Bir başka sözlükte gördüğüm "neresi rezalet, ah! keşke doğru olsa 8tl yerine 2 tl" dediğim başlıktır
Yolcunun, gezginin can dostudur.Ekonominin can damarıdır. Bir yeri tanımlamak için olmazsa olmazıdır. Esnafı düzgün bir belde asla kaybetmez.
Herkesin beyninde biranda canlanan yerler, kişiler, olaylar ve anılar vardır, hüzünlendiren veya gülümseten. mesela benim unutamadıklarım, sizinkiler nelerdir.

-11 eylül saldırısı.
-1999 uefa kupası.
-zidane'nın materazi'ye kafa atması.
-hiroşima.
-çernobil.
-sivas katliamı.
-uğur mumcu ve gaffar okan
moda çikolata dükkan-asuman
sultanahmet çiğdem pastanesi-kare mozaik pasta
4. levent taksim kristal-ıslak hamburger+limonata
beşiktaş mudurnu tavukçuluk-tavuk döner
kadıköy kasap döner-döner çeşitleri
bolu’nun doğal güzellikleriyle ünlü Gölcük Tabiat Parkı'na dağ köşkü, 25 bungalov ve göl gazinosu yapılması için 19 Aralık'ta ihale açılıyormuş. Göl kenarında bulunan konuk evi de ihale sonrası günlük olarak kiralanmaya başlayacakmış. detaylar için; haber linki
edit: ihale sonucu aylık 116.000₺ ye kiralandı.
m..ö. 64 yılında amasya'da doğmuş yunan gezgin , coğrafyacı ve tarihçi. ilkçağ'da eski dünyanın bir çok noktasını gezmiş (avrupa , asya , afrika) ve gördüklerini 17 ciltten oluşan Coğrafya adlı eserinde toplamıştır ve eserinin 7. 8. ve 9. Ciltlerinde Anadolu ve Trakya'dan bahsetmiştir. o dönem hakkında sahip olduğumuz bir çok bilgiyi strabon'un çalışmalarına borçluyuz.
güneşin teorideki kötü kardeşidir. dünyanın, 5. neslini yaşamakta olduğumuz kanıtlanmıştır. ve bu nesil bitişleri, periyodik zamanlarda gerçekleşir. bizden önceki dinazorlar ve ondan önceki bilmediğimiz diğer canlıların neslini tüketen doğal afetlerin sebebini açıklamaya çalışan bilim insanlarının ortaya attığı bir teoridir.ismini, yunan mitolojisindeki ilahi adalet tanrısından alır. kuiper kuşağında olduğu varsayılan bu kahverengi cüce veya kırmızı cüce, güneşin etrafında bir yörüngede olduğu ve ölü yıldız olduğu varsayılır. yörüngesinde hareket ederken, kuiper kuşağındaki meteorları güneşe yaklaştırdığı, daha sonra güneşin çekimine giren bu sayısız meteorun güneş sistemini bombaladığı varsayılır. jüpiter ve ayın korumasının yetersiz kalacağı, büyük bir meteor ve yanında sayısız küçük meteorla dünyayı bombalayacağı ifade edilir.

bu teori aslen mantıklıdır. sonuçta dünya periyodik bir yıkım yaşıyor. hiroşimaya atılan atom bombasının 1 milyon kat daha güçlüsünün dünyaya vurduğunu düşünün. bu da yetmezmiş gibi, etki olarak dünyanın 2 yıl karanlıkta kalması da cabası. gerçekten birçok neslin yokolmasına sebebiyet verebilir.

bu teori, doğrulanması için kuiper kuşağı dikkatle taranıyor yıllardır. fakat kuiper kuşağı, karanlık olmasından ve çok fazla gökcismi bulundurmasından ötürü, kahverengi veya kırmızı ölü cücemizin tespitini çok zor, hatta imkansızlaştırıyor. çoğu bilim insanı, eğer nemesis gerçek ve dünyamızın sonunu getirecekse, onu şimdiye kadar görmüş olmamız gerektiğini düşünüyor ama hubble gibi bir mucizeye rağmen, teknolojimiz hala çok kısıtlı. gerçek değildir ya, olmasın.
hayatınızda, birtakım şeyleri başardım diye düşündüğünüz sırada, aslında hiçbir bok beceremediğinizi gördüğünüz zamanlarda yapmak istediğiniz şeydir.

