konya

konuyla ilgili 54 entry daha
çok düz olduğu için insanlar evlerinden birer kova toprak getirmiş de alaaddin tepesini öyle yapmışlar. haliyle 30 basamak çıkacak kadar tepecik anca olmuş. tramvay bu tepenin etrafında dolanır. baharda tepe ve şehrin tamamı lalelenir ya da diğer renkli çiçeklerle bezenir. o çoraklıkta yeşillendirilmesi bence gayet iyi bir batı karadenizli olarak. o kadar da kurak bi şehir değilmiş diyorsun ama memlekete gelince anlıyorsun farkını, belediyecilikle bir yere kadar oluyor işte.

etli ekmek güzel yerde güzel. fırın kebabı da öyle. bir de tirit var. gidenler için etli ekmek havzan, fırın kebabı hacı şükrü (bir de ali baba gibi adı olan bir yer vardı meşhur ama biz gittiğimizde bitmişti) tirit için de kubbealtı (diğer tiritlerin tereyağı az yoğurdu fazla. bir de tiritçi mithat varmış beğenenler var) bamya çorbası meşhur. bir de her yerde arabaşı çorbası bulmak mümkün. mercimek ya da ezogelinden daha yaygın. alaaddin çevresinde ata etli ekmek var yemek için çeşitleri de lezzeti de iyi ama etli ekmeği orada tatmayın. geri kalan her şeyi tadabilirsiniz. patlıcan kebapları güzel. getirmezlerse pişmiş soğan getirmelerini isteyebilirsiniz.
kule'de de döne döne yemek yiyebilirsiniz.

evim şehirden 10 metre kadar yüksekteydi ve şehir dümmdüz olunca her akşam 3-5 tane havai fişek gösterisi izlemek mümkün oluyordu.
kelebekler vadisi vakit varsa görülmelik.
miniaturkumsu bir 80 binde devrialem parkı var. bu parkın içindeki kocaman ve kafalarını oynatıp ses çıkaran dinozorlar her seferinde beni mutlu ediyor gerçekten. kocaman derken 10-20 metre yüksekliğinde vardır rahat.
sille diye bir köy var kahvaltıya gidip kiliseleri, kayalıkları, harabeleri artık tarihi ne varsa gezmelik.

meram bağları meşhur. genişletilmiş çimenlendirilmiş piknik alanları gibi. çok da bi doğal güzellik yok tabi tamamen suni yeşillendirme hatta suni bir kanal-dere. yukarısında seyir terası-kafe var.

şehrin her yerinde belediyenin ücretsiz tuvaletleri var. bazı misafirlerin dikkatini çekecek ve hoşlarına gidecek kadar.
ayrıca belediyenin park bahçe işlerinde kadınlar da çalışıyor. daha önce görmediğim için hoşuma gitmişti. hem de öyle 3-5 göstermelik değil bütün parkın çiçekleriyle ilgilenecek kadar kadın. adres sorunca yavrum'lu kızım'lı yol tarif eden çok tatlı tonton teyzeler. kışın da hastane bahçesindeki karları kürekle temizliyorlar mesela.

ilk giderken bi arkadaşım 'ben ankaralıyım çok zorlanmadım da sana garip gelebilir biraz soğuk ve kabalar' demişti. bazen inanılmaz babacanlar yardımseverler öyle ki günün geri kalanı çok güzel geçiyor. çünkü beklenti o kadar düşük ve böyle bir şey yaşayınca ekstra mutluluk oluyor sanırım. biraz soğuklar, kabalar gerçekten de.
bence çok ama çok ilginç bir diğer nokta toplu taşımada 2 yaşındaki çocukların ayrı bir koltukta oturması ama bastonlu amcaların ayakta gitmesi. kadınlar çocuklarını kucağına almıyor. hatta çocuğu için yer verilmesi beklentisi içinde. 7 yaşındaki okuldan çıkan yorgun cılız çocuğu kaldırıp 5 yaşında ben oturcam yeaa diyen huysuz kızını oturtan var. bencillik bence bu. ve çok benciller. yine de güzel insanlar tanıdım o yüzden onları hatırlayınca bir noktada eleştirilerim duruyor.