türk milletinin üç kağıtçı olması

üç kağıtçı devlet yapılanmasının yıllar içinde halkını da kendine benzetmesi olayıdır. veya tam tersidir. halk zaten üç kağıtçıdır halkın içinden gelen devlet yöneticileri de üç kağıtçıdır. herkesin birbirini sikmeye çalıştığı bir memleket oldu türkiye. herkesin kolay para peşinde koştuğu, adam gibi üretimin olmadığı üretimde kalan 3-5 insan üzerinden geçinen milyonlarca insan yığınının yaşadığı bir ülke. dünya ya bir faydası olmayan tüketim topluluğu.
nerde o köylü milletin efendisidir diyen nesil nerde o toprağını ekip biçen nesil, nerede o atatürkün sözlerinde bahsettiği zeki çalışkan türk milleti...

edit: bu bir öz eleştiridir. ve üç kağıtçı bir türk tarafından yazılmıştır.
@gezentuccar ile surekli karsilasiyorum. Katiliyorum ve lince hazir ol diyorum. Kolay gelsin gezgin kardes
hepiniz tabiki değilsiniz ama hepinizi biraraya getirince ortaya bu çıkıyor. yurtdışından geldiniz taksicisinden, esnafına herkeste bu turistleri nasıl kondiklerim mantığı. ben 10 liralık tşirte 10 euro diyenin ağzına kürekle vurasım geliyor. bu yerlere ben kısaca tsm yani turist sevme merkezi diyorum.
ok ve yayla düşman avlarken süper güç olan, barut ve ateşli silahlar keşfedilince, tüfek icat oldu mertlik bozuldu diyen milletiz biz, maalesef buyuz.

tanım: kanımca dogru tespit.
Bunun Türk milleti ile alakası yoktur bildiğiniz üzere kürdüde çerkezide lazıda gürcüsüde üç kağıtçılığı yapmaktadır. Temennimiz başlığı açan arkadaş gibi üç kâğıtçıların ülkemizdeki tüm ırklarda kökünün kuruması ve böyle bölücü Ve sövdürücü başlıkların bir daha açılmaması yönündedir.
ülkeden kaliteli bir iş çıkmamasından çok rahat anlaşılabilir vaziyettir.hepsi değil ama günümüz sanatı sanatçısı vasat değil vasatın da altındadır.eğlence anlayışı yerlerde olan bir millettir.herşeyi para için üretir para için satar para için çalışır para için karakterini bozar bu ülkenin insanı.hiç bir siki beceremez bu ülkenin insanı çünkü her siki kısa yoldan ve kolaya kaçarak yapmaya çalışır.eline aldığı işi hakkıyla yapan gerçekten fayda/değer üretmek için yapan insanları bir kenara koyuyorum 80 milyonun 79 milyonu bu karakterdedir.babadan oğula geçen toplumsal bir yapıdır.10 kişiden sekizi yapınca dokuzuncusu bu işler böyle yürüyor demekki der.
şark şeytanı olmakla doğru orantılıdır. kafamız bundan başka bir şeye basmıyor ne yazık ki.
son yüzyıllardaki kimlik değişimlerini dünyanın en önemli ticaret yolları üzerinde kazandığına dayanarak ‘üçkağıt değil marketingdir o’ diyerek arttırdığım önermedir. ‘üçten alıp beşe satmak’ için üç beş kelam gerek degil mi ama?