#tüm strayed-bird entry'leri

beşiktaş- midyeci ahmet. bilmeyene önerilir arkadaşlar. koku- tad sanki kokoreç yemiyormuşçasına kamuflaj ediliyormuş gibi. valla ben öyle hissettim, ve çok iyiydi
ağlarken iki elinle sarılırsın bardağa, üşüdüğünde de nefesi verirsin çaya ki buharı vursun yüzüne. kahkaha da ise çabuk biter anlamazsın. bir gün ayrı kalsan çaysadım dersin sinirini buna bağlarsın. evet evet çayında bir karakteri kalbi var bence. çabuk sevilip kolay unutulamayanlardan.
almanca deyince iki şey aklımda niyeyse '' ahzoo diye bi tepki var o bide naynn'' ikiside pek popüler ama orda
4 yıl boyunca içinde olmuşumdur. olay sadece pratikte. yani biriyle konuşmakta. okulda suriyeli yakın arkadaşım vardı. ben ona türkçe o bana ingilizce öğretirdi. çok ekmeğini yedim hem arkadaşın hem bu olayda ingilizce öğrenmenin. burdan teşekkür ederim
bu hayatta unutulan değil iz bırakan ol demişler. ankaranın soğuğu bu söze uygun nitelikte
bazı şarkıların sözleri yazılmadığında istemsizce kendi kendime söyleniyorum. '' yaa off neden yazmamışlar ki, ama hep yazarlardı'' diye. kıymetlilerdir
kültürlerini yakın bulduğum, dizileriyle popüler bulduğum, insanı sıcak, ülkesi soğuk (insanı ve ülkenin güzelliği ön plana geçiyor tabi). acayipp tatlı mı tatlı ülke. ''sarange south korea''
kalp bulutlu değilse yağmur boşuna,
sen yine gazelini dök
mırıldanarak;
çocukluğum, hayatımdan düşen
ilk yaprak!
haydar ergülen
ne yaparsan yap ne geçmiş geri gelir, ne sorunlar düzelir, ne bir insan değişebilir. gönül gönüle değince insan değişir derler-yalanmış.
velhasıl elinden artık hiçbir şey gelmez zaten. olanları önceden severek izlerdin şimdilerde ise vazgeçerek. sıkı sıkıya tutmamalı insan bir şeyi
empire records, the road within, lizbona gece treni, frida, before sunrise, biri ve diğerleri(yeşilçam), peekay, mary and max, seven pounds, the bucket list
aklıma gelenler