(bkz: amasya) sınırları içerisinde bulunan doğal güzellik. Sezonunda uygun konaklama imkanı sağlayan bungalov evler vardır, ancak işletmesi çok iyi değil. ayrıca Çadır kurmak için güzel yerleri var.
ağlatan hüzünlendiren ve tarihimize kara leke olarak geçen bir olaydır.
tarih 1944 ismet inönü dönemi.
stalinin, moskof yönetiminin zulmünden kaçan azeriler boraltan köprüsünü geçerek aras nehrinin yanındaki türk karakoluna sığınırlar. karakoldaki komutan bu durumu ankaradaki yetkililere bildirir. o sırada moskof yönetimi ankaradan, türkiyeye sığınan azerilerin geri verilmesini istemiştir. ankaradan karakoldaki komutana kesin bir emir verilir. "azerileri geri verin". komutan duyduklarına inanamaz ve emri 3 defa tekrarlatır. emir nettir. "azeriler iade edilecek". komutan sığınmacıları grup grup teslim etmeye başlar. ilk grubu gönderir. sığınmacılar boraltan köprüsünü geçip iade edilince elleri bağlanır ve hemen infaz edilir. olayı gören komutan hemen ankaraya durumu iletir. ankara emri tekrar eder ve hepsinin geri gönderilmesini söyler. türkiyeye sığınan azerilerin hepsi geri gönderilir ve infaz edilir. olayın ardından azeri şair murat ümit darga tarafından şu dizeler yazılır.

Boraltan bir köprü,
Aşar geçer aras’ı,
Yuğsan aras suyuyla,
Çıkmaz yüzün karası.

Karası, karası,
Merhamet fukarası,
Karası, karası,
Merhamet fukarası.

Düşman bekler karşıda,
Önüne kattı beni,
Can alınan çarşıda,
Kardeşim sattı beni.

Dönüp seslendim geri,
Merhametsiz birine,
Beni siz vursaydınız,
Şu gavurun yerine.
öncelikle koh rong nerede diye merak edenlerle başlayalım. Kamboçya'nın batısında ufak bir ada. Bundan 15 sene evvel Bora isminde bir Türk kamboçyalı bir kıza aşık oluyor. Ne yapalım ne edelim derken aşkı için Türkiye'den kamboçya'ya taşınıyor. E tabiki aşk da bir yere kadar, karın dıyurmuyor. Ne iş yaparım nerden para kazanırım derdine düşünce aklına şu fikir geliyor. 'ufak bir bot kiralayayım, bu botla da kamboçya anakaraya gelen turistleri yakınlardaki bakir adalara götürüp gezdireyim''. Ama sorun şu ki, kendisi de aslında bir turist. Gezdirdiği turistlerle beraber kamboçya adalarını keşfediyor. Keşfettiği adalarda turizime kapalı, sadece 50-100 kişilik yerel halkın yaşadığı el değmemiş cennet gibi adalar. Turistlerin ilgisini görünce, kendisi de beğenince, bu el değmemiş adalara taşınıyor. adada ilk önce küçük bir kafe, sonra zamanla bir restorant, sonrasında bir hostel, en sonunda bir otel açıyor. Bot sayısını arttırıyor ve kendi adasına turistleri taşıyarak, kendi işletmelerinde ağırlıyor. Uzun lafın kısası adam sıfırdan bir turizm adası yaratıyor. Bugün Koh Rong adası Kamboçya'nın en çok turist çeken yerlerinden birisi. Hatta Kamboçya hükümeti, sen bu işi iyi becerdin diyerek adanın elektrik, su dağıtım işlerini de bizim bora'ya devrediyor. Küçük bir krallık kuruyor. Ben gittiğimde adada değildi, görüşme şansını kaçırdım. ama adadaki diğer türkler tarafından anlatılan efsane hikaye böyle dilden dile dolaşıyor. (100 e yakın Türk yaşıyor orada, çoğu Bora'nın işletmelerinde çalışıyor )