#tüm odalarda-nicksizim entry'leri

yaz dönemi belgrad'a,şu anda sofya'ya,kısmetse 2018 yılının 6. ayından sonra da bükreş'e gidecek olan tcdd'nin balkan seferinin adıdır.istanbul halkalı'dan yataklı ve kuşetli olarak iki tip vagonla hareket eder.
denemiş biri olarak söylemeliyim ki hoşsohbet kondüktörleriyle,müthiş konforlu yataklı vagonuyla,üstüne bi de trenle seyahat etmenin muazzam keyfiyle tam bir şükelladır.şiddetle tavsiye edilir.
gülmek.bazen dakikalarca,böğüre böğüre,yarın yokmuş gibi gülmek.
şimdiki gülüşlerimiz o yıllarla aynı değil.
sadece kadın yazarlara seslenecektim,sonra dedim taciz başlığında bile sexist davranmayalım.hadi herkes bir anısını paylaşsın,kendi çapımızda bir farkındalık yaratmaya çalışalım.ilki benden:
bir arkadaşımın ahbabı olan,amca yaşlarında birinin evinde yemeğe davet edildik.ufak tefek hoşbeşten sonra adamın bakışları falan bi kötü geldi,o yüzden sokuşturabildiğim her yere babama ne kadar benzediğini,zaten onun yaşlarında olduğunu falan sokuşturup durdum.lakin adam mesajı alacağına daha da bi gaza geldi sanki,gerekli gereksiz dokunuşlar,iltifatlar falan.
arkadaşıma huzursuzluğumu anlatıp gidelim de diyemiyorum,çünkü aleni hiç bir şey yok,kanıtım yok.taciz olaylarının en pis tarafı bu işte.adın gibi biliyosun,anlıyosun,lakin birine anlatmak istediğinde komik duruma düşebiliyosun."bana bakışlarını beğenmedim" desen ne saçma mesela.
neyse amca havaya girdikçe girdi,bir ara kulağıma eğilip "çok seksisin" diyecek kadar kudurdu.o noktada artık zınk diye kalkıp açıklama yapmadan o evden çıktım,peşimden gelip gelmemeyi arkadaşıma bırakarak.
şimdiki aklım olsa ağzının ortasına tokatı da patlatırdım halbuki,niye yapmadıysam.
bu işler hep böyle doğup büyüyo işte,onun şusu,bunun busu deyip bir noktaya kadar sineye çekiyoruz.çekmeyelim arkadaşlar,bu yaratıkların büyüyüp serpilmesine izin vermeyelim.
bağırmak falan iyi şeyler değil eyvallah da,sen öfkeden köpürürken karşıdakinin tüm sakinliğiyle piremses piremses tavırlar takınmasına ne demeli?allah düşmanıma vermesin.
sevgilim.arkadaşımdan anlayış beklerim.ben ona gösteririm öyle bir durumda(yani sanırım).
meğer benim de alttaki yazara soracaklarım varmış efenim,buyrunuz:
hayatta kalmak için yapabileceklerinizin sınırlarını hiç düşündünüz mü?insan eti yer miydiniz örneğin?
kimse kusura bakmasın,film kötü.
bilirkişi değilim,seyirci olarak beğenmeme özgürlüğümü kullanıyorum.
sahneler,oyunculuklar,replikler,set,velhasıl herşey o kadar doğallıktan uzak geldi ki hiçbir duygu geçmedi.
tek güzel olan şey hikayenin kendisi.ha bir de koreli küçük kız.
şu ana kadar gördüğüm en güzel göl olduğunu düşünmüştüm.vaha gibi,bir masaldan fırlamış gibi.