bugün yıl dönümü olan katliam. hollandalı barış gücü birliklerinin 10 bine yakın bosnalı müslümanı sırpların eline teslim etmiştir. bilinen rakamlara göre 8372 bosnalı müslüman öldürülmüştür.
malesef defalarca spam değil olarak işaretlememe rağmen halen spam'a düşen epostalardır.

konu hakkında acil çözüm üretilmesi gerektiğini düşünüyorum.

saygılarımla,
an itibariyle dünya çapında twitter'a ulaşmamasıyla vuku bulmuş olaydır.
16 Ağustos 2018

Bu tarih kamp ateşinde kendimi bir pervaneye çevirdiğim günün ta kendisi. Yaptığım ikinci kamptı. Gümüşlük’te evimden yarım saat uzaklıkta sahile attığım çadırımla ben bi anlık aşka düşeceğimden habersiz kurulmuştuk sakin gecede zemine. Arkadaşımla hamaklarımızı kurduğumuz sırada, arkadaşımın kamp hamağı yerine normal hamak almasından sebep üzerine oturayım derken yere çakılmasıyla ben yerlere yatıp kahkahamla tüm koyu inlettim. Bunun yarım saat sonrasında 30-40 metre ötemizde ateş yakan ekibin ateş başına davet etmesiyle münasip yerlerimizi kaldırıp davete icabet ettik.

Gittiğimizde ateş başında 7-8 kişilik bir ekip oturuyordu. Tesadüfi karşılaşmalarla birleşen bu ekip gecenin körüne kadar sohbet etti, şarkılar söyledi, dans etti hatta ve hatta hararetli bir tartışmaya bile tanık oldu. Fakat gece tartışma ateşiyle sona yaklaşsa da herkes keyifli bir şekilde çadırına döndü. Tabi o sohbetler sırasında bende serseri bir mayınla arada bir bakışmıştım. İlk kurşun o gece sıkılmıştı işte yürecağzımın kıyısına.

Ertesi gün ekipteki arkadaşlar kısa aralıklarla hamağımda keyif yapma talebinde bulundu. Kampçı hamağımın davetkarlığı yüksetti anlayacağınız. Serseri mayınla gün içinde kısa diyaloglarımız ve kaçamak bakışlarımız olmuştu. Bir ara gözden kayboldu serseri mayınım. Bir şeyler içip dönmüşlerdi. O sırada ben hamak keyfi yapıyordum. Arkadaşım ile ekipteki kızlardan biri de hamağımın önünde sohbet ediyorlardı. Oda yolunun üzerinde olduğumuz için geçerken selam çaktı bize. Fakat bir beş dakika sonra döndü ve benim hamağımın yanına geldi. Hayal meyal hatırlıyorum aramızda geçen diyaloğu çünkü bayağı şaşkındım. İşin sonunda hamakta yan yana uzanmış yıldızları seyrediyorduk. 21 yaşındaydım ama daha önce bir erkekle yakınlaşmamıştım. çünkü aile içi travmatik sebeplerden güven sorunum vardı ve hayatıma kimseyi almamayı tercih etmiştim. Fakat o gece nasıl oldu da bu sağlam pabuç durmayan çapkın çocukla böylesine güzel bir an yaşadığımı bende bilmiyorum. Sanırım onun sözlerinde, gülüşünde ve en önemlisi gözlerinde gördüğüm şeyden etkilenmiştim. Sadece sarılıp yıldızları seyretmiştik ama öpüşüp, sevişmekten daha değerliydi bence bu. İki ruhun yan yana derinlere dalışı. Olay tensel değil ruhsaldı. Bana o gece yıldızlardan bahsetmişti. Zayıf noktamı çözmüş ve beni ordan vurmuştu.

o gecenin benim için en can alıcı yanı şuydu. Ona “böylesi bir anı sadece aşık olduğum adamla yaşamak isterdim” demiştim. Bunun üzerine sarf ettiği sözler sertçe yutkunmama sebep olmuştu. “bana aşık olabilirsin” işte ben bu yalana kandım. Çünkü o da adı gibi biliyordu ona aşık olursam yanardım.
Fakat iş bu ya ben o gece ona aşık oldum. O ise yalanını da alıp gitti.
Olan yine kalbime oldu.

