siirt ili merkez ilçesine bağlı bir vadi, botan çayı bu vadinin içinden gezer, herhangi bir kamp yasağı yoktur. 7 yürüyüş ve 3 dağ bisikleti rotası bulunmaktadır. siirt ili genel itibari ile türk, kürt ve arapların yoğun olarak yaşadığı bir bölgedir, merkezde bu 3 dilde kullanılır. ama ortak dil tabi ki türkçei en sık türkçe konuşulur.
çok istememe rağmen burda rehber eşliğinde bir tur bulamadım, valilik böyle bir tur olmadığı belirtti. vadiye kışın kar yağmaz ve bu sebeple çok sert kışlar yaşanmaz fakat yazları aşırı sıcaktır. en ideal gezi zamanı ekim haziran arasıdır.
burası memleket yaa, daha çok överim ama çok uzun oluyor.
çok istememe rağmen burda rehber eşliğinde bir tur bulamadım, valilik böyle bir tur olmadığı belirtti. vadiye kışın kar yağmaz ve bu sebeple çok sert kışlar yaşanmaz fakat yazları aşırı sıcaktır. en ideal gezi zamanı ekim haziran arasıdır.
burası memleket yaa, daha çok överim ama çok uzun oluyor.
kendimce çıkardığım bir teoridir. toplaşın anlatıyorum.
öncelikle zaman kavramı, insanların beyninde oluşturdukları bir olgudur. anlar hafızamıza aktarılır ve hafızamız zamanı tanımlar. belli bir süreç, bir kişi için daha kısa, diğer bir kişi için daha uzun geçmiş olabilir.
bir örnek ile açıklayayım. 20 yaş üstü insanlara sorduğunuzda hemen hemen hepsi zamanın çocukken daha yavaş aktığını, artık anlamadan yıllar geçtiğini söyleyecektir. bunun açıklaması şudur. 20li yaşlardan sonra insan göreceli olarak öğrenmeyi azaltır, çevresine daha az merakla bakar ve günleri standartlaşır. örneğin bir ay boyunca sabah kalkıp işe giden akşama dönüp yemek yiyip uyuyan biri, bu bir ayın her bir gününü ayrı ayrı hafızasında tutmaz. insan beyni bu aynı yaşanmış günleri sıkıştırarak tek bir gün halinde hafızamıza atar. o bir ay sizin için bir gün halini alır. öte yandan, çocukken her günümüz farklıdır. yeni şeyler öğreniriz sürekli hayattan, farklı oyunlar oynarız, yeni insanlarla tanışırız hep. bu olayların hepsi ayrı ayrı beynimizde yer tutar. ve zaman daha uzun gelir. yani stabil bir hayat yaşayan birinin bir ayı bir güne tekabül ediyorken, bir çocuğun bir ayı 30 güne tekabül eder.
bu duruma en güzel çözüm, gezmektir arkadaşlar. her gün farklı yerlerde olup, her gün farklı insanlarla, kültürlerle tanışmaktır. sürekli merak içerisinde olmaktır. bu sayede dönüp baktığınızda daha uzun bir hayat yaşadığınızı farkedeceksiniz. zamanı kendiniz için yavaşlatacaksınız. her gününüz kendine hafızanızda ayrı bir yer edinecek.
gezmek ömrü uzatır.
(bkz: yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler)
öncelikle zaman kavramı, insanların beyninde oluşturdukları bir olgudur. anlar hafızamıza aktarılır ve hafızamız zamanı tanımlar. belli bir süreç, bir kişi için daha kısa, diğer bir kişi için daha uzun geçmiş olabilir.
bir örnek ile açıklayayım. 20 yaş üstü insanlara sorduğunuzda hemen hemen hepsi zamanın çocukken daha yavaş aktığını, artık anlamadan yıllar geçtiğini söyleyecektir. bunun açıklaması şudur. 20li yaşlardan sonra insan göreceli olarak öğrenmeyi azaltır, çevresine daha az merakla bakar ve günleri standartlaşır. örneğin bir ay boyunca sabah kalkıp işe giden akşama dönüp yemek yiyip uyuyan biri, bu bir ayın her bir gününü ayrı ayrı hafızasında tutmaz. insan beyni bu aynı yaşanmış günleri sıkıştırarak tek bir gün halinde hafızamıza atar. o bir ay sizin için bir gün halini alır. öte yandan, çocukken her günümüz farklıdır. yeni şeyler öğreniriz sürekli hayattan, farklı oyunlar oynarız, yeni insanlarla tanışırız hep. bu olayların hepsi ayrı ayrı beynimizde yer tutar. ve zaman daha uzun gelir. yani stabil bir hayat yaşayan birinin bir ayı bir güne tekabül ediyorken, bir çocuğun bir ayı 30 güne tekabül eder.
bu duruma en güzel çözüm, gezmektir arkadaşlar. her gün farklı yerlerde olup, her gün farklı insanlarla, kültürlerle tanışmaktır. sürekli merak içerisinde olmaktır. bu sayede dönüp baktığınızda daha uzun bir hayat yaşadığınızı farkedeceksiniz. zamanı kendiniz için yavaşlatacaksınız. her gününüz kendine hafızanızda ayrı bir yer edinecek.
gezmek ömrü uzatır.
