dans ediyorum ayağına insanların birbirini götürmeye çalıştığı ortamlardır.en tutkulu yürümeler bachata sırasında gerçekleşir.
son 3 4 yıldır youtube türkiyede yayıncılık anlayışının değişmesiyle gözlemlediğim durumdur
çevremde youtube ta takılan düzenli olarak belirli youtube kanallarını takip eden insanların
gitgide televizyondan uzaklaştığını görmekteyim
bu durum zaten internet dizileriyle bi kaç yıl öncesinde başlamıştı belkide
gerçi ülkemiz televizyonlarının ne kadar saçma yayın yaptığı düşünülürse potansiyeli yüksek genç kitlenin de
televizyondan uzaklaşması kaçılmaz olmakta.
çevremde youtube ta takılan düzenli olarak belirli youtube kanallarını takip eden insanların
gitgide televizyondan uzaklaştığını görmekteyim
bu durum zaten internet dizileriyle bi kaç yıl öncesinde başlamıştı belkide
gerçi ülkemiz televizyonlarının ne kadar saçma yayın yaptığı düşünülürse potansiyeli yüksek genç kitlenin de
televizyondan uzaklaşması kaçılmaz olmakta.
tanıştığımız, konuştuğumuz; dostluk ettiğimiz insanların fikrine ve şahsi deneyimlerimize dayanarak her bireyin kendi mizacına göre farklı bi' coğrafyaya sempati duyduğunu söyleyebiliriz.
işin garibi, çok güzel olan hatta dünya mirasına girmiş toprakları bile mutlaka beğenen ve hiç beğenmeyen insanlar olabiliyor. buradan anlayabileceğimiz kadarıyla bu kişisel sempatinin ölçütü kesinlikle sadece coğrafi güzellikler değil. o yüzden bence yurtdışına eğitim, iş ya da bireysel olarak taşınma kararı alırken (özellikle uzun süre için ikamet edilecek yeri seçerken) ilk önce kendi kişilik analizimizi incelememiz gerekiyor.
bazı insanlar doğuştan dakik, işlerinde dikkatli olup toplum kurallarına son derece önem verdiği için böyle bi toplulukla yaşama isteği içinde olur. bulunduğu düzenin kurallarını hızlı benimseyip kendisini disipline edebilen bireyler için kuzey avrupa ülkeleri; batı avrupanın bi kısmı çok mutluluk verici olabilir.
bazıları ise, güneşin enerjisini, mimarideki çarpıklığın o ritmik havasını, insanlardaki hoşgörü, samimiyet ve sıcak kanlılığı vazgeçilmez bulur. çıkan ufak aksaklıkları tölere etmekte sorun yaşamazlar. bu yapıdaki insanlar için akdeniz'e kıyısı olan ülkeler (özellikle türkiye'de büyümüş bireyler için) kolay uyum sağlanabilen keyif verici bi yaşantı sunabilir.
bu örnekler çoğaltılabilir elbette... yine de dostlar bunların hepsi birer çıkarım; her ne olursa olsun imkan varsa, mümkün olduğu kadar çok farklı memlekete gidip görmeli, kendi mizacımıza uygun o toprakları kendimiz keşfetmeliyiz...
işin garibi, çok güzel olan hatta dünya mirasına girmiş toprakları bile mutlaka beğenen ve hiç beğenmeyen insanlar olabiliyor. buradan anlayabileceğimiz kadarıyla bu kişisel sempatinin ölçütü kesinlikle sadece coğrafi güzellikler değil. o yüzden bence yurtdışına eğitim, iş ya da bireysel olarak taşınma kararı alırken (özellikle uzun süre için ikamet edilecek yeri seçerken) ilk önce kendi kişilik analizimizi incelememiz gerekiyor.
bazı insanlar doğuştan dakik, işlerinde dikkatli olup toplum kurallarına son derece önem verdiği için böyle bi toplulukla yaşama isteği içinde olur. bulunduğu düzenin kurallarını hızlı benimseyip kendisini disipline edebilen bireyler için kuzey avrupa ülkeleri; batı avrupanın bi kısmı çok mutluluk verici olabilir.
