Üniversite sınavına girmeden önce ilk hedefim hukuk ve psikolojiydi. Ardından sosyoloji ve felsefe geliyordu. Sonuçlar neticesinde sosyoloji okumaya başladım. Üniversiteye geldikten ve psikoloji dersleri aldıktan sonra iyi ki psikolojiye gitmemişim diye şükretmiştim. Zaten genel olarak psikolojiye karşı bir önyargımız yok değil :) Ama felsefenin yeri çok ayrı, kardeş bölüm diyebiliriz. 3. Katın en güzel bölümlerinden. ( Ege'de okuyanlar anlayacaktır) Pek çok dersini aldım, hala da alıyorum. Aşırı keyifli, insana var olup olmadığını bile sorgulatıyor çoğu zaman. :)
eve gittiğiniz o kısacık dönemde krallar gibi yaşamanızı sağlayan. ailenizin size olan özlemini istediğiniz bilumum istekler için kullanabileceğiniz durumdur.
başta çok havalı görünür ama içine girince lanet edersiniz. eğer gerçekten sevmiyorsanız sırf isminden dolayı tercih etmeyin. muhtemelen sonunu görmeden bırakırsınız. benim en büyük hayalimdi. ona rağmen arada bırakmayı düşünürüm.

ha ama hala bu meslek olmasaydı ne olurdun sorusuna cevap bulamadığım da doğrudur. (bkz: en büyük hayal)
Sırf bir kumarbazın psikolojisini anlamak için okuduğum kitap. dostoyevski‘nin mükemmel yapıtlarından bir diğeridir. 1866’da yayınlanmıştır ilk olarak. Bir kumarbazın aşk ile kazanma hırsı arasında kaldığı müthiş kitap.
Matematikle pek aram olamamasına rağmen sırf fen bilimlerini çok sevmem ve başarılı olmamdan ötürü seçtiğim bölümdür. Ayrıca zaten yazmaya olan eğilimimin mesleki olarak fikrimi değiştirdiği son seneye kadar ben lisede ilk 3 yıl boyunca net olarak “astronomi ve uzay bilimleri” okuyacağımdan emindim. Ki hala acaba bu bölümde ikinci üniversiteyi mi okusam diye düşünmüyorum değilim. Fakat bilmiyorum belki okurum belli mi olur içimde hala istek var. Yav ben konuyu yine nereye sürükledim böyle. Neyse işin özü tüm bu etkenler dışında lisede sayısal okumanın en güzel yanı iyi dostluklar edinmeme ve iyi bir sınıf ortamına sahip olmama yol açtı. Yani gazetecilik mesleğini seçmeme rağmen iyi ki sayısal sınıfında okumuşum diyebiliyorum. Keyifli bir deneyimdi benim için ve zaten matematik dersini sırf ders çalışmadan yapamadığım bir zorluğu olduğu için sevmiyordum onun dışında biyoloji, kimya ve fizik derslerini çok seven biriyim tabi lisede fizik dersinden soğutan hocamız yüzünden uzaklaşmıştım biraz ama yine de severim.
Hep kafamı karıştıran sembollerdir. Yazın klima kullanırken soğutsun diye kar mı seçilmeli yoksa güneş mi ? :( en iyisi uygun bi sıcaklık + auto seçimi .
(bkz: vadideki zambak)

Hatırladığım kadarıyla 4 defa bırakıp aradan zaman geçtikten sonra tekrar başladım. Böyle ite kaka bitti kitap. Aslında böyle zorlamaya gerek de var mıydı bilmiyorum. malum kitap çok, ömür kısa.
Amsterdam'a ilk gidişimde tam turist işi bir kumarhanede jeton gibi bozuk para atılan bi rulet masasında 4 euromu 13 Euro yapmıştım. Onla da gidip joint almıştım.*