#tüm dunyadabiryerdeyim başlıkları

ispanya'nın antalyası olarak bilinen şirin mi şirin, endülüslerden kalma yaşanılası bir şehirdir. deniz, kum güneş üçlüsünün yanına bir de latin kültürünü ekledik mi değmeyin keyfimize...
(bkz: palmiye ağaçlı şehirler)
latin ve afrika kültürünü sımsıcak bir şekilde birleştiren dans ve müzik türüdür. şarkı sözleri portekizce, yerel afrika (çoğunlukla angola) dilleri ve ingilizceden karma şekilde olur genelde. ispanyolca kizomba şarkılar da var ama portekizce kadar hareketli olmuyor. dansın odak noktası kalçalardır. genelde çift halinde dans edilse de erkek pek birşey yapmaz, dansın kalitesi kızın yeteneğine kalmış artık.
irmaos verdades, nelson freitas, c4 pedro gibi sanatçılar bu müziğin üstadlarıdır.
portekiz'in en güzel şehirlerinden biri olan coimbra erasmus öğrencilerinin uğrak yeridir ve türkiye'nin eskişehir'i diye benzetmeler yapılır. üniversitesi de dünyanın en eskilerindendir. en düzgün portekizce bu şehirde konuşulur, en güzel fado bu şehirde dinlenir. yokuşları, dar sokakları, barları, restoranları, cafeleriyle birlikte çok şirin bir şehirdir, insanı kendine bağlar, tekrar tekrar gitme isteği doğurur.
portekiz'in braga şehrinde yer alan bir tapınaktır. katolik hacıların uğrak yerlerinden biri olan bu tapınak şimdilerde braga'nın en önemli turist cazibe merkezidir. özellikle barok tarzı merdivenleri tapınaktan daha çok dikkat çeker. kesinlikle gidip görmeye değerdir, gezginlerin az bildiği yerlerden biridir.
portekiz'in kuzey bölgesinde braga'ya bağlı bir şehirdir. bu şehir aqui nasceu portugal mottosuyla portekiz ulusunun doğduğu yer olarak bilinir. tarih kokan dar sokakları, çiçeklerle süslü parkları, kaleleri, kiliseleriyle görmeye değer, gezginler tarafından pek bilinmeyen küçük ve şirin bir şehirdir. porto'dan trenle yaklaşık bir saatte ulaşabilirsiniz.
portekiz'in büyük şehirlerinden biri olan braga ülkenin dinsel merkezlerinden biridir. sırf bom jesus tapınağını görmek için bile gidilebilir. tapınağa çıkan merdivenlerin mimarisi sizi kendine hayran bırakır. sanki portekiz'de değil de uzak doğudaki bir tapınakta hissedersiniz kendinizi.
porto'dan trenle yaklaşık bir buçuk saatte ulaşılabilir. küçük bir şehirdir ve bir günde gezilebilir. eğer zamanınız varsa 25 km uzaklıktaki guimaraes şehrine de uğramayı unutmayın, pişman olmazsınız.
nena belkania’ya ait olan bu megrelce şarkı ilk olarak birol topaloğlu tarafından türk dinleyici kitlesiyle tanışmıştır ve daha sonra da kazım koyuncu’nun efsane yorumu ve gülbeyaz dizisiyle de iyice popüler olmuştur.

megrelce bilmiyorum ama birçok kaynakta didou nana büyük anne anlamıma gelmektedir diye geçiyor.

yıllar önce kazım koyuncu hülya avşar show’a çıkmıştı ve bu şarkıyı söylemişti. hülya avşar da didou nana ne demektir diye sorduğunda; “bir acı ünlemi aslında, hani yandım anam diye bağırırız ya, onun gibi birşey” demişti kazım koyuncu.
lakabı kouka olan mısırlı futbolcudur. portekiz’in rio ave takımından braga’ya transfer olduktan sonra yıldızı daha da çok parlayan forvet oyuncusu ne zaman türk takımlarına karşı maç yapsa golsüz geçmiyor, fenerbahçe ve başakşehir maçlarında olduğu gibi...
duvarlarında kız kulesi figürleri, göztepe ve bursaspor atkıları bulunan bu türk restoranlarını avrupanın büyük küçük hemen her şehrinde bulabilirsiniz.

genelde erasmus öğrencileri buraları buluşma yeri olarak kullanır.. bir nebze de olsa hasret gidermek, ince belli bardakta çay içmek için idealdir.

alternatif olarak;
uludağ kebab
efes kebab gibi restoranlar da en çok karşınıza çıkabilecek türk kebabcılardır.

bir de ali baba gibi zincirler var ama onların sahipleri türk olmuyor genelde.
ispanyolca’da kalp anlamına gelen kelimedir. içinde corazon geçmeyen ispanyolca şarkıya şarkı denmez.