10 temmuz 1952’de kurulan sendikadır. Bir gazeteci olarak mesleğimizi sürdürürken yaşadığımız zorlu koşulları göz önüne aldığımda gerçekten gerekli bir kurum olduğunu düşünüyorum. Bugün ise sendikanın akademi kolundaki bir eğitime katıldım. Açıkçası böylesine verimli etkinliklerin ücretsiz olarak sunulmasını çok faydalı buldum. Etkinliklere şu linkten ulaşabilirsiniz: Tgs akademi eğitimleri

Bunun dışında gazeteciler cemiyeti’nin de eğitimlerine katılmakta yarar var.
Kendisinden önceki kuşaklara nazaran eğlence anlayışları kendilerine münhasır kuşak.

Tarafımca kendileriyle ortak eğlence alanlarında yer almaktan kaçındığım kuşak.
Sanırım bu ülkenin en büyük problemi. Herkesin her şeyi istediği gibi konuşup, istediği gibi tartisabileceğini düşündüren cahil özgüveni... Gerekirse simit ye diyenin simit yememesi, telefon kullanmayı bile bilmeyen dayıların telefonu lüks zannetmesi, ekonomi bilmeyenin hüküm verilmiştir demesi yani özetle herkesin her boku bilmesi... bu ülkede bir bilene soralım demek bu kadar zor olmamalı.
Bugün başıma gelen durumdur. Dün arayıp görüşelim dedikten sonra bugün haber alamadığım kişinin en iyi ihtimalle hastanede filan olduğunu mu ummalıyım nedir yani? Bu ilk ekilişimdir, devamı gelmez herhalde, gelmez değil mi ya?* Gelirse de yapacak bir şey yok, dünyanın sonu değil ya.
regl olan bireylerin maddi nedenlerden ötürü ped, tampon ya da hijyen koşullarına yeterli seviyede ulaşamamasından ötürü yaşadığı durumdur. Sadece hijyenik ped alamamakla ilgili değildir, ayrıca temiz suya ve hijyenik koşulların sağlandığı tuvaletlere erişememek de regl yoksulluğunu kapsar. Özellikle yoksulluğun yüksek olduğu bölgelerde hijyenik ped alacak gücü olmayan bireyler kullanılmış bebek bezlerinin görece temiz kısmını, gazete kağıtlarını, kumaştan kestiği bezleri ya da yaprakları kullanarak regl dönemini atlatmaya çalışır. Halen daha regl olmayı bir tabu gören geleneksel toplumlarda regl olan kişi evden uzaklaştırılıp bir barakada tek başına bırakılmaktadır. 2016 yılında nepal’de regl sürecini soğuk ve havalandırmasız bir barakada geçiren genç kız soba dumanından ötürü boğularak ölmüştür. Yaşam ve sağlık şartlarını fazlasıyla etkileyen bu süreç ciddi sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca şu aralar gündemdeki sıcaklığını koruyan hijyenik pedlerden %18 kdv alınması da regl yoksulluğunun belirgin örneklerindendir. Regl ürünleri lüks değil zorunlu bir ihtiyaçtır ve ücretsiz olarak sağlanması gereklilik arz etmektedir.

Regl yoksulluğu alanında çalışan Konuşmamız gerek derneği ’nin çalışmalarına göz atmanızı ve hazırladıkları regl kılavuzunu okumanızı öneririm.
jinekolojik muayene esnasında kadınların ve lgbti+ bireylerin doktor tarafından uğradığı sözlü ya da eylemsel şiddettir. En yaygın örnek olarak “evli misin bekar mı?” sorusu dahi jinekolojik şiddete bir örnektir. Bireyin cinsel özgürlüğünü toplumsal normlara göre yargılamak ya da sağlık sorununu buna göre değerlendirmek bir hak ihlalidir. Doktorun muayene sırasında hiçbir ayrım gözetmeksizin işini düzgünce yapmaması birçok bireyde travma yaratmıştır. Özellikle hastanın en savunmasız olunduğu sağlık dalı olduğu için muayene eden doktorun yaptığı işlemlerin tümünde konuşarak aşamaları hastaya aktarması daha sağlıklı bir süreç yaşatacaktır. Jinekolojik muayene sırasında birçok birey kendini cezalandırılıyormuş gibi hissetmektedir.
izmir alsancak 1481. Sokakta bulunan ara ara haftalık veya aylık, resim ve heykel sergileri olan arzu özkural Ve ayşegül kurtel Ortaklığında varlık gösteren sanat kurumu.

Pandemi döneminde kapanınca ara sıra ya açık olsa da gitsek dediğim nadir yerlerden. Ülkenin çekmiş olduğu sanat yokluğunu, sanatçılara fırsatlar tanıyarak farkındalığı yükseltmeye çalışmaktalar. Umarım böyle yerler giderek çoğalır.

Pandemi öncesinde sanat seminerleri yapıyorlardı. Fırsat bulup gidememiştim. Umarım yakın zamanda tekrar böyle bir planlamaları vardır.

Edit: üstelik ziyaret ettiğinizde e-postanızı kapıdaki listeye eklerseniz, etkinlikleri e-posta aboneliğiyle bildiriyorlar. Tavsiye ederim.

Galeri a link
Kars’ta zamanında malakanlar tarafından üretilen ve tadına bakıp bayıldığım peynirdir. Kars yolculuğumda koçköyü mandıranın üretimi olan peynirlerin tadına bakıp çok beğendim. özellikle eski kaşar ve gravyerin tadına bayıldım.
adamlar grubunun zaten muhteşem olan tarzlarına yeni bir boyut kattıkları albümünün adıdır.
İçimizdeki Canavarlar ve Dal şarkıları ayrıca muazzam.