2005 yılından bu yana rap müzik icra eden kişidir. #careados etiketiyle bilinir.
bütün gruplara üyedir ve aktiftir. en çok rastlanılan durum ''aa ados grupta mı?'' (bkz: interrail türkiye )
bütün gruplara üyedir ve aktiftir. en çok rastlanılan durum ''aa ados grupta mı?'' (bkz: interrail türkiye )
41 yaşındaki polisiye edebiyat uzmanı Katrin Jakobsdottir olmuştur.
kendisi varsa bir maşallahınızı alır.
maşallah.
link
kendisi varsa bir maşallahınızı alır.
maşallah.
link
hazır christmas dönemi gelmişken bahsetmek istediğim berlin bölgesi. ilçe mi mahalle mi tam olarak bilemiyorum.
kendisi berlin'in en büyük xmas marketine ev sahipliği yapan, şehir merkezinden trenle yarım saatte ulaşabileceğiniz yerleşim yeri. christmas döneminde berlin'i ziyaret etmeyi planlıyorsanız alexanderplatz'daki aşırı kalabalık ve doğallıktan uzak pazar yerine burayı tercih etmenizi öneririm.
sokaklarda dolaşıp çeşitli ülkelerin stantlarından o ülkeye ait ürünler bulabilir, sıcak şarabınızı ya da sütlü baileys'inizi içerken konser dinleyebilirsiniz.
kendisi berlin'in en büyük xmas marketine ev sahipliği yapan, şehir merkezinden trenle yarım saatte ulaşabileceğiniz yerleşim yeri. christmas döneminde berlin'i ziyaret etmeyi planlıyorsanız alexanderplatz'daki aşırı kalabalık ve doğallıktan uzak pazar yerine burayı tercih etmenizi öneririm.
sokaklarda dolaşıp çeşitli ülkelerin stantlarından o ülkeye ait ürünler bulabilir, sıcak şarabınızı ya da sütlü baileys'inizi içerken konser dinleyebilirsiniz.
Enfes bir grup ve onların bir o kadar leziz şarkısı...
youtube.com/watch?v=mVXlGb51j1s
youtube.com/watch?v=mVXlGb51j1s
x ülkesinde kendini ekonomi bakanı olarak gören şahsın arzusudur. osmanlının bile zamanında terk ettiği bir sistemi tekrar canlandırmaya çalışmaktır. halkı halka kırdırmaktır. hele ki bu özelleştirme yabancılara peşkeş çekilirse asıl seks o zaman başlar.
güzel isimlerin hepsini kapmışsınız tebrikler. avrupayı sıkça gezmiş düşük bütçeli öğrenci bir gezgin için isim önerilerinizi dinlemek istiyorum ama.
(bkz: at ağızlı)
İnsanı çıldırtır. O sakız sindirimi kolaylaştırması için üretilmiş. Sen al onu ağzına at, başkalarının rahatsız olacağını bile bile cak cak çiğne. Sonra vay efendim insanlar beni neden sevmiyor. Lan götlek.
Bide bunun başka versiyonu var. ağzını şapırtadarak yemek yemek
İnsanı çıldırtır. O sakız sindirimi kolaylaştırması için üretilmiş. Sen al onu ağzına at, başkalarının rahatsız olacağını bile bile cak cak çiğne. Sonra vay efendim insanlar beni neden sevmiyor. Lan götlek.
Bide bunun başka versiyonu var. ağzını şapırtadarak yemek yemek
Aşık oldum, hem de ansızın... yarıyıl tatilinin sonundaydık. üniversitenin ilk yılı, arkadaş grupları normal olarak değişiyor sürekli. Bi süredir takıldığım bi grubumuz vardı, 4 kıza 2 erkeğiz. ( bkz:diş hekimliği okumak ). Gruptaki bir kızla WhatsApp dan bir konu üstüne konuşmaya başlamıştık bir gece daha önce öyle bir mesajlaşmamız hiç olmamıştı. Saate bir baktım 2 saattir yazıyoruz. Bu bir kaç gün daha devam etti. Sonra sms, instagram, WhatsApp her yerden yazışmaya başladık haftalarca ve ben onunla konuşurken çok keyif aldığımı hissettim gündüzleri de kendimi hep onun yanında buluyordum, yemeğe gidiyorduk beraber, kahvaltıya, çoğunlukla onu yurduna bırakıyordum, yağmur yağdığında şemsiyeyi kendime değil ona tutuyordum, bir akşam vakti leş kömür kokusu hakimken ve biz yine yürürken boyunluğumu ona vermiştim rahatsız diye. Fazla tutumlu olan ben doğum gününde ona özel hediye hazırlatmıştım. Masa tenisinde adam akıllı kimseye yenilmeyen ben onla oynarken bir sürü set veriyordum. Kendime hakim olamıyordum, hep onu düşünüyordum, özlüyordum bazı zamanlar ondan da karşılık denebilecek hareketler, sözler alıyordum bazense beni tınlamıyordu ama genel olarak çok iyi gidiyordu ki o akşama kadar. O akşam ne mi oldu? ortak bir arkadaşımızdan telefon aldım. kızın beni aslında kardeşi olarak gördüğü temalı bir telefon. Yıkılmıştım. Böyle bir şeye ihtimal vermiyordum. Aylardan mayıstı. o hafta sonu Antalya'ya gelmiştim, havada deniz kokusu, her yer cıvıl cıvıl, akşamın çekiciliği tüm sokaklara çökmüş ve ben telefonda kalakalmıştım. Hiç bişey diyemedim, yaptığım tek şey kulaklığımı takıp denize nazır oturarak müzik dinlemekti. Ondan sonraki günlerde napacağımı şaşırmıştım, kırgındım biraz da kızgın. Madem unutamıyorum bende uzak durmaya karar verdim, araya belli bir mesafe koydum, araya yaz tatili girdi, arada mesajlaştık o kadar. sonra üniversitenin ikinci yılı başladı ben yine unutamadığımın bilincindeyim, yüzümde sahte gülümsemeler ama aklımda hep o. sağda solda değil de sadece onun gözlerinde gezinmek istediğim o. Haftalar geçti ben bişey diyemeden, taki düne kadar yemeğe davet ettim onu, çünkü bu işi bi karara vardırmak istiyordum. Yüz yüze konuşabileceğimi sanmadığım için bi mektup yazmıştım 1 sayfalık bilmiyorum çok mu demode ama o an o mektubu yazıp bitirmek istemiştim sadece Ve yemekten sonra ayrılırken verdim mektubu "bu ne?" dedi. okumanı istiyorum dedim ve gittim. 27 saat oldu ve hala daha ondan hiç bir dönüş alamadım bilemiyorum çok mu sabırsızım ama ben artık onu sevdiğimi bilmesini ve onun da bir karara varmasını istiyorum.
Her sene Sırbistan'ın Novi Sad şehrinde düzenlenen, benzerlerine göre de 1 tık ucuz olan festival. bu sene kesin gidiyorum