nazım hikmet ran

konuyla ilgili 13 entry daha
Nazım Hikmet hasret kelimesinin vücut bulmuş halidir. Yaşadığı seyler o kadar ağır ki şöyle anlatayım; bizim okudugumuzda ölüp ölüp dirildigimiz, yahu bunu yazarken nasil bir duyguya malik olmuş dedigimiz o efsane şiirlerinin (ne guzel sey hatirlamak seni, yasamaya dair...) bir kismini Kemal Tahir e mektupla gonderirken "bir yandan boyle cerez gibi seyler yazmak ihtiyacini duyuyorum", "bunlar 1 saatte cikiveriyor, o yuzden saat 21-22 siirleri adini koydum, boyle olunca degerlerinden suphe ediyorum" gibi sozler sarfetmistir. Yasadiklari o kadar agir ki gonul meseleleri cerez gibi geliyor ona.

Nazim Hikmetin hayatimda cok buyuk bir yeri var. Pek cok siirini ezbere bilirim. hakkinda ne kadar belgesel, kitap varsa elimden gecmistir mutlaka. Sirf Vera ile notre dame katedralinin onunde fotografi var diye sirf o fotografin aynisini cekmek icin kiz arkadasimla Paris e gitmis adamim.

Nazim baris adamiydi, yunan hapishanelerinde insanlar öldürülüyor nazim siir yaziyor, kampta iskence yapiliyor nazim siir yaziyor, hirosimaya bomba atiliyor nazim siiriyle dunyayi ayaklandirmak istercesine haykiriyor. Ancak siirleri Turkiye de basilmiyordu.
Nazim hep insandan yana oldu ve daima umudunu korudu.
Bugun ise nefret soylemleri bir moda halina geldi. O yuzden bu donemlerde nazimi daha cok anlayacak insanlara ihtiyacimiz var.