#tüm antabuse entry'leri
vücutta çıkabilen sinir edici doku bozukluğu. tıp dilinde siğiller, bir çeşit virüs olan human papilloma virüsü (hpv) ailesinden gelmektedir.
genelde sık kullanılan uzuvlarda (ellerde, ayaklarda vb.) oluşabildiği gibi genital bölgelerde de görülebilmektedir. dediğim gibi sinir bozucudur, benim gibi siğil olan parmağınızla sürekli oynayıp duruyorsanız bölgenin yakınındaki başka noktalarda da zuhur edebilmektedir. (kişi kendinden bilir işi)
genel olarak kendiliğinden iyileşen siğiller olmakla birlikte sizin için durumun bir çeşit strese dönüşmesi ve kurtulayım artık şundan demeniz durumunda garip tedavi metotları önerilmektedir: en bilineni elma sirkesi tedavisidir. (tabii sirke kokusuna tahammül edebilirseniz)
yok ben bu tip şeylere girmem neyse ilacı eczaneden alayım derseniz duoderm diye bir ilacı var (muhakkak muadilleri vardır), eczaneden 9.50 tl'ye tedarik edilebilir. (bunun da kokusu kötü ama elma sirkesi kadar değil)
herkese sağlıklı ve "siğilsiz" günler dilerim.
genelde sık kullanılan uzuvlarda (ellerde, ayaklarda vb.) oluşabildiği gibi genital bölgelerde de görülebilmektedir. dediğim gibi sinir bozucudur, benim gibi siğil olan parmağınızla sürekli oynayıp duruyorsanız bölgenin yakınındaki başka noktalarda da zuhur edebilmektedir. (kişi kendinden bilir işi)
genel olarak kendiliğinden iyileşen siğiller olmakla birlikte sizin için durumun bir çeşit strese dönüşmesi ve kurtulayım artık şundan demeniz durumunda garip tedavi metotları önerilmektedir: en bilineni elma sirkesi tedavisidir. (tabii sirke kokusuna tahammül edebilirseniz)
yok ben bu tip şeylere girmem neyse ilacı eczaneden alayım derseniz duoderm diye bir ilacı var (muhakkak muadilleri vardır), eczaneden 9.50 tl'ye tedarik edilebilir. (bunun da kokusu kötü ama elma sirkesi kadar değil)
herkese sağlıklı ve "siğilsiz" günler dilerim.
tanım: alice harikalar diyarında.
2 hafta sonra gideceğim ülke. yeme içme mekan tavsiyesinde bulunacak yazarların mesaj kutumu doldurmalarını rica ediyorum.
yakın zamanda türbanlı bir kendini bilmezin "kocam beni duvardan duvara vurabilir" tarzı abuk bir önermeyle gündeme getirdiği konudur.
işin aslı 1990 yapımı, başrollerinde dami moore ve patrick swayze'ın oynadığı ghost filminden gelmektedir. izlemeyenler için ilgili sahneyi şöyle açıklamak gerekir:
çiftimiz mutlu mesut bir aşk yaşarken bu aşklarını badana yaparken de devam ettirmek istiyorlar. üzerlerinde tulum birbirlerini öpmeye başlıyorlar ama yeni boyanmış duvara birbirlerini dayayıp öptükleri için üzerleri haliyle boya içinde kalıyor. (böyle olmasa daha iyi ama neyse) teknik olarak birbirlerini duvardan duvara vuruyorlar.
tabii gel zaman git zaman "duvardan duvara vuracaksın" söz öbeği çıktığı anlamdan farklı boyut kazanıyor.
antabuse gereksiz haber ajansı bildirdi.
işin aslı 1990 yapımı, başrollerinde dami moore ve patrick swayze'ın oynadığı ghost filminden gelmektedir. izlemeyenler için ilgili sahneyi şöyle açıklamak gerekir:
çiftimiz mutlu mesut bir aşk yaşarken bu aşklarını badana yaparken de devam ettirmek istiyorlar. üzerlerinde tulum birbirlerini öpmeye başlıyorlar ama yeni boyanmış duvara birbirlerini dayayıp öptükleri için üzerleri haliyle boya içinde kalıyor. (böyle olmasa daha iyi ama neyse) teknik olarak birbirlerini duvardan duvara vuruyorlar.
tabii gel zaman git zaman "duvardan duvara vuracaksın" söz öbeği çıktığı anlamdan farklı boyut kazanıyor.
antabuse gereksiz haber ajansı bildirdi.
eg0master saçma başlık dediğine göre başlık saçmadır.
"sözlükteki başlıkları seri eksilemek" gibi bir şey. çok da şaapmayın.
"sözlükteki başlıkları seri eksilemek" gibi bir şey. çok da şaapmayın.