(bkz: yavaş yavaş ölürler seyahat etmeyenler)
Ankara - Tatvan arası çalışan trendir.
Ankaradan; salı ve pazar 11:15 saatinde , tatvandan; salı ve perşembe 07:00 saatlerinde hareket etmektedir , yolculuk yaklaşık 25 saat sürmektedir .
Ankaradan; salı ve pazar 11:15 saatinde , tatvandan; salı ve perşembe 07:00 saatlerinde hareket etmektedir , yolculuk yaklaşık 25 saat sürmektedir .
pırlanta gibi sitedir, dizi, film, çizgi roman, oyun, bilim, teknoloji gibi bir çok konu hakkında harika yazılar bulabileceğiniz müthiş geek yuvası. sitenin yazı işleri şövalyesi yiğitcan'a sevgiler! tabi diğer yazarları da unutmadım, hepsine selamlar! site linki
youtube kanalları da var, youtube türkiye'nin altın parçalarıdır kendileri. film, dizi incelemeleri ve eleştirileri, çizgi romanlar sohbetleri. can bonomo ile sohbetler bile var!
böyle ciddi konuların yanında kanalın "sen ne diyon?" adlı bir konsepti mevcut, her hafta bi konu belirlenir ve gelecek hafta o konu hakkında yapılan yorumlar (izleyenlerin youtube yorumları) komedinin parçası olur, can sungur'un bilgisi, can türkdoğan'ın taklitleri ve ömercan'ın kimse duymadan uzay boşluğunda yok olan esprileri ile harika bir program.
tabi hepsi bir kenara benim için kanalın en önemli parçası "yerli/yabancı sinema günlükleri" tontişler oturuyorlar ve sinema tarihi için önemli bir yere sahip güzide filmleri baştan başlayıp sonuna kadar konuşuyorlar, arada film hakkında bilgiler ve elbette espriler. size çok şey katabilecek bir seri, sakın kaçırmayın. youtube kanalı
sitenin yazı işlerinden sorumlu yiğitcan'ın harika konulara değindiği podcast kanalı mevcut.
oyun kanalları da mevcut elbette. site ve ana youtube kanalının aksine burası sadece can sungur'un sorumluluğunda.
kendisi harika bir insan, abim gibi hatta babam gibi severim, oyunlar konusunda inanılmaz kültüre sahip, yılların eskitemediği bir oyuncu. gülerek eğlenerek geçen yayınları olsun, ciddi konuları konuştuğu yayınlar olsun hepsi sizi eğlendirirken aynı zamanda bir şeyler öğretir.
kendisi geekyapar'ı kuran, fikri ortaya atan kişidir. öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı çok sever herkesin böyle olması için elinden geleni yapar, bu çabaları beni etkileyen en önemli şey. canlı yayınlarını twitch'de izleyebilirsiniz, kaçırırsanız yayın tekrarını youtube kanalında bulabilirsiniz. tontiş yanaklarını buradan mıncırıyor, sevgilerimi iletiyorum.
geekyapar//oyun youtube kanalı /// geekyapar//oyun twitch kanalı
aslında geekyapar bünyesinde bulunan herkes hakkında yazmak isterdim ama gidip kendiniz keşfedin bence, evet can sungur'u anlattım ama onun yeri benim içi ayrı olduğundan yaptım bunu, keşfetmenin heyecanını kaçırmak istemem açıkçası.
kısaca eğlenceliler, komikler ama hepsinden önce çok iyi insanlar, pırlanta gibiler aslında. yaptıkları işi çok iyi yapan, hep iyi yapmak için çabalayan bir grup arkadaş işte.
seviliyorsun geekyapar!
youtube kanalları da var, youtube türkiye'nin altın parçalarıdır kendileri. film, dizi incelemeleri ve eleştirileri, çizgi romanlar sohbetleri. can bonomo ile sohbetler bile var!
böyle ciddi konuların yanında kanalın "sen ne diyon?" adlı bir konsepti mevcut, her hafta bi konu belirlenir ve gelecek hafta o konu hakkında yapılan yorumlar (izleyenlerin youtube yorumları) komedinin parçası olur, can sungur'un bilgisi, can türkdoğan'ın taklitleri ve ömercan'ın kimse duymadan uzay boşluğunda yok olan esprileri ile harika bir program.
tabi hepsi bir kenara benim için kanalın en önemli parçası "yerli/yabancı sinema günlükleri" tontişler oturuyorlar ve sinema tarihi için önemli bir yere sahip güzide filmleri baştan başlayıp sonuna kadar konuşuyorlar, arada film hakkında bilgiler ve elbette espriler. size çok şey katabilecek bir seri, sakın kaçırmayın. youtube kanalı
sitenin yazı işlerinden sorumlu yiğitcan'ın harika konulara değindiği podcast kanalı mevcut.
