en sevmediğim şehir. kaos, bu şehri tanımlayacak en doğru kelime. kalabalık. sehirde bitmek bilmez bir gürültü hakim. bir yanda görgüsüzce bir zenginlik, bir yanda acımasızca bir fakirlik. erkekler sürekli bakar, laf atar. 1 ay bir yoga okuluna gittiğim için adeta hapsoldum, dönüş için günleri saydım.
2018 1.seviye dalgıçlık eğitimi için kayıt yaptırdığım efsane duran tatil organizasyonu. böyle bir konsept türkiye'de başka var mı bilmiyorum. aktiviteden aktiviteye koşacağınız adrenalin dolu paketler mevcut. ayrıca aldığım duyumlara göre etkinlikten etkinliğe koşarken pertiniz çıkıyormuş.
en önemlisi yapacağınız etkinliklere göre fiyatının ve ödeme seçeneklerinin uygun olması. kalbimi çaldı diyebilirim.
en önemlisi yapacağınız etkinliklere göre fiyatının ve ödeme seçeneklerinin uygun olması. kalbimi çaldı diyebilirim.
alakam olmamasına rağmen, karaborsacılık işi erbabı olsaydım satmayacağım bilet genco erkal'ın oynadığı herhangi bir tiyatro oyunu bileti olurdu. oyuna muhakkak giderdim, fazla aldıysam da sevdiğim bir arkadaşıma hediye ederdim.
onun dışında her türlü konser, maç, etkinlik vb. biletini (aldığım fiyatın üstünde olması kaydıyla) üçüne beşine bakmaz okuturdum.
onun dışında her türlü konser, maç, etkinlik vb. biletini (aldığım fiyatın üstünde olması kaydıyla) üçüne beşine bakmaz okuturdum.
orantısız popüleritenin verdiği gazla edebiyatçıların kemiklerini sızlatan ve insanların içini ürperten olay
insanda utanma hissi yaratan ve anlık olarak kütüphanede başıma gelen hede.
bir de bu sese karşı dönüp taaaa ön sıralarda oturan arkadaşların tek kaşı havada bakış atması? kamufle etmek için uğraştığım aksırma,tıksırma çabaları da fayda etmedi sözlük.
bir de bu sese karşı dönüp taaaa ön sıralarda oturan arkadaşların tek kaşı havada bakış atması? kamufle etmek için uğraştığım aksırma,tıksırma çabaları da fayda etmedi sözlük.
2017 yılında hala mal gibi işlerle uğraşan türk insanının zulümlerinden biridir. vergi vergi insanları illallah ettiren kesime bir tepki gelmeli artık.
bir kişi yurtdışından getirdiği telefonunu Türkiye’de kayıt yaptırıp kullanabiliyor. Posta veya kargo ile yurtdışından telefon almak veya internet siteleriyle yurtdışından telefon getirmek şaşırmayacağınız gibi bizim süper güzel ülkemizde yasak. Bu durumda gümrükte telefona el konabilir ve iki katı ceza ödemek durumunda kalabilirsiniz. kalırsınız.
e peki bu kaydı nasıl yapcam derseniz
Yasaya göre, yolcu beraberinde getirilen cihazların kayıt işlemi için başvuruda bulunmadan önce pasaport sahibi olan kişiler tarafından, e-devlet sitesine veya abone kayıt merkezlerine pasaportun yanı sıra telefon harcı ödendiğini gösterir belgenin aslı ile başvurmanız gerekiyor.
kayıt harcı 149,20 TL iy ödüyorsunuz
E-devlet üzerinden belge gerekmeden kaydını yapıyorsun
E-Devlet yoksa Abone kayıt merkezine gidiyor ve yaptırıyorsunuz.
bir kişi yurtdışından getirdiği telefonunu Türkiye’de kayıt yaptırıp kullanabiliyor. Posta veya kargo ile yurtdışından telefon almak veya internet siteleriyle yurtdışından telefon getirmek şaşırmayacağınız gibi bizim süper güzel ülkemizde yasak. Bu durumda gümrükte telefona el konabilir ve iki katı ceza ödemek durumunda kalabilirsiniz. kalırsınız.
e peki bu kaydı nasıl yapcam derseniz
Yasaya göre, yolcu beraberinde getirilen cihazların kayıt işlemi için başvuruda bulunmadan önce pasaport sahibi olan kişiler tarafından, e-devlet sitesine veya abone kayıt merkezlerine pasaportun yanı sıra telefon harcı ödendiğini gösterir belgenin aslı ile başvurmanız gerekiyor.
kayıt harcı 149,20 TL iy ödüyorsunuz
E-devlet üzerinden belge gerekmeden kaydını yapıyorsun
E-Devlet yoksa Abone kayıt merkezine gidiyor ve yaptırıyorsunuz.
Sadece drone ile olabilr sanırım. Uçmak dışında başka şansı yoktur. Yakıt ikmali gerektiğinden fazlada gezeceğini sanmıyorum. Tam olarak bir hayal sanırım.
Türkiye'de insan olarak yaşamanın bile zaman zaman zor olduğu dönemlerde, bir başka türde canlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışmak dünyadaki en zor şeylerden biri bence. Tecavüz edilen kediler, yakılan yavru köpekler, patileri bağlanıp tarlada öldürülen köpekler, işkence edilen atlar, sırf yemek için zulüm edilerek öldürülen inekler, daha fazla beton için kesilen ağaçlar, sırf ego tatmini için vurulan geyikler, özel kuş türleri, daha niceleri... Türkiye'de canlı olmak çok zor. Saygısız, sevgisiz, pislik insanlar bir yana; bizler de durumu bilip, bir dur bile demedikten, kolları sıvamadıktan sonra asla düzelmeyecek pisliğin içine doğru gidiyormuşuz gibi