#tüm jormungandr entry'leri

hiç şişme yatak kullanmadım kampta, nasıl bi duygu, bilgilendirin beni ?
çok sert zeminde, matta, hatta örtünün altına yaprak döküştürüp yatmışlığım var, sanırım benim için kamptaki lüks, içilen içki, çadırın kalitesi falanla ibaret.
artık sadece ergen kalesi olarak anılan, "bu sene orayı da bi ziyaret edelim" listesinden sildiğim yerdir.
kendisiyle birlikte yaşamak kadar zor bir şeydir. hatta size tavsiyem önce kendisiyle birlikte yaşamaya başlayın. ne alaka demeyin, hemen hemen aynı şey. sevgiliyle birlikte yaşayınca bu sadece ilişkiyi değil, kendinizi ve karşıdakini sınadığınız anlamına da gelir. bir sürü hayal kurarsınız ama kendisiyle birlikte yaşamaya başlayınca hayaller / hayatlar arasında kalırsınız öyle. seyahat etmek de işte öyle bişey, hayaller kurarsınız, x'de romantik bi akşam yemeği, 3.gün y'de gezinti, 6. gün z partisi falan derken, başlarsınız seyahatinize, illaki anlaşmazlıklar olur, o başka bişey ister ya da sizin hevesle planladığınız şeyi hiç istemez hatta. sonu hüsran.
hele yurtdışı seyahati. o kadar iyi seçilmeli ki o sevgili, pişman olursunuz sonunda keşke dersiniz ben söyleyeyim.
bekletileri yüksek olan bi insan değilim ve hiç bir şey dört dörtlük değildir evet ama buna değecek bir sevgilim olmadı henüz. (3 farklı kız arkadaşımla 1i y.dışı, 2si yurtiçi seyahatlerim oldu epey, zor anam zor..)
(bkz: geldikleri gibi giderler)
nasıl ayrılmış olursanız olun, hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı gibi, bir öncekinden çok daha kısa bir ömürü olan bir ilişkinin kaldığı yerden devam etme yalanıdır.
emin olun şahsım adına konuşmuyorum, mümkün değil çünkü. gözlemlerime dayanarak söylüyorum ki, en basit, sıradan ve hatta masumca bir ayrılış olmuş olsa bile, tekrar barışmak, en kötü ihtimalle yine aynı nedenlerden ayrılış demektir. emin olun, hiç gerek yok, vakit kaybı. onun yerine hayatınıza laik ve değecek birini bulmaya çalışın çok daha iyi.
saçma friends versus'larının hala devam ettiği, 20. defa izleyebileceğim, harikalar ötesi bi dizidir kendisi. friends'le falan kıyaslamayın lütfen, gerçekten gereksiz bi dizi çünkü öteki. himym candır!
doğaçlamaların bol olduğu, tüm karakterlerinin kendi içlerinde bir dünya gösterdikleri, bazen absürt komediye varan ve yaran kült olmuş espirileri ile evlerin adeta yabancı bizimkileri durumundadır kendileri.
çok şanslıyım ki; ingiltere oldu. sevgili abim tarafından 18. yaş doğum günü hediyesi.
hal böyle olunca yurtdışı beklentim yüksek oldu başlarda. sonraları hep kendi tecrübelerim. tabii üniversite ve iş dünyasının ilk yılları derken pahalı yolculuklar yapamayışım aslında ilk deneyimim olan ingilterenin yüksek standartını epey aşağı çekmiştir. şimdi zaman zaman kendimi eksper zannetsem de, hala aç gözlülükle gitmeyi dört gözle beklediğim dolu ülke var.