Bir not: ulan şu entryi girdikten iki dakika sonra serseri mayının Gümüşlük’te çektiğim fotoğrafın altına manidar bir yorum yazmasının sebebi nedir? Evrenin espri anlayışı mı?
her geçen gün çoğalan, görgüsüz, tahammülsüz, kaba, cahil araç kullanıcılarına verilen ad. geçtiğimiz günlerde seydioğlu baklavaları'nın sahibi olduğu belirtilen 2 insan müsvedesinin estirdiği terörü izledik. tutuklandılar ve umarım hak ettikleri cezayı alırlar da emsal teşkil eder diğerleri için. buna çok benzer bir olayı üç kere de ben yaşadım. birincisinde (bkz: e5)'e bağlanırken sapağa emniyet şeridinden dahil olmaya çalışan birine yol vermedim, sinirlendi ve trafik açıldığında makas atarak önüme geçti. frene basıp beni durdurdu, arabamın ön camını yumruklamaya başladı. geri vitese takarak yanından uzaklaşıp polise haber verdim, bilmiyorum ne oldu. diğer olayda yine sapakta yol vermediğim bir minibüs 2 şerit yolu keserek önümde durdu, yine aynı taktikle yanından uzaklaştım. son olayda ise istanbul'un göbeğinde ve sıkışık trafikte otoparktan yola yeni dahil olmuş, emniyet kemerimi bağlarken önümdeki araçla aramda oluşan yarım araçlık ara için korna çalan dolmuş şoförüne ne var dediğim için oldu. adam dolmuştan inip kapımı açtı, ki düşünün daha araba 2. vitese geçmemiş ve kapıları kilitlememiş. bağırdı çağırdı, ben ona bağırdım çağırdım, polis çağırdım ama kaçtı. plakasını verdim ama ne oldu bilmiyorum. şuna eminim ki arabayı kullanan bir kadınsa ve (kro) erkek o yolu alamamışsa bunu gurur meselesi yapıp saldırıya geçiyor. bir de klasik "kadındır kötü kullanıyordur" ön yargısıyla yaklaşanlar var. 15 yıldır istanbul trafiğinde ve şehirlerarası yollarda yılda min 20.000 km. yapan biri olarak söyleyebileceğim tek şey şu: kadınlarda daha ürkek kullanma, kontrolsüz çıkışlar, sol şeridi düşük hızda işgal etme gibi kronikleşmiş hatalar olabilir ama erkeklerin de bin tane kusurunu sayabilirim. emniyet şeridini kullanma, sapaklarda yandan kaynama gibi şark kurnazlıklarından vazgeçmeliler mesela. (bkz: kadın - erkek ayrımcılığı) yapmaya gerek yok, her şeyde olduğu gibi bunda da iyisi vaaaar kötüsü var. konu biraz dağıldı, konunun özü, ülke olarak cahilleşiyor, kabalaşıyor ve tahammülsüzleşiyoruz. bunun da en güzel örneklerini trafikte yaşıyoruz maalesef.
Farazi v Kayra ikilisinin Yerel Radyo Ep albümünde yer alan parçasıdır.

ukde
İnterrail Türkiye sayesinde tanıdığımız ve gezginliğin cilt cilt kitabını yazmış olan yiğittir.

sabri akın - mucitos-KCVoG

İlk yola çıkışı!
Güzel bir yüreği olduğuna inandığım Hakan Taşıyan'ın Flash Tv'de duygulanması üzerine söylediği bir sözdür.

ne yapıyoruz biz ki?
türkçe rap'te okuduğu nakaratlarla radarıma girmişti kendisi şimdilerde ise daha çok işin mutfağında takılıyor. sesi de oldukça güzeldir underrated yeteneklerden ama bu yaza yazdığı iki sözle iki hit sokmuştur.
(bkz: ela) (bkz: bırakman doğru mu)
türkçe rap'e en büyük katkıları vermiş prodüktörlerden biridir. şov yapmaz işini yapar. bilindik birçok parçada katkısı vardır. underrated isimlerden.