bazıları ise, güneşin enerjisini, mimarideki çarpıklığın o ritmik havasını, insanlardaki hoşgörü, samimiyet ve sıcak kanlılığı vazgeçilmez bulur. çıkan ufak aksaklıkları tölere etmekte sorun yaşamazlar. bu yapıdaki insanlar için akdeniz'e kıyısı olan ülkeler (özellikle türkiye'de büyümüş bireyler için) kolay uyum sağlanabilen keyif verici bi yaşantı sunabilir.
bu örnekler çoğaltılabilir elbette... yine de dostlar bunların hepsi birer çıkarım; her ne olursa olsun imkan varsa, mümkün olduğu kadar çok farklı memlekete gidip görmeli, kendi mizacımıza uygun o toprakları kendimiz keşfetmeliyiz...
Fransız müzisyen. Piyano çalarken tanıdığım, -bence- en önemli piyanistlerden biri.
Amelie izlerken tanışmıştım kendisiyle. Sonra sınav döneminin vazgeçilmezi oldu. Soruları çözerken fonda piyano çalışını dinlemek aşırı güzel oluyor.
En sevilen için
Edit : imla
Amelie izlerken tanışmıştım kendisiyle. Sonra sınav döneminin vazgeçilmezi oldu. Soruları çözerken fonda piyano çalışını dinlemek aşırı güzel oluyor.
En sevilen için
Edit : imla
en zoru denilen başvuru tipidir. freelance olarak çalıştığımdan beni de epey zorlamış 4. kez banka hesap dökümü istenmiştir. bir de üstüne 20 günde 3 ülke gezecekken sadece çek'i gezeceğim dememle vize merkezi çalışanı bile "bir insan 20 gün çek'te ne yapar?" demiştir.
ek olarak :
ankara başvuruları günlük 100 küsür tl
istanbul başvuruları günlük 100 euro banka hesabında bulunmalı
handikapı şu : ankara kalacağınız hostelden imzalı evrak istiyor, istanbul booking, airbnb'ye tamam diyor.
ek olarak :
ankara başvuruları günlük 100 küsür tl
istanbul başvuruları günlük 100 euro banka hesabında bulunmalı
handikapı şu : ankara kalacağınız hostelden imzalı evrak istiyor, istanbul booking, airbnb'ye tamam diyor.
2. ve 3. den sonra henüz ilk merhaba'da anlaşılabilcek durumdur. her iki tarafında yaptığı rota keyifle "farkında olmadan" iptal edilir. beraber yeni bir rota yapılır. yeni insanlarla tanışılır. dibine kadar aşık olunur. insan kendini seyahat aşkı ile yeniden inşa eder. bolca seks yapılır. tatil biter. yollar ayrılır. sen onu o seni kendi ülkelerinizde misafir eder kahve içer sevgililerinizle tanıştırırsınız.
Sosyal medya çılgınlığının geldiği son noktalardan birisi, ki bence rahatsız edicidir. Vefat eden kişinin fotoğrafı paylaşılıp altına bi kaç duygu içeren cümle yazılır. Böyle bir durumda kişi acısını eline hemen telefonu alarak facebookda yada instagramda aramamalıdır.üstüne üstlük insanlar fotoğrafa beğeni bırakıyolar, neyini beğeniyorlarsa o durumun.
diğer bir mantıksız hareket için (bkz: tanışan insanların birbirine kefil olması)
Her insanın bi zayıf noktası vardır dişçilerinde bu herhalde adamlara dişçi diyince bi deliriyolar
Hatta sevgililerine de dişçi sevgilin napıyo diyince deliriyolar, delirsinler
Dişçi işte bu kadarda basit çok kasıp hekimi de eklemeye gerek var mıdır, yoktur
(bkz: dişçi miymiş efendim?)
Hatta sevgililerine de dişçi sevgilin napıyo diyince deliriyolar, delirsinler
Dişçi işte bu kadarda basit çok kasıp hekimi de eklemeye gerek var mıdır, yoktur
(bkz: dişçi miymiş efendim?)