#tüm murat-sahin başlıkları

enişte'min makine mühendisi olarak 1 haftadır orda olması ve bugün istanbul'a gelmesiyle gerçekleşen olaydır.
yarın'dan itibaren hemen tüm haber kanalları ülkemizin hemen dibinde gerçekleşmesiyle depremin bize de ciddi mesajlar verdiğini açıklayıp, tartışıcaktır.
hiçbir baba bu programları izlemek'ten asla sıkılmayacaktır.
yaralılara şifa, ölülere allah'tan rahmet diliyorum, ırak'ın ve dünya'nın başı sağolsun.
hayatım boyunca anlayamadığım ve asla içine giremeyecek olduğum olay'dır. 0.7 ucu olan var mı diye bağırdığınızda size en hızlı dönüş yapan kişidir. genellikle amfide hoca'nın hemen önündeki sırada ya da bir arkasında oturan ayşe, merve, aynur ya da fadime'dir. hocanın dediği her şeyi kendileri anlayabilicekleri şekilde not ederler. konu tekrar etmek en büyük hobileri, sınavdan 2 hafta önce hayatla tüm ilişkilerini kesmekse en büyük aşkları'dır. genellikle ders aralarını sınıfta geçirirler. arada değişiklik olsun diye koridor'un sınıf kapısının hemen önündeki kısmına çıktıkları da olur. sınav zamanı not istediğinizde başarı durumunuza göre sizle not paylaşırlar. eğer ona rakip olabilicek biriyseniz asla not istemeyi düşünmeyin, kızla aranızı da açarsınız, ancak daha çok geçme derdi olanların en büyük yardımcılarıdır kendileri. onları çok sevin, arada kalem, silgi ya da 0.7 uç hediye edin. tabi amacınız geçmekse :)
ertem şener adlı şaklaban'ın sunuculuğunu üstlendiği bir futbolcu bir gazeteci bir hakem ve bir adet de futbol yönetim kadrosundan oluşan ekibi vardır, bayılıyorum bu programa.

futbol dışında her şeyi konuşurlar, aslında futbol programı değil bir show'dur. Show'un başını da Rasim Ozan çekmektedir
Bu hikayeyi okumalısın;
Şimdi olay şöyle gelişti efenim hemen giriyorum; Kotor'dan Budva'ya 3 gece önce geldim. Malum burda Euro kullanılıyor ve her şey çok pahalı. Bir Türk restoranına gittim ve hamakla sabahlamak için güvenli bir yer sordum, tabi o zaman şehri tanımıyorum. Restoran sahibi 'ne sabahlaması ya sen gel benim misafirim ol' dedi. Ben çok mutlu oldum falan derken neyse Sedat amcayla eve geldik, muhabbet ediyoruz. O, bu, şu derken konu konuyu açtı. Çocuklarından bahsederken 'benim oğlum da şarkı söylüyor' dedi. 'Aa ne güzel hobi olarak mı?' dedim 'Tabi tabi hobi olarak' dedi. 'Sesi güzelse bir yerlerde çıkabilir aslında' dedim. 'Zaten birkaç yerde çıkıyor' dedi. 'Aa nerde cafe de falan mı dedim?. 'Yok daha çok konserleri oluyor' dedi. 'Konser mi? Oğlun kim acaba tanıyor muyum Sedat amca dedim.'Bilmiyorum belki tanırsın Murat Dalkılıç' dedi. Ben şok. Hiç düsturumu bozmadan babasının evinde 3 gecedir kalıyorum. Konserleri bittiğinde o da gelip burda, benim yattığım yatakta yatıcak.
Yollar ve hikayeler çok güzel,
He bu arada Montenegro da çok güzel

Hikaye

Edit: Olay 12 Ağustos'ta gerçekleşmiş Sedat Dalkılıç sonrasında İnterrail Türkiye'ye dahil olarak birçok gezgin'i Budva'da evinde ağırlamıştır
mostar köprüsü, sadece şehrin iki yakasını değil bosna'yı da türkiye'ye bağlıyor. mimar sinan'ın öğrencisi mimar hayreddin tarafından yapılan köprü hırvatlar tarafından bombalanıp yıkılıyor ve sonra yine bizden birilerinin 'bir türk firmasının' yardımıyla yapılıyor. köprü şehir için o kadar önemli bir simge ki eski köprüden yıkılan parçalar neretva nehrinden dalgıçlar tarafından toplanıp yeni köprünün inşasında kullanılıyor. köprüyle ilgili okuduğum bir yazıda bir gezgin bu köprü için "taşlaşmış hilal" demiş, gerçekten de öyle.