oyun kanalları da mevcut elbette. site ve ana youtube kanalının aksine burası sadece can sungur'un sorumluluğunda.
kendisi harika bir insan, abim gibi hatta babam gibi severim, oyunlar konusunda inanılmaz kültüre sahip, yılların eskitemediği bir oyuncu. gülerek eğlenerek geçen yayınları olsun, ciddi konuları konuştuğu yayınlar olsun hepsi sizi eğlendirirken aynı zamanda bir şeyler öğretir.
kendisi geekyapar'ı kuran, fikri ortaya atan kişidir. öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı çok sever herkesin böyle olması için elinden geleni yapar, bu çabaları beni etkileyen en önemli şey. canlı yayınlarını twitch'de izleyebilirsiniz, kaçırırsanız yayın tekrarını youtube kanalında bulabilirsiniz. tontiş yanaklarını buradan mıncırıyor, sevgilerimi iletiyorum.
geekyapar//oyun youtube kanalı /// geekyapar//oyun twitch kanalı
aslında geekyapar bünyesinde bulunan herkes hakkında yazmak isterdim ama gidip kendiniz keşfedin bence, evet can sungur'u anlattım ama onun yeri benim içi ayrı olduğundan yaptım bunu, keşfetmenin heyecanını kaçırmak istemem açıkçası.
kısaca eğlenceliler, komikler ama hepsinden önce çok iyi insanlar, pırlanta gibiler aslında. yaptıkları işi çok iyi yapan, hep iyi yapmak için çabalayan bir grup arkadaş işte.
seviliyorsun geekyapar!
yeşili, günde 4 mevsim yaşatan agresif havası ve havasına ayak uyduran milletiyle ünlenmiş şehir. görmek isteyenler acele etsin. yeşilin ömrü beş sene daha anca yeter.
hizmet pasaportu ya da hizmet damgalı pasaport olarak da bilinen gri pasaport, 5682 sayılı pasaport kanunun gereğince, yurt dışına devlete türlü hizmet için gidenlere, sadece görev sürelerini kapsayacak süre için verilen, yeşil pasaport gibi bir çok ülkede vize almaya gerek duymaksınız girme imkan tanıyan pasaport türüdür
dereköy sınır kapısı, bulgaristan-türkiye gümrük kapısıdır. kırklareli'de bulunan sınır kapısına karayoluyla E87 yolundan ulaşılabilir.
bayramlarda bulgar türkleri ile bayramlaşmaya gelen gidenlerden dolayı çok uzun kuyruklar olur. uzun dediysem harbi uzun. 7 - 10 saat arası beklemeli. yavas çalışan bulgar tarafı ile eziyet kaçınılmaz.
sınır kapısından önce taksiler vardır. arabanız ile çıkış yapmak zorunda değilsiniz. belki şirket aracınız vardır. onlarla da yurtdışı çıkışı yapamazsınız malum. arabanızı bırakın sınır kapısına. merak etmeyin güvenlidir. giriş kapısında taksici necdet abiyi bulun. o sizi bulgaristanda istediğiniz yere götürür. yolda araç değişimi bile yapabilir endişe etmeyin güvenilir. dönüştede arayın onu araç gönderip sizi aldırır. sizde böylece arabasız hızlıca geçmiş olursunuz. necdet abiye selamlar. Sorununuz varsa çözer iki muhabbete bakar.
bayramlarda bulgar türkleri ile bayramlaşmaya gelen gidenlerden dolayı çok uzun kuyruklar olur. uzun dediysem harbi uzun. 7 - 10 saat arası beklemeli. yavas çalışan bulgar tarafı ile eziyet kaçınılmaz.
sınır kapısından önce taksiler vardır. arabanız ile çıkış yapmak zorunda değilsiniz. belki şirket aracınız vardır. onlarla da yurtdışı çıkışı yapamazsınız malum. arabanızı bırakın sınır kapısına. merak etmeyin güvenlidir. giriş kapısında taksici necdet abiyi bulun. o sizi bulgaristanda istediğiniz yere götürür. yolda araç değişimi bile yapabilir endişe etmeyin güvenilir. dönüştede arayın onu araç gönderip sizi aldırır. sizde böylece arabasız hızlıca geçmiş olursunuz. necdet abiye selamlar. Sorununuz varsa çözer iki muhabbete bakar.
estonya'nın başkenti. ufak sevimli bir şehir özellikle telliskivi'yi mutlaka görmelisiniz graffitileri ve kafeleriyle karaköy'ü anımsatıyor
şu ana kadar görüştüğüm festival yetkililerinin hepsi aşırı tatlı insanlardı, umarım devamı olarak sorunsuz bir festival olur.
