#tüm dileaiit entry'leri

Hindistan'da inanılmaz güzel işleyen sistem. Bir ay boyunca! Bir ay diyorum bakın, hiçbir şekilde sıkıntı çekmeden harika insanlar tanımama sebep olan uygulama. İnsanlar o kadar güzeldi ki; evlerinde ağırlayamadıkları zaman otel ayarladılar. Otel diyorum bakın, klimasına kadar düşündüler. Hatta öyle güzel insanlar var ki, couchu hiç görmedik ama adam kendi otelinde bile kalmamızı sağladı.
Norveç bileti aldıktan 2 ay sonra firmanın operasyonel sebeplerden ötürü uçuşu iptal etti. Bize verdikleri 1 sene içinde istediğimiz lokasyona kullanabileceğimiz biletleri duyunca, Niye Hindistan'a gitmeyelim ki ? dediğimiz ve soluğu Hindistan'da almamızla son bulan Norveç hayalim ektedir.

Edit: Hala gidemedim.
Heyecandan uyuyamadığımı biliyorum ya. Zaten çanta hazırlığını da asla gece ikiden önce bitiremem. Ama biletler, vize telaşı, rota hazırlığı derken uçaktayken ' gerçekten gidiyor muyum şimdi? ' sorusu gelir aklıma. Sonra başka bir yerde olmanın özgürlüğünü duyumsarım. Keşifler, kültürler, yeni insanlar derken aslında o adrenalin ve endorfinin hiç bitmemesi çok gariptir.
Pasaportumu alır almaz yurtdışı planı yaptığımı hatırlıyorum. En yakın arkadaşımla ' Oraya mı gitsek? Buraya mı gitsek? ' diye düşünürken; Transilvanya'ya gidelim ya diye çıktık yola. Bütün Romanya'yı gezdik, büyülendik, geldik. Sonra da duramadık tabi yerimizde.

Diyeceğim o ki; bir kere yolda olmanın hazzına ulaşınca bağımlılık yapıyor. İnsan sürekli keşfetmek, gitmek, görmek istiyor.
İstanbul Üniversitesi'nde okurken, ya beklentimi karşılamadı resmen sürünüyoruz diyebilirsiniz ama mezun olduktan sonra insan çol özlüyor be. Garip bir aidiyet hissediyorsunuz okula. Bir de İstanbul Üniversitesi mezunlarına karşı ayrı bir sempatiniz oluyor, hani bu da aileden hesabı
Bir anda kendinizi yolda bulursanız eğer, ' aha ben gezgin oldum' demeyin. Durun. Bi düşünün. Eğer bunu hayat felsefesi haline getirebilirseniz, gerçekten gezgin olabilirsiniz. Öyle her ülke gezen ben bikbikbikgezgin diye bir yerlerde hesap açmasın lütfen ya. Siz sıkılmadınız mı bu durumdan?
Tanıdığım en tatlış blogger, gezgin, insan ne derseniz deyin onlardan biri işte. Enerjisi, yazıları insanı sebepsiz yere güldürüyor. Hele kendisine Matsu deyişi yok mu! Tebessüme tebessüm kattırıyor. :)