#tüm minyonum-diye-mi başlıkları

şehirlerin ruhları olduğu hakikatine nailim bir süredir. gittiğinizde yağmurla karşılayanı var, civcivli sokaklarında kaygısızca dolaştıranı var, ana yurdunu aratmayacak kadar tanıdık geleni var, öpeni var, kusanı var, sarıp sarmalayanı, tırmalayanı, gündüz mezarlık gece gerdanlık olanı var. var oğlu var, var kızı var! lakin bunların arasında sinesinden yara almış gibi mahzun duranları ayrı bir yer ediyor insanın zavallı belleğinde.
Güzel Saraybosna böyle kaldı aklımda. binalarda üzerine yüz kat sıva çekilse dahi silinmeyecek kurşun izleriyle, şehrin büyük kısmını kaplayan mezarlarıyla, sokaklara sinen, tek oyuncağı paramparça edilmiş bir çocuğunkine eş kederiyle, bin yerinden yara almış ve hepsini kendi başına sarmış, tepesinde çalınan sevdalinkaları duymazdan gelen bir sevgiliden farksız.

(bkz: saraybosna)
Dört yanı karalarla kaplı olan o gönül, takvimin kim bilir hangi aralığında gitti, dağlar aştı, göller geçti ve başıbozuk bir sevdanın koynuna giriverdi.
Aynı yerden yaralanmış nicesi var lakin ibret almak da ne ola ki? ayak izinden yürüdüğümüz, yandım dedikçe üstüne odun atılmış, gazele dönmüş o zavallı sevdalıların mezarlarının üzerinden atlaya atlaya vardık nihayet aynı çöle. O güneşte kavrulduk, o kumlarda yuvarlandık, o yalancı sudan içtik, dikenler yedik dikenleeer, köküne kadar kanayan ve aman dileyen dillerimize merhamet etmeden. Nicesinin kemiklerine selam durduk, nice yılanlar doladık boynumuza, nice tozlar topraklar doldurduk avuçlarımıza.
Çölde bulduğumuz vahayı, çölde bırakmadık. Aldık, yastığımıza ortak ettik. Yastıktan yüz bulan o vaha rüyalarımıza da sızdı nihayet. Ve bu hikaye böyle can buldu, böyle can verdi.
"ismim buse", "erkeksi bayanım", "bayansı erkeğim", "erkeksi lezbiyenim", "içerdeydim abi, yeni çıktım" ve "çok deşifreyim" cümlelerinin kafamda bumerang gibi dönüp durmasına ve dilime dolanmasına sebep olmuş fenomen kişilik. keşke tanımasa mıydım dedirtecek cinsten.
(bkz: cinsel kimlik karmaşası)
kesin bilgi olmamakla birlikte bu tipler ya karşısındakine değer vermiş olduğundan ilişki sonrası bağlantıyı koparmak istemiyordur ya da yalnız kalacağı ihtimalini göz önünde bulundurarak açık kapı bırakmak niyetindedir. sadece laf olsun diye ağzını yaya yaya "arkadaş kalalım yia" diyenlerin sayısı da az değildir hani.