giden arabaların arkasından gülerek el sallamak onların o durmayışını ama arabanın içinde attıkları kahkahaları görmek ve size geri el sallamaları güzel bir duygu olsun almasalarda bazen gülümseyen herkesin canı sağolsun
marmaris'te gezginlerin sevdiği ucuzlukta güzel yemekleri olan yer
öncelikle şunu söyleyeyim bu filmi izlememek için uzun süre direndim. izlemek istemeyişimin sebebiyse adını beğenmememdi ama demekki algısal bir olay. şu an 'mononoke' ismi çok etkiliyici geliyor.
filme gelirsek, bir sürü methiye dizmek isterdim ama çok kuru kalacağını düşünüyorum. yazarlarımızın yukarıda da bahsettiği gibi mutlak iyi ve kötü kavramının olmaması filmin en dikkat çekici özelliği. bir şeyler isteyen insanların ve hayvanların hikayesi anlatılıyor kısacası.
izleyecek film aranıyorsa tavsiye ediyorum.
filme gelirsek, bir sürü methiye dizmek isterdim ama çok kuru kalacağını düşünüyorum. yazarlarımızın yukarıda da bahsettiği gibi mutlak iyi ve kötü kavramının olmaması filmin en dikkat çekici özelliği. bir şeyler isteyen insanların ve hayvanların hikayesi anlatılıyor kısacası.
izleyecek film aranıyorsa tavsiye ediyorum.
kahvaltısı yiyecek olarak peynir, jambon ve reçelle sınırlı olan fakat bunun yanında hostel dizaynı, temizliği ve çalışanların ilgisinin oldukça iyi olduğu tavsiye edilir nitelikte barcelona'da bir hostel.
anime kültürüm çok ileri seviyede değil o yüzden kısıtlı bir yorum yapacağım.
baya baya hüzünlendiriyor orası kesin. eğer kardeşiniz varsa etkisi bir kat daha artıyor ki benim var, yaş farkımız seita ve setsuko kadar olmasa da. neyse işte gözler doldu baya ne diyim. bir sonraki kız arkadaşımla izlemeyi planlıyorum. ağlaşır ağlaşır izleriz artık.
not: en dramatik anime film olduğunu düşünmüyorum. (bkz: rurouni kenshin tsuioku hen) benim için her listede birinci sırada hala.
baya baya hüzünlendiriyor orası kesin. eğer kardeşiniz varsa etkisi bir kat daha artıyor ki benim var, yaş farkımız seita ve setsuko kadar olmasa da. neyse işte gözler doldu baya ne diyim. bir sonraki kız arkadaşımla izlemeyi planlıyorum. ağlaşır ağlaşır izleriz artık.
not: en dramatik anime film olduğunu düşünmüyorum. (bkz: rurouni kenshin tsuioku hen) benim için her listede birinci sırada hala.
animedeki neşeli havanın aksine ileri derece ciddiyet, hüzün ve kan barındıran ova.
yarı bunalımlı, yarı karamsar, birazcık da ilginç filmleri içinde barındırır. (bkz: tabutta rövaşata)'yı izleyelim mesela, sonrasında (bkz: ağır roman) olsun ve ardından (bkz: gemide)'yi de izleyelim. (bkz: tatar ramazan), (bkz: eşkıya), (bkz: her şey güzel olacak). hele bir de (bkz: masumiyet) var ki aman allahım... ya peki (bkz: propaganda)? ve daha niceleri.
insanlar bu filmleri özlüyor. ben de özlüyorum.
insanlar bu filmleri özlüyor. ben de özlüyorum.
lütfen mskü'lüler alınmasın. bornova'yı bir kere daha sevdirmişti. ayrıca havası da çok kirli. ancak 5 yıl öncesine göre daha çok geliştiğini söylüyorladı. umarım daha da gelişir.
çan kulesine yürüyerek 5 dakika mesafede, girişinde normal fiyatlara bisiklet kiralama avantajı sunan, ücretsiz açık büfe kahvaltısında portakal suyundan bir çok çeşit reçeline kadar her şeyi bulunduran brugge'da tavsiye edilesi bir hostel.
yolculuklarda kimi zaman kendine, kimi zaman sevdigine ya da kimi zaman ailene gonderebilecegin benim icin bir karttan daha anlamli ve sicak bir dokunus bicimi.
Kucuklukten beri kartpostallara karsi bir ilgim var, her seferinde posta kutusuna bakar acaba bir yerden kartpostal, mektup gelmis mi diye heyecanlan,irdim. Gun geldi ve buyuduk, simdi dunya'nin her yerinden kartpostallar biriktiriyorum, bana gonderiyorlar, ben gonderiyorum. Kimi zaman ben kendime gonderiyorum, bazen seyahatimden once eve variyor ama cogu zaman kartpostalimin yolunu gozluyorum.
Misal simdi Iran'dan attim hala beklemedeyim bir aya varacak, nerede kaldi bu kart, binlerce mektuplar, belgeler, evraklar arasinda evime ulasmaya calisiyor uzerinde cizilmis bir iki adres dedigimiz kelimelerle, umarim yolunu kaybetmez de tez zamanda beni bulur.
Kucuklukten beri kartpostallara karsi bir ilgim var, her seferinde posta kutusuna bakar acaba bir yerden kartpostal, mektup gelmis mi diye heyecanlan,irdim. Gun geldi ve buyuduk, simdi dunya'nin her yerinden kartpostallar biriktiriyorum, bana gonderiyorlar, ben gonderiyorum. Kimi zaman ben kendime gonderiyorum, bazen seyahatimden once eve variyor ama cogu zaman kartpostalimin yolunu gozluyorum.
Misal simdi Iran'dan attim hala beklemedeyim bir aya varacak, nerede kaldi bu kart, binlerce mektuplar, belgeler, evraklar arasinda evime ulasmaya calisiyor uzerinde cizilmis bir iki adres dedigimiz kelimelerle, umarim yolunu kaybetmez de tez zamanda beni bulur.