#tüm skatty başlıkları

4:20, 420, 4/20 olarak da adlandırılan kenevir günü ve saatini temsil eden rakamlar bütünüdür. Bende kuzenimden öğrendim.
(bkz: adamlar) en güzel şarkısı E Tabi'nin içerisinde geçen bir söz.
Artık sadece kendi yoluma bakarım mottosunu hayatıma yerleştiren cümledir.
1974 İzmir doğumlu efsane bas gitarist. Dün Ankara CSO Ada Sahnesi'nde ilhan erşahin's istanbul sessions konserini izleyince bir kere daha anladığım ve çok başka kafalarda bu adamlar diye içimden düşünmeden edemediğim on numara beş yıldız müzisyen ve hatta sanatçıdır kendisi.
tıklım tıklım dolu anlamına gelen Erdoğan'ın popüler olmasını sağladığı kelimedir. 32 yıllık ömrümde bu kadar oynana bir dil görmedim arkadaş ya.
Dave bayley tarafından oxford'da kurulmuş bir ingiliz saykodelik pop grubudur. Fifa 21 oynayanların maç önü ve aralarında bolca duyduğu ama adını bilmediği o güzel şarkının sahibidir. 'heat waves' dinlemeyenler için de önerimdir.
Borussia Dortmund'un norveçli milli futbolcusudur. Hazır tüm dünya Mbappe ile kıyaslayıp, göklere çıkarıyorken yazayım da sonrasında hatırlatırım. Mbappe gibi bir yıldızı nasıl bu adamla aynı seviyede görüyorlar hala anlamıyorum. Tamam Haland çatır çatır şuan gol atıyor ama bu hem oynadığı lig hem oynadığı takım sayesinde olduğunu düşünüyorum. Lewandoski'ye bakıp hayran olurken, Ronaldo stilinde forvetler görüşmek bu adamı nasıl beğeniyorsunuz anlamıyorum. Bence gerçekten A+ bir oyuncu olamayacak seviyede... Adamda yetenek var ama en üst seviyeye çıkmak için yeterli asla olmayacaktır. Hatta 26-27'lerde maksimum Lazio, Roma, Athletico Madrid, Arsenal seviyesinde kalacaktır. Barcelona ve real Madrid gibi kulüplerde yıllarca oynayabilecek seviyede olduğunu hiç düşünmüyorum. Neyse çok gömdüm ama harbiden oyun stilini hiç beğenmiyorum
Bu ligde bir şeyler ''var'' diye düşünmeme ve artık futboldan da soğumama sebep olan olaylardır.
Bir sporsever olarak başta futbol ve basketbol başta olmak üzere birçok spor aktivitesini düzenli olarak takip eden biri olarak haftada hiç yoksa 10-15 futbol maçının özetini kahvaltı yaparken veya boş vaktimde izlerim. Hele ki bol gollü maçlarsa Türkiye ligi, premier lig, Serie A, Bundesliga olsun bu liglerdeki maçlara mutlaka bakarım.

Benim için rutin bir alışkanlık olduğu için biraz fazla dikkat eder hale geldim. Hakem hataları, futbolcuların oyun durumları, kim ne yapıyor diye dikkatli izlerim. bu hafta öyle bir şey dikkatimi çekti ki oturup araştırdım.

İşte belki benim komplo teorimdir diye de yazmaya karar verdim. En azından tarihe not düşmüş olayım sevgili sözlük.

Önce biraz bilgi vermek istiyorumki olayın kahramanlarını bilmeyenler için.
Yeni Malatyaspor özellikle Adem büyük, Umut bulut yüzünden takip ettiğim, gaziantep ise bu seneki güçlü oyunu ve sumudica'nın (eski teknik direktörleri) gidişinden sonra Sa Pinto neler yapacak diye dikkatle izlediğim takımdır. Bu iki takım da dışarıdan bakınca çok popüler olmayan ve her hafta oynan sıradan anadolu takımları maçı gibi bir maç için 20 Mart Cumartesi günü karşılaştı.

Hafta sonu olmasından dolayı maçı biraz takip edebilidim ve çok ilginç hakem kararları ile şaşkınlığa uğradım. Olaylar daha maç öncesi başlıyor. Maçın hakemi mert güzenge süper lig tecrübesi hiç olmayan ve çiçeği burnunda genç bir hakem. Var'da ise bu seviyede 100'lerce maç yönetmiş, Avrupa'da bizi temsil etmiş tecrübeli hakemlerimizden birisi bulunmakta.

Yıllardır hakem kadrosu ve seçimleri ile eleştirilen hakem komitesi ve tff baskılara dayanamayıp sanırım hakem ekibini revize etmek istemişler ki böylesine genç bir hakeme yol açmışlar. Bu noktada pozitif bir bakış açısı ile kesinlikle desteklediğimi de belirtmek istiyorum. Ama yazımın başında da söylemiş olduğum gibi bu işte bir iş ''Var'' düşüncesi aklımdan çıkmıyor.

Maçın genç hakemi karşılaşma içerisinde akıl almaz hatalar yapıyor ve Var bu hataları düzeltmiyor. Aynı şekilde ''var'' dan inanılmaz hatalı kararlar çıkıyor ve maçın hakemini yanlış yönlendiriyor. Yılların tecrübelisi Fırat aydinus'a güvenen bu genç hakemde tecrübesizlik ve güvensizlik korkusu ile bu kararları kabul etmek durumunda kalıyor. Burada sistemin kendisinin ne kadar çürümüş ve kötü bir halde olduğunu çok net görebiliyoruz.

