zeytinli rock festivali 2019 dayanışma grubu sayesinde ortaya çıkan gerçektir. Kadın erkek dengesinin sağlanamaması ve festival ruhunu yaşamak için kadın arkadaş bulunamaması gibi üzücü durumlar yaşanmıştır.

zeytinli rock festivali'nin bu yıl üzmesi - mucitos-oxP44
kişinin zevklerine göre değişen eylemdir.

kimi için sadece oturup balkonunda kitap okumaktan ibarettir, kimi için ise uçsuz bucaksız yollarda kaybolmaktır. tamamen sizin kim olduğunuz ve neyi sevdiğiniz ile alakalıdır. kim olursanız olun özgürlüğünüzü kaybetmeyin efenim iyi günler.
Seyyah-ı alem evliya çelebi'ye göre İstanbul'da yirmi yedi yüksek dağ üzere yirmi yedi (bkz: tılsım) bulunmaktaymış. seyahatname nin bu bölümü baya eğlenceli. Bu tılsımların bir kısmı onun zamanına kadar durmakla beraber bir kısmı da çeşitli sebeplerden bozulmuştur. istanbul'u gezmek eğlenceli ama sürekli gördüğümüz şeylere geçmişte yüklenen manaları görmek zaman zaman heyecan verici oluyor.

Mesela Sultanahmet meydanı'ndaki burma sütun önemli tılsımlardan biriymiş. 3 ejderhanın birbirine dolandığını gösteren günümüzde başları olmayan bu heykel, Surende adlı bir filozof tarafından şehri yılan, çiyan ve akrepten korumak için yapılmış. II. Selim keyif olsun diye ejderha başlarından birini bozdoğan mücevher topuzu ile yerinden edince İstanbul'un batı yakasında yılanlar görülmeye başlamış.

Altımermer'deki sütunda Eflatun-ı Îlahi sivrisinek resmi yaparak istanbul'u sivrisineklerden kurtarmış.

Koyunu kurt ile gezdiren, leyleğin şehir içerisinde yuva yapmasını engelleyen, karı koca kavgasını engelleyen nice tılsım varmış şehri İstanbul'da.
Şu an içinde bulunduğum durum. O sıkışıklık beni boğar ve panik atak moduna girerim. Aklımda sürekli metrekare başına düşen insan sayısı, tutmaya yarayan kısımlardaki bakteriler ve azalan temiz oksijen miktarı hakkındaki veriler dolanır durur. Ensemden aşığa bir soğukluk iner ve ben gerim gerim gerilirim. Fakat bu durumun yarattığı panik halini hafifletmek için insanların olmadığı noktalara gözümü odaklayıp, kulaklığımla müzik dinlerim. Böylece az da olsa soyutlarım kendimi o ortamdan.
Mesajlaşırken emoji kullanma gereği duymayan insandır. Kişisel tercihlere saygım vardır tabiki ama böyle bir insanla masajlaşırken aşırı geriliyorum ben. Sanki böyle her dediği bir ciddiyet taşıyor gibi hissediyorum. Özellikle komik bir şey yazdığımda cevap emojisiz olunca acaba komik değil miydi esprim diye düşünüp rahatsız oluyorum. Ayrıca ben genellikle konuşmayı kısa kesmek istediğim zamanlarda emoji kullanmamayı tercih ettiğim için karşımdaki benimle konuşmak istemiyor mu acaba diye telaşa düşüyorum. O sebeple emojisiz iletişim garip bir şekilde beni geriyor.
Gezgin sözlük’ün bende yarattığı etkidir. Sürekli bir bugün ne yazılmış diye bakma isteği, acaba bu konuda başlık var mı düşüncesi, a ben bunu biliyorum dur entry yazayım halidir. Özellikle geceleri fena etkiler insanı bu bağımlılık hissi.
Büyük Ev Ablukada'nın FIRTINAYT albümünde yer alan ve farklı bir tınısı olan parçadır.

--- spoiler ---
Aklıma biri gelecekse, elim hep sana gidiyor
Bindiğimiz vapurlar, seferlerine devam ediyor
On geçeler, on kalalar
Sevmedin mi beni hoşçakal kadar
Hangi eczanede kahvaltı
Bir sabah seni unutturacak
Manzaralı mezara döndük
Senle ben fotoğraflara çıkıyorduk
Herkesle tanışamam artık
Günler gece gücüme gidiyor
Ettiğimiz danslar, sessiz kavgalar
Nerede, nerede, onlar da kaybolamaz
Yattığımız yataklar
Uuu yavrum
battığımız bataklar
Onlar da ikimizindi
Hoşçakal kadar
Aklımda görkemli bir anahtarlık
Açılan hiçbir kapı yok
Üstümde yorganlar ve uçuşan halılar
Arkamda devrik bir krallık
Geride kaldı rujların tadı
Günaydın Serap nerede uyandın
Sen uykumuzu alıp götüreli beri
Çöllerin ortasında güneşlere boyandım
Aklımda görkemli bir anahtarlık
Açılan hiçbir kapı yok
Üstümde yorganlar ve uçuşan halılar
Arkamda devrik bir krallık
Geride kaldı rujların tadı
Günaydın Serap nerede uyandın
Sen uykumuzu alıp...
Yüzlere bakıyorum, dinliyorum
Bir gece ben yokmuşum da korkmuşun
Eve dönünce boynuma sarılışın
Güvendiğim tek şey sensin ve kapının kilidi
Sevmedin mi beni
Hoşçakal kadar
Sevmedin mi beni
Hoşçakal kadar
--- spoiler ---
Fas asıllı Fransız caz sanatçısıdır. 2010 yılında ilk albümü handmadei çıkarmıştır. Çok naif ve çok tatlı bir sesi vardır. Özellikle stand up parçasının hafif tempo ile naifliği çok çok güzeldir.
Anlatılan çılgın hikayelerin ardından “oo sende amma uçtun” manasında hikayenin gerçekliğini sorgulayan bir cümledir. “Ya fotoğraf göster ya da inanmam” demenin ingilizcesi.