#tüm gezginbiruh entry'leri

2016 yılının Eylül ayında gidip,tiksindiğim ülke. O kadar yer gördüm bu kadar can sıkıcı bi ülke daha görmedim.
Doğal güzelliklere laf etmem ama kanımca bomboş bi ülke. İçme suyu diye ne içiyorlar gerçekten anlamadım. Susuzluktan ve açlıktan çürüyecektim.Pizzalar makarnalar övüldüğü kadar değil. Dondurmaları hakkaten müthiş bu işi gerçekten hakkıyla yapıyorlar. Yerken ne zaman bitecek diye düşünüyorum (büyüklüğünden)
Peynirleri güzel. Tiramisu en sevdiğim tatlı olmasına rağmen İtalya'da hayal kırıklığı yaşamıştım. Hiç sevmedim seni İtalya. Umarım bir daha görüşmeyiz.
biz olsak sizi alırdık en canlı en samimi cümle,sırf bu yüzden aldıklarını hatırlıyorum
iyi ve kötü günde yanında olmaktan korkmayın bu kocaman +1
ciddi değilseniz,ilişkiye başlamayın
seviyorsanız,söylemekten korkmayın
sarılın,bol bol
fırsat buldukça beraber uyuyun
birlikte zaman geçirin
"seni tanıyordum.
elinde silah, komünist avına çıktığın ta o ilk günlerden beri seni tanıyordum.
önce ankara’da sonra istanbul’da ve tüm bir ülke de kana bulamadığın sokak, kahvehane, okul avlusu, fabrika önü kalmamıştı.
ev baskınları yaptın, kör karanlıklarda.
boğarak öldürdüğün arkadaşlarımın üstüne, kurşun yağdırmak marifetlerin arasındaydı. bahçelievler'de yedi canıma sen kıydın
ellerine bulaşmış insan kanıyla, yüzünü yıkıyordun her sabah.
sarkık bıyıkların, yaz-kış üstünden çıkarmadığın kara ceketin, korkak- hain sinsi, kan oturmuş bakışların, gözümün önünden hiç gitmedi.
16 mart katliamı'nda kardeşlerimin üstüne kurşun yağdıranların başında sen vardın.
1979 kışında, ankara ziraat fakültesi öğrencisi, kayınbiraderim sabit torun’u balgat’ta evinin önünde pusu kurup, yaylım ateşine tutanların başında sen vardın.
kalbura çevirdiğiniz o körpe bedendeki, yirmi bir kurşunun dört adedi, senin cinayet aletinden çıkmıştı.
maraş’ı kana sen buladın.
annelerimizin karnındaki, bebeklerimizi katlettin.
bir değil, beş değil, on değil yüzlerle canımızı ateşe verdin.
yozgat, çorum ve 93'te sivas'ta yine sen vardın.
bir dağ başında, elinde silahın uluyan resimlerini anımsıyorum,
madımak ateşe verildiğinde, "tahrik var" diyen yine senin ölüm kokulu sesindi.
korkağın tekiydin.
uçan kuştan, akan sudan, kararmış geceden, gündüz güneşten ve insan sesinden ödün patlardı.
bu yüzden olsa gerek seni yalnız başına kimse görmedi!
kuyruğunu kıstırıp, sokak köşelerine pusu kuran, uyuzluk misali yaşadın.
ardında iş ortağın onca "tosuncuk" varken, hep güvencede hissettin kendini.
bu ülke katillerini seviyor ya, seni daha çok seviyorlar!
bahçeli de seviyor seni, baykal da, tayyip de, erbakan da.
halen arkan sağlam.
ardından methiyeler düzülüyor!
yazık oldu sana yazık. ölümün böyle olmamalıydı!
ateşe verdiğin o maraş yolu, canını aldı!
çakılıp kaldın bir dağın başına.
beş santim buz tutmuş bedenin.
zavallı ürkek yüreğin donmuş!
üzülmedim.
hiç unutmayacağım söz!
aklıma faşizmin düştüğü her an, önce seni anıyordum, yine seni anacağım..."


Gülerek yaktın,donarak öldün.
Sapık herifin tekidir. 2013 yılında kendisiyle kısa süren bir twittter dm'lesmesi yaşamıştık,bir süre sonra yaşadığım şehire imza gününe gelip beni otele davet eden bir adam.
Hayatta ki en sevdiğin eylemse,arkana bile bakmayacaksın. Arkana bakarsan yola çıkamazsın.