#tüm bu-galaksi-benim entry'leri

Önce kız kelimesini ele alalım. Gayet normal bir kelime. 18 yaşını doldurmamış, dişi cinsiyeti ifade ediyor. Peki kız gibi ağlama derken neden hakaret edilmiş gibi algılanıyor?
Demem o ki:
Zenci de afrikalı olan bireyleri tanımlayan normal bir kelime. Kullanım amacına, yerine göre değişir.

Tercihen, birine küfür bile edecek olsanız en azından kişiliğine edin ve cinsiyet, ırk, din, millet, coğrafya, din üzerinden genellemelerde, kötü sözlerde bulunmayın.
Gezdiği yerleri unutmamak için veya başkalarını heveslendirmek için instagramda paylaşanlara sözüm yok.
Amaaaa..
Bir yere gidip sadece fotoğraf çekilip dönenler ve o yerin kültürel birikiminden faydalanmayan kişiler, içi saman dolu kafatasına sahip olmaktan başka işe yaramıyor. Fotoğraf çekmek için gidilen yerler adı altında türlü hesaplar türedi. Fotoğraf anıdır. Anı yaratılır ve fotoğraf çekilir. Sadece takipçi kasmak ve ego tatmin etmek için yani çekmek için çekilmez.
(bkz: pesimist) neden hep kötü taraftan bakıyorsunuz ki olaya? Rica edeceğim, biraz da bardağın dolu tarafına bakın.
Saatlerce yağmurun altında soğuğun pençesinde yüzlerce aracın durmadan geçtiği bir yolda kalan kişi olarak.. eğer o abi almasa gerçekten kimse almazdı gibi geliyor.
Dünya'nın 7 harikasından biridir. Günümüze kadar gelememiş olan bu yapı için efsane olduğu da söylentiler arasındadır.

Burayı görmek benim çocukluk hayalimdi. (Hatırlayınca burnumun direği sızladı.)
İnternetin olmadığı ilkokul zamanımda.. öğretmen dünyanın 7 harikasını anlatırken Bu bahçeleri de anlatmıştı. O zaman büyüyünce gideceğim diye kendime söz vermiştim. Sonra büyüdüm ve bu bahçelerin aslında var olmadığını öğrendim. Diğer hayallerin arasında yerini almış oldu.
Yaşayanlardan: ilber ortaylı. Onun her yerde olan anılarını dinlemek ve gezdiğimiz yerle alakalı onun bilgilerinden faydalanmak müthiş olurdu. Hem yabancı dili de iyi.

Vefat edenlerden: tabi ki de Evliya Çelebi. Seyahat ya resulallah!
Dünya bizim ve biz bu dünyada sınırsız bir alana sahipken kendimizi 200 metreküp alanlarda, betonların içinde, doğadan soyutlanmış bir biçimde yaşarken korunmuş, güven içinde, huzurlu hissedebiliyoruz. Bizim 200 metreküp alanlarda koruduğumuz şeyler, göz ardı ettiğimiz şeylerden daha değerli değil.
O zaman?
Yol açık, yola çık!
Ben yaşama hakkına sahipken ve doğacağım yeri veya ırkı seçemezken beni neye göre sınırlar içinde tuttuklarını hâlâ anlamıyorum.
Ben x ülkeye vizem olmadan neden giremiyorum? O toprakları bana yasaklı kılan güç ne?
Herkesin köklerinde yasaklı kılınan bir avuç toprağın izleri varken o kültür bana ona herkese ait.
Ben bir seçim yapmadım. Yıllar önce dedemin dedesi bir seçim yaptı ve buraya yerleşti diye ben neden buranın vatandaşı oluyorum? ninelerim dedelerimin ırkından biriyle evlendi diye ben neden Bu ırka mensup oluyorum? Biz neden yüzyıllar önce yaşamış insanların seçimlerine göre yaşıyoruz?
Bana vatandaşlık verilmeden önce seçimim sorulmadı, bir savaşa girmem gerekmedi, bir kültüre yakın hissedip diğerlerini dışlamadım.
Kuzey ışıkları, izlanda'ya değil, herkese ait. Çin seddi, Çin'e değil, herkese ait.. Bütün kültürler benim için.. bütün resimler benim için çizildi, bütün müzikler benim için bestelendi, bütün topraklar benim için yaratıldı.
Ben dünya vatandaşıyım!
Bedava konserlere gitmiyorum.

Herkes ipini kopartmışcasına geliyor ve amaç eğlenmekten ziyade başka şeyler oluyor.