#tüm amnesiac entry'leri

açılın mezunu geldi. sosyal ortamı dışında çok da artısı ol(a)mayan bir üniversitedir. eskiye nazaran sosyal faaliyetlerinde çok azalma var kulüpler eskiye nazaran çok da aktif değil. erasmus ile geleni gideni de çok fazlaydı onda da muazzam düşüş oldu. bileniniz varsa 2015 şubatında yaşanan talihsiz olay üniversiteyi hapishaneye çevirdi. zaten 2013'den bu yana ülkenin kimyası bozuldu o bir gerçek fakat ege de bu olaylardan nasibini fazlasıyla aldı.

onun dışında çalışanının çoğu gevşektir bu üniversitenin. bir işinizi 10 güne zor hallederler(çok iyimserim). akademik kadrosu da çoğu bölümde sizi hayal kırıklığına uğratabilir. yine de iş yapar bir bölümden mezunsanız diplomanız değerlidir.
aslında olay tam olarak linç değil bir darp da söz konusu değil. olayı sadece trabzon halkına mal etmek de doğru olmaz. ülkede yobazlık, öküzlük çoğalıyor ve bu toplum bilerek, kasti bir şekilde yozlaştırılıyor. eğitim sisteminin dahi içini boşalttılar artık. belki de sosyal medya yaygınlaştıktan sonra her şey daha gün yüzüne çıkmaya başladı. ama çok net hatırlıyorum ki ben küçükken (evet 2000 öncesi) insanlar birbirine karşı daha saygılıydı.

olayı sadece dini boyutta sorgularsak bu olayı yapanlardan bir farkımız kalmaz. fakat bir gerçek var ki bu toplumun problemleri var, hem de çok büyük problemleri. ülke olarak ne batılı olabildik, ne de doğulu. fakat bizim kendimiz olmamız, kendimize gelmemiz gerekiyor.
barış ve özgürlük adına düzenlenmiş ve bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en güzel festivali. tribute festivalleri avrupada yapılır her sene. 2015 yazında polonya'da gitmiştik arkadaşla. o bile çok güzel geçmişti ki bu esas festivali tahmin edemiyorum.
tamamen gezgin filmleri olmasa da içinde seyahat ile harmanlanmış hikayeler bulunur bu seçtiğim filmlerde.

çocukları anlatan gezgin tarzı filmler (bkz: the goonies), (bkz: stand by me), (bkz: boyhood)

işin içine suç girince; (bkz: true rımance), (bkz: wild at heart).

ve şunları da eklemek isterim;

(bkz: mad max), (bkz: indiana jones).

bir de tim burton'un (bkz: big fish)i vardır.
şarap da seviyorsanız;
(bkz: sideways)

edit: şunu da ekleyeyim bir wes anderson klasiği olarak;

(bkz: the darjeeling limited)
beni çok sevdiğinden emin isem onu olduğu gibi kabullenirdim ben. ama madem o benim istediklerimi yapmıyor, ben de onun isteklerini biraz savsaklardım açıkçası.

ve geliyor;
efenim sevgilinizi en yakın arkadaşınızla aldattınız. sonraki tepkiniz ne olurdu?