bunu haber olarak veriyorlar. acayip gerçekten.

gönüllü geri dönüşte ısrar ediliyor ama kimse burdan gönüllü olarak ülkesine dönmez. 2-3 milyon kişinin geri dönüşü sağlanacaktı. zorunlu geri dönüş yaptırılmalı, özellikle büyük şehirlerdeki mültecilere.
mantıklı kadındır, eğer yakışıyorsa saç bakımı daha kolay saçtır ve çoğuna da yakışıyor.

bu 'saçlarına nasıl kıydın' olayı da saçma. sanane birader kökü onda değil mi yine uzar.yok efendim, depresyona mı girmiş. he canım sadece depresifler kestirir saçını.

bide; erkek kısa saçlı olmalı kadın uzun saçlı olmalı toplumsal kuralına ilk kim karar verdi acaba? neden yani?
ilk çağlarda imkan yoktu hepsinin saçı uzundu kadının da erkeğin de. biri çıkıp hayır abi böyle olmaz deyip bu saçmalığa karar verdi kesin.
açıklamaya göre 2018 yılı içerisinde 137 bin kişi ülkeyi terk ederek yabancı bir ülkede yaşamaya başladı. bunların çoğu kısmı 30 yaş altı yani genç nüfus. bunların çoğu ise kalifiyeli ve donanımlı insanlar.

ülkenin bu politikaları devam ettiği takdirde sıradan bir ortadoğu ülkesine dönüşmemiz çok uzun bir süre almaz.
asıl adıyla koulrofobi, yani palyaço fobisi, palyaçolardan korkma durumudur.

bence de korkutucular, yani en azından komik olmadıkları kesin, tabi film ve dizilerdeki çok yaygın olan katilin,hırsızın palyaço kılığında olmasının da bunda payı büyüktür.
(bkz: joker abimiz hariç)