2000 lerin başında perdono şarkısıyla ün kazanmış , italyan, popçu.
tiziano ferro'ya ait italyanca parça.
internet kafelerin en yoğun olduğu zamanlar , counter oynamak için kasanın yanında sıra beklerken, ana makinenin hoparlörlerinden son ses bu şarkı çalardı.
bir diğeri için (bkz: papi chulo)
internet kafelerin en yoğun olduğu zamanlar , counter oynamak için kasanın yanında sıra beklerken, ana makinenin hoparlörlerinden son ses bu şarkı çalardı.
bir diğeri için (bkz: papi chulo)
ankara büyükşehir belediyesi'nin aldığı karardan sonra acilen gündeme gelen konudur. sosyal medyada yankı bulmuştur ve imza kampanyası başlamıştır.
kampanya linki
ey gezgin sen de bir imza ver!
kampanya linki
ey gezgin sen de bir imza ver!
sapıklık yolunda biraz da ingilizce öğreneyim diyen yurdum gencinin muhtemelen çeviri programlarının azizliğine uğrayıp kullandığı kalıp.
Ve şüphesiz bu su götürmez bir gerçektir.
Olay beğenmiyorsan dinleme değil bak ciddi ciddi çök kötü bestelenmiş lan. Müzikal anlamda tam bir yıkım saçma sapan yerlerde kesiliyor bir kere. Tam önlüğü parçalayacan şaha kalkacan böyle damarlar dolu dolu "tüten en son ocak o be!" diyoruz ve çat düşüyoruz. Jetonlu ataride oyun bitmeden süre biter de üzülürsün ya öyle bir şey. Geri kalan ''nim milletimin'' kısmını da düşüşe geçen rollercoaster efekti yaratıyor söylerken adeta ılık gödlü şirinlere dönüyoruz. Hayır biride çıkıp '' n'oldu olm ya ? giriyoduk az önce ? demiyor. işte bunun gibi birkaç daha yer var da yazmaya üşendim şimdi.
ayrıca bu kötü beste yüzünden çoğu insanın istiklal marşı'nı besteli bir şekilde söylerken anlamlarını anlayamadığını ve içten söyleyemediğini düşünüyorum. zira bütün cümleler, hatta kelimeler ayrı ayrı okununca saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. şahsen ilkokul 5.sınıfa kadar larda yüzen bir alsancak aradım, bulamadım.
hayır, gitarımızı alıp kampta da çalamıyoruz ki.
Olay beğenmiyorsan dinleme değil bak ciddi ciddi çök kötü bestelenmiş lan. Müzikal anlamda tam bir yıkım saçma sapan yerlerde kesiliyor bir kere. Tam önlüğü parçalayacan şaha kalkacan böyle damarlar dolu dolu "tüten en son ocak o be!" diyoruz ve çat düşüyoruz. Jetonlu ataride oyun bitmeden süre biter de üzülürsün ya öyle bir şey. Geri kalan ''nim milletimin'' kısmını da düşüşe geçen rollercoaster efekti yaratıyor söylerken adeta ılık gödlü şirinlere dönüyoruz. Hayır biride çıkıp '' n'oldu olm ya ? giriyoduk az önce ? demiyor. işte bunun gibi birkaç daha yer var da yazmaya üşendim şimdi.
ayrıca bu kötü beste yüzünden çoğu insanın istiklal marşı'nı besteli bir şekilde söylerken anlamlarını anlayamadığını ve içten söyleyemediğini düşünüyorum. zira bütün cümleler, hatta kelimeler ayrı ayrı okununca saçma sapan bir şey çıkıyor ortaya. şahsen ilkokul 5.sınıfa kadar larda yüzen bir alsancak aradım, bulamadım.
hayır, gitarımızı alıp kampta da çalamıyoruz ki.
Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı bu adamın tespitleri konuşması ve ön görülerini takip ettiğim kişi bir çok paneller de konuşmalarını dinlediğim siyasi programlar ve ülkenin eğitim sisteminden ekonomisine kadar analiz ve yönlendirmeleriyle ülkenin yönetimine geçmesi gerektiğini düşündüğüm kişi bakmanızı tavsiye ederim..
vizontele'de geçen, adamın içini acıtan replik.
-giderken bana bir mektup bırakmıştı izmire gelirsen ara diye. ben de beş sene sonra gittim.
- e bulabildin mi?
-buldum. hatta bi de çay içtik. ben, o, bir de kocası.
-giderken bana bir mektup bırakmıştı izmire gelirsen ara diye. ben de beş sene sonra gittim.
- e bulabildin mi?
-buldum. hatta bi de çay içtik. ben, o, bir de kocası.
karsu dönmez'in mükemmel sözlere ve yorumuna sahip şarkısı.
nilüfer caz festivali performansı ise unutulmaz: buyrun
Artık bana bakma,
Koynuma da girme,
Uzak ol,
Mazi ol.
Gönlümden vazgeç,
Kalbimi bırak,
Bakma, dönme,
Bırak beni böyle.
Rujumun rengi çalma,
Kalsın benim dudaklarımda.
Karşımdaki koltuk boş kalsın,
Şarkımız bir bana çalsın.
Merak etme, ben düşmem.
Bakma, dönme, bırak beni,
Böyle...
nilüfer caz festivali performansı ise unutulmaz: buyrun
Artık bana bakma,
Koynuma da girme,
Uzak ol,
Mazi ol.
Gönlümden vazgeç,
Kalbimi bırak,
Bakma, dönme,
Bırak beni böyle.
Rujumun rengi çalma,
Kalsın benim dudaklarımda.
Karşımdaki koltuk boş kalsın,
Şarkımız bir bana çalsın.
Merak etme, ben düşmem.
Bakma, dönme, bırak beni,
Böyle...
eski türkiye'ye ait bir aktivite. aktivite de değil aslında bir nevi sevgi yumağı içindeki renk paylaşımı.
bu ve beşbenzemez aktivitelerle büyüyen hiçbir çocuk kötü olmadı büyüdüğünde. onun için yeni yetmelerin ruhsuz olması. ve bundandır ruhlarında eksik olan sevgiyi yapay uyarıcılarla doldurma sevdaları belki de.
bu ve beşbenzemez aktivitelerle büyüyen hiçbir çocuk kötü olmadı büyüdüğünde. onun için yeni yetmelerin ruhsuz olması. ve bundandır ruhlarında eksik olan sevgiyi yapay uyarıcılarla doldurma sevdaları belki de.