öncelikle kavramları tanımlarken yaptığımız kolaya kaçmadan kaynaklanan abukluktur.
efendim esasen bir vasıtadan önce inip sonra vasıtaya binemezsiniz. mantıken önce binmeniz sonra ondan inmeniz gerekmektedir. yani sözün doğrusu "bindi indi" olmalıdır.
aranan butonu alta entry olarak eklerseniz sevinirim, ben de sizleri çok seviyorum.
efendim esasen bir vasıtadan önce inip sonra vasıtaya binemezsiniz. mantıken önce binmeniz sonra ondan inmeniz gerekmektedir. yani sözün doğrusu "bindi indi" olmalıdır.
aranan butonu alta entry olarak eklerseniz sevinirim, ben de sizleri çok seviyorum.
5 kasım 2006 tarihinde vefat etmiş ve yıldönümü hasebiyle pek çok sosyal medya platformunda gündem oluşturmuş, türk siyasetine yaptıkları ve yapamadıkları ile damga vurmuş devlet adamıdır.
iktidara geldiği 5 farklı dönemde öne çıkan başlıklar;
- çalışma bakanlığı yaptığı sırada işçi hakları konusundaki kazanımlar
- 71 muhtırasının şahsına yapıldığı iddiası ile partisinden istifası
- ismet inönü ile seçim yarışına girmesi ve kazanması
- 73 seçimlerinde 1. parti çıkması ve msp (erbakan) ile hükümet kurması
- 74 yılında iki aşamalı olarak kıbrıs barış harekatına öncülük etmesi (kararı erbakan verdi diye mesaj atmayın üzmeyeyim sizi)
- ülke içinde haşhaş krizi sebebiyle bd ile savaş raddesine gelinmesi
- ülkede uygulanan ambargo sebebiyle yaşanan kıtlık, doğalgaz yokluğu vb. sıkıntıları
- 77 seçimlerinde 1. parti olması ve güneş motel faciası ile 10 adalet partili milletvekilinin bakan olarak transfer edilmesi
- 22 aylık iktidarından sonra gelen azınlık hükümetinin 24 ocak kararlarına imza atması ve ülkenin neoliberal eksene girmesi
- 12 eylül darbesi ve hapis yatması/siyasi yasak alması
- eşinin kurduğu parti ve siyasi yasakların kalkması sonucu dsp'nin başına geçmesi
- erken seçime gidilen dönemde azınlık demokratik sol iktidarı sırasında abdullah öcalan'ın sırasıyla suriye, yunanistan, italya, fransa, yunanistan ve kenya ülkelerine ilticası sonucunda paket edilip ülkeye teslimi
- meşhur 3'lü koalisyon yıllarının başı olması
- yaşanan elim gölcük ve bolu depremleri
- kasım 2000 ve şubat 2001 ekonomik krizleri
- ab uyum yasaları çerçevesinde parti kapatmayı zorlaştırıcı kararın anayasada düzenlenmesi (ekmeğini akp yemiştir)
- 3 kasım seçimlerinde oy oranının %22'den %2'ye düşmesi
olarak özetlenebilir. iyi kötü yorum yapmamaya özen gösterdim. iyisiyle kötüsüyle ülke yönetiminde bulunmuştur. daha fazlasını söylemek haddime düşmez.
iktidara geldiği 5 farklı dönemde öne çıkan başlıklar;
- çalışma bakanlığı yaptığı sırada işçi hakları konusundaki kazanımlar
- 71 muhtırasının şahsına yapıldığı iddiası ile partisinden istifası
- ismet inönü ile seçim yarışına girmesi ve kazanması
- 73 seçimlerinde 1. parti çıkması ve msp (erbakan) ile hükümet kurması
- 74 yılında iki aşamalı olarak kıbrıs barış harekatına öncülük etmesi (kararı erbakan verdi diye mesaj atmayın üzmeyeyim sizi)
- ülke içinde haşhaş krizi sebebiyle bd ile savaş raddesine gelinmesi
- ülkede uygulanan ambargo sebebiyle yaşanan kıtlık, doğalgaz yokluğu vb. sıkıntıları
- 77 seçimlerinde 1. parti olması ve güneş motel faciası ile 10 adalet partili milletvekilinin bakan olarak transfer edilmesi
- 22 aylık iktidarından sonra gelen azınlık hükümetinin 24 ocak kararlarına imza atması ve ülkenin neoliberal eksene girmesi
- 12 eylül darbesi ve hapis yatması/siyasi yasak alması
- eşinin kurduğu parti ve siyasi yasakların kalkması sonucu dsp'nin başına geçmesi
- erken seçime gidilen dönemde azınlık demokratik sol iktidarı sırasında abdullah öcalan'ın sırasıyla suriye, yunanistan, italya, fransa, yunanistan ve kenya ülkelerine ilticası sonucunda paket edilip ülkeye teslimi
- meşhur 3'lü koalisyon yıllarının başı olması
- yaşanan elim gölcük ve bolu depremleri
- kasım 2000 ve şubat 2001 ekonomik krizleri
- ab uyum yasaları çerçevesinde parti kapatmayı zorlaştırıcı kararın anayasada düzenlenmesi (ekmeğini akp yemiştir)
- 3 kasım seçimlerinde oy oranının %22'den %2'ye düşmesi
olarak özetlenebilir. iyi kötü yorum yapmamaya özen gösterdim. iyisiyle kötüsüyle ülke yönetiminde bulunmuştur. daha fazlasını söylemek haddime düşmez.
