#tüm gaplumba entry'leri

mardini diyarbakırı bilmem ama karsa giderseniz muhakkak denemenizi önereceğim şaraptır. hatta şiddetle önereceğim şaraptır.

nerde içelim peki diye sorarsanız, sanırım tek bir yerde satılıyor: hanımeli kars mutfağı. karsa yolu düşen herkes bir şekilde burayı duymuştur zaten. duymayanlar için yöresel yemekler yapan bir mekan. yemeklerinin yanında bir de Süryani şarapları var ki ef-sa-ne. içimi meyve suyu kadar rahat, hafif. ama etkisi nerdeyse rakı kadar güçlü. içimine aldanıp hızlı gitmemek lazım. cidden sağlam çarpar. şöyle söyleyeyim yıllarını içki içmeye adamış bi arkadaş çalışanlardan birine abi bu nasıl şarap böyle diye sordu. abi gayet sakin ve muzip yavaşça eğilip dedi ki gençler bu şarap Müslüman şarabı değil. yanisi muhakkak deneyin. üç kadeh için sonra kafanızı güle güle kullanın.
uludağda, oteller bölgesindeki teleferik durağının 500-600 metre kadar aşağısında kalan mevki. bakacak yoluna girdikten sonra camiye varıncaya kadar yürüyün. caminin oradan sola girin ve yol bitinceye kadar devam edin. yolun sonunda ufakça bir kaya göreceksiniz ki kendileri çobankaya olur. o kayayı göremediyseniz zor olanı başarıp yanlış yola girmişsiniz demektir; size bol şans. şayet kayayı gördüyseniz alt tarafındaki ağaçlık alana çadırınızı kurabilirsiniz. efsane güzel bir yer değildir belki ama uludağ için kamp yapılabilecek en ideal yerlerden biridir. korunaklıdır, çok rüzgar almaz. ne ormanın derinliklerinde kalır ne de medeniyetin içinde. domuz, kurt, ayı vs. gibi vahşi hayvan korkusu pek yaşamazsınız. aynı zamanda istasyona yakın olduğu için, oradaki migrostan eksiklerinizi giderebilir, kafelerden sıcak su isteyebilirsiniz. migrosun fiyatları gayet uygundur. dışarıdaki çeşmeler donduğu için yine istasyondaki tuvaletleri kullanabilir sıcak suyla elinizi yüzünüzü yıkayabilirsiniz. olur da kış şartlarında kampa gitmişseniz ve ekipmanınız yeterli değilse, çevredeki bungalov evlerden birinin penceresini yoklayın. en az bir iki tanesininki açılır. yazın karavancıların çöküp yayla hayatı yaşadığı bu evlerin, kışın tamamına yakını boş olur. yalnız içeride ateş yakabileceğiniz bir yer yok. gerçi hiçbir şey yok. ama soğuğu ciddi oranda keser. konforlu bir uyku çekersiniz. son olarak çobankayadan sarıalana giden 4-5 kmlik bir yürüyüş parkuru var. gayet keyifli bir rotadır. tavsiye edilir.
vergi, harç, haraç artık adına her ne derseniz deyin, bence bu kadar da olmaz be kardeşim parası. geçen ödemeyi unuttuğum için nerdeyse uçağı kaçırıyordum. hayır tamam bizimkiler çarkı vergiyle döndürüyorlar eyvallah da, devlet dediğimiz şey bu kadar kapitalist olmamalı be. bu kadar da olmasın yani. neyse işte siz siz olun harç pulunu ödemeden pasaport kuyruğuna girecek kadar dalgın olmayın.
sürekli bir yerlere giden ama hiçbir yere varamayan, daha doğrusu, varmak istemeyen kişidir. amacı görmediklerini, duymadıklarını, bilmediklerini aramak, keşfetmek ve yaşamaktır. olan biten her bir şeyi deneyimlemek ister. farklı insanlar, farklı toplumlar tanımak; farklı yaşamlara dokunmak ister. farklı yerlerin kışında üşüyüp farklı nehirlerin suyunda yıkanmanın hazzını bilir. amacı dünyaya ve içindeki her şeye tanıklık etmektir. çünkü bilir ki aslolan zamanın sonuna gelindiğinde yaşadım diyebilmektir.