ne yaptığımı sorguladım hayatımda hep, istedim yaptım dediğim bir evlilik yaptım. (sancılı da oldu) bir iş buldum çalıştım çalışmaya devam ediyorum. (bana uygun olmadığına eminim) bir ailem var. (beni anlamadıklarına şüphem yok)

gibi gibi şeyler düşünüp sonunda ulaşacağınız nokta burası oluyor.

(içimi döktüm sözlük beni affedin)
saygıdeğer sözlük, bununla alakalı birçok farklı teori mevcuttur. burda bahsetmek istediğim aman rastgele oldu, aman allah yarattı filan değil. bahsetmek istediğim, daha çok olabilmiş olacak teorilerin en yüksek ihtimallerini tanımlamak. yani inorganik bir dünya, nasıl organik bir canlı yaratmış olabilir.

ilki, tamam gönlünüz olsun, allah ol dedi olduk.

ikincisi, yabancı bir göktaşının dünyaya çarpması ile birlikte, yaşam formunun dünyaya gelmesi. sonuçta, dünyamız milyarlarca meteorla dövüldü. hatta nemesis teorisi gayet başarılı bence. bu göktaşlarının, dünyamıza neler getirdiği birer muamma.

üçüncüsü, yine bir uzay hikayesi. canlılardan ziyade insanların hikayesi olabilecek bir teori, ama yine de burda durmayı hakediyor bence. bilim insanlarının çoğunun mars, ben ve benim gibi düşünen bilimadamlarının venüs olarak tahmin ettiği gezegende var olan yaşam, gezegenin kötü kaderi nedeniyle dünyaya taşınmış olabilir. detayını ilgili gezegenin başlığında paylaşacağım.

dördüncüsü ise yaşamın bizzat dünyada oluşmuş olma ihtimali. bildiğiniz üzere dünya milyon yıllardır şekil değiştiriyor, gerek göktaşları gerekse deprem, sel, rüzgar, sıcaklık değişimi gibi etkenlerle. dünyanın eski halinde, belki de bir mucize olan gezegen çekirdeğinin verdiği imkanla, kimyasal bir reaksiyonla ilk tek hücreli oluşmuş olabilir.

beşincisi ise, yaşamın kaynağının kökenimiz dna olması. ne şekilde oluştuğuyla alakalı detaylı bilgim yok, bilen yazsın.
güneş sistemimize ait bir gezegen. güneşe yakınlık olarak, merkür ve venüsten sonra 3. sıradadır. boyutu dünyaya göre ufak, yerçekimi de gayet düşüktür. sıcaklığı dünyaya yakındır, biraz daha sıcaktır sadece.

geçmişte, marsta yaşam olabileceği ihtimalinden sözediliyor. bununla alakalı biraz yazmak istedim açıkçası. marsta, dere kenarı olduğu tahmin edilen, geçmiş su yataklarına ait olabilecek birsürü iz bulundu. genelde düz mantık olarak, su eşittir yaşam mantalitesini izliyor bilimadamları. bunu da destekleyen çok veri var dünyada. su olan heryerde, güneş bile ulaşmamış olsa, bir enerji kaynağı bulunup bir şekilde yaşam devam ettirilmiş. heh konumuza dönersek, su varsa bile, düşük çekim gücü ve atmosferin inceliği, zaten gezegenin kullanılabilirlik ömrünü çok kısaltıyor.

dünyaya yaşamın marstan geldiği ile alakalı teoriler de mevcut. geçmişte yaşam barındırmış mı, çok merak ettiğim bir soru. umarım birgün cevabını bulabilir bilim dünyası.