başlığın uzuncana hali; sözleri çiğdem talu'ya ve bestesi melih kibar'a ait olan, önceleri erol evgin, sonrasında ise yaşar tarafından yorumlanmış şarkıdaki gözlem sonucunda her insanın ulaşabileceği mantık hatasıdır. tespitime gelince;
mevcut şarkı sözleri:
hani bir yağmur yağar da bazen
hani gök gürler ya arkasından
hani şimşekler çakar peşinden
işte öyle bir şey
şimdi mantıken saatte 300.000 km ışık hıza sahip şimşeğin önce çakması/gerçekleşmesi, sonrasında ses hızının gelmesi sebebiyle gök gürlemesinin oluşması ve en son yağmur damlalarının düşmesi gerekmekteyken bir karışıklık eseri sonucu sözler çorbaya dönmüştür.
doğrusu;
hani şimşekler çakar ya bazen
hani gök gürler ya arkasından
hani bir yağmur yağar peşinden
işte öyle bir şey
gerekli bir buton arayışı içinde olanlara şimdiden selamlarımı iletiyorum.
mevcut şarkı sözleri:
hani bir yağmur yağar da bazen
hani gök gürler ya arkasından
hani şimşekler çakar peşinden
işte öyle bir şey
şimdi mantıken saatte 300.000 km ışık hıza sahip şimşeğin önce çakması/gerçekleşmesi, sonrasında ses hızının gelmesi sebebiyle gök gürlemesinin oluşması ve en son yağmur damlalarının düşmesi gerekmekteyken bir karışıklık eseri sonucu sözler çorbaya dönmüştür.
doğrusu;
hani şimşekler çakar ya bazen
hani gök gürler ya arkasından
hani bir yağmur yağar peşinden
işte öyle bir şey
gerekli bir buton arayışı içinde olanlara şimdiden selamlarımı iletiyorum.
gerçekten yeter. burada aklı selim yazılar yazmaya çalışıyoruz siz hala ne peşindesiniz.
ergenliğinizde boğulun ne diyeyim.
ergenliğinizde boğulun ne diyeyim.
seyahat için bir günün yettiği şehirdir. istanbul'dan bu şehre teşrif etmeyi düşünen okuyu arkadaşlar için:
- pendik'ten erken saatte kalkan hızlı trene binilir, kabaca 3 saatte şehre varılır.
- indikten sonra müzeler sırasıyla gezilir, (detay detay gezileceğini varsayarak saat 14:00'e kadar müzelere vakit ayırıyorum)
- takibinde acıkan bünye için çibörek yenilmesi gerekeceği kanaatindeyim. (çiğbörek değil çibörek)
- sonra havanın durumuna göre sazovaya gidilir.
- tramvaya binilir ve çarşı turlanır. bu tip aktivite sevmeyen arkadaşlar için çarşı yürüyerek de gezilebilir diyebilirim.
- yarım saatinizi odun pazarı evlerine ayırmanız yeterlidir. (bu amaç sizi biraz bayır çıkaracak)
- nezih bir mekanda kahve içersiniz, bu sayede gerçekten bir öğrenci kenti olduğunun farkına varacaksınız.
- ilerleyen saat sizi dönüş yolculuğu için istasyona götürecektir. bitti ve gitti.
- pendik'ten erken saatte kalkan hızlı trene binilir, kabaca 3 saatte şehre varılır.
- indikten sonra müzeler sırasıyla gezilir, (detay detay gezileceğini varsayarak saat 14:00'e kadar müzelere vakit ayırıyorum)
- takibinde acıkan bünye için çibörek yenilmesi gerekeceği kanaatindeyim. (çiğbörek değil çibörek)
- sonra havanın durumuna göre sazovaya gidilir.
- tramvaya binilir ve çarşı turlanır. bu tip aktivite sevmeyen arkadaşlar için çarşı yürüyerek de gezilebilir diyebilirim.
- yarım saatinizi odun pazarı evlerine ayırmanız yeterlidir. (bu amaç sizi biraz bayır çıkaracak)
- nezih bir mekanda kahve içersiniz, bu sayede gerçekten bir öğrenci kenti olduğunun farkına varacaksınız.
- ilerleyen saat sizi dönüş yolculuğu için istasyona götürecektir. bitti ve gitti.