Akşam 22.30 sularından özeti tekrar izlemek için her zaman yaptığım gibi ''beinsport'' un sitesine girmem ile aklımda tilkilerin dolaşması bir oldu.
Aynı saatte başlayıp (16.00) ve biten Göztepe-Sivasspor maçının özet görüntüleri yüklenmiş fakat Y.Malatyaspor-Gaziantep FK maçının yüklenmemiş. Önce biraz zaman geçsin belki yoğunluktandır diye bekledim. Sonrasında 19.00'da oynanan ve saat 21.00 civarında biten maçın Trabzonspor-Ankaragücü maçının bile özetinin yüklendiğini fakat hala benim maçın özetinin yüklenmediğini gördüm. Bu sefer aklımda 2.tilki dolaşmaya başladı.


Sonrasında biraz daha araştırma yaptım ve Gaziantep FK'nın twitter paylaşımlarını gördüm. Olayın ne basında ne kadar yer aldığına bakmak için bir baktım, kimse tepki vermemiş. Maçtan sonra federasyonun stadyumda bulunan ''kamera eksikliği'' ile ilgili bir açıklamasına denk geldim. bu haftaya kadar 14 maçın oynandığı ve hiçbir sorun olmayan veya bizim bilmediğimiz kamera sorunları böyle bir maçta ortaya çıkıyor.

Yerler mi?

Orasını bilemicem ama benim burnuma pis kokular gelmeye başladı. Şimdi soruyorum.
Acaba hakem kadrosu içinde eski-yeni arasında bir korku oluşumu mu var?
Yılların tecrübesi Fırat Aydinus zaten son yıllarım bana bir şey olmaz diyerek, bu genç hakemi yemek mi istedi?

Fırat Aydinus gerçekten formsuz da bu yapı içinde güçlü durumda da ondan mı kimse bir şey diyemiyor? Ki bence artık bırakmalı, 47 yaşına geldi ve hiçbir zaman o üst seviyede devamlılık sağlayamadı!
Peki federasyona ve yıllardır bu çarkın en büyük aktörlerinden birisi olan ve Erman Toroğlu’nun yedikleri bokları bolca yüzlerine vurduğu yayıncı kuruluşa ne demeli?

Her hafta her maçı anında yayınlayan kuruluş bu maçı neden yüklemedi? Ekran görüntüsünü de paylaşıyorum ki siz de görebilin.

Kendisinden sonraki maçları bile yayınlarken bu maçın özetini neden sadece haber başlığı içine kondu? Acaba herkes izlemesin de olay olmasın diye mi ya da nasıl olsa unutulur o zaman yükleriz diye mi?

Sıradan bir lig maçı için bu kadar düşünülür mü diyenler olacaktır ama benim gibi bir futbol sever için gerçekten mide bulandırıcı bir durum ve yakın bir arkadaşımın da dediği gibi ‘’bu ülkede zevkle takip ettiğim aktivite bu kaldı. Ona da umudumu yitirmek istemiyorum’’ İşte dostlar durum böyle olunca ve hiç olmayan aktörler bir araya gelince insan kendini tutamıyor.

20 mart y.malatyaspor gaziantep fk maçı olayları - skatty-nqLDD

Beinsport anasayfada üst akışta tüm maçların özet linki bulunurken bu maçın yer almıyor.

20 mart y.malatyaspor gaziantep fk maçı olayları - skatty-y5y6T

Özetler sayfasında yine tüm maçların linki varken bu maçın sonuç ibaresi bile yok.

20 mart y.malatyaspor gaziantep fk maçı olayları - skatty-0Daov

Google'a Yeni Malatyaspor Gaziantep FK yazınca 28 Kasım'da oynanan maçın linkine yönlendiriyor.

Konunun takipçisi olacağım...
tim burton efsanesi ile daha çocukken tanışmama sebep olan filmdir. Henüz 7-8 yaşlarımdayken kanal d'de akşam sineması olarak gösterildiğinde izlemiştim. Film, tim burton'ın sonraki işlerinde bu yeteneği arşa çıkacak olan hayal kurdurma, korku, komedi gibi hisleri o kadar iyi hissettiriyor ki hayran olmamak elde değil. Hala izlemeyen var mıdır bilmiyorum ama izlemediyseniz mutlaka öneririm. Bu arada 2.si gelecekmiş heyecan ile bekliyorum.
Ali Sunal'ın sunuculuğunu ve yapımcılığını üstlendiği ki kendisine de yıllarca hiç gülememediğim televizyon programıdır.

Eğer bu entryi geçen seneye kadar yazmış olsaydım böyle söyleyebilirdim. Pandemi döneminde dalga geçerek izlemeye ve gülmeye hatta bölüm bölüm takip etmeye başladığımı fark ettim. Acaba benim mizah anlayışım mı kötüydü düzeldi ya da bu program mı kötüydü düzeldi diye düşünmeden edemiyorum. Ama sanıyorumki kadrosunun daha oturaklı ve iyi oyuncular barındırması sanırım görüşümün değişmesinde etkili. Bunu şöyle bir örnek ile benzeştirebilirim. 'çok güzel hareketler' in Oğuzhan koç, Eser yenenler zamanındaki hali çok iyiydi ama ondan sonra ne yapsalar tutmadı. Bunda da tam tersi gibi geliyor.