aldatılmak
çeşitlidir.
karşındaki insanı aptal yerine koymakla doğru orantılıdır.
aldanmak için kandırılmak lazım. kandırılmak için çarpıtılmış gerçek ve uydurulmuş yalan, olanla olmayanın yer değiştirilerek anlatılması gerekir. karşıdaki sizin saflığınız ve aptallığınızdan yararlanıyor, zeki ve kurnaz geçiniyordur.
çünkü aldatılmak haberiniz dışında gelişen bir şeydir. rızanız alınmış olsaydı veya sorulsaydı aldatılmış olmazdınız.
karşıdaki her şeyini açıkça dışarıyla paylaşamıyor anlamına gelir bu. düşüncelerini ve hislerini paylaşabilmekten aciz, belli yararlar uğruna yalan söyleyebilen ve çıkarları olan aciz bir varlıkla karşı karşıyasınız. işlerini gizli halletmeyi seven, açık ve şeffaf olamayacak kadar kendine güveni olmayan ''istediğimi yaparım sana ne?'' moduna bile giremeyecek karakter eksiklikleri taşıyan, özgüvensiz, elde ettiği her iki tarafı da elinde tutma amacı güttüğü için küçük hesaplar yapan ama kafası sürekli tedirgin eli ayağına dolaşması yakın olacak bir figürdür.
karşısındakini aptal yerine koyduğunu sanan kişi genelde aptaldır çünkü ortaya çıkar ve rezil olur öyle ya da böyle. her iki tarafa da rezil olmak yerine dürüst olmayı seçebilseydi en azından bir tanesini kazanabilirdi. ama bu daha da kompleks bir konu aslında, biz şunu bilemiyoruz ve öğrenemeyeceğiz -daha da doğrusu öğrenmek istemiyoruz, haklıyız da öğrenememekte- ; hiçkimseyle bir ömür boyunca beraber olamazsın. elbette eskiyecek, elbette sönecek, elbette gidecek. kimdir o soul mate denilen şeyi bulan ve asla kaybetmeyenler? bilmiyorum.
insan kompleks bir varlık. kompleks varlığın ihtiyaçlarını ömür boyu tek bir kişi karşılayamaz. bu bir gerçek. bu yüzleşilmesi gereken bir şey. o yüzden inanılmaz bir boşanma oranı var, ortada kalmış zavallı çocuklar var. eline oyuncakları tutuşturulmuş, en kaliteli bebek arabasına binen ama annesi ve babası bir daha asla birbirini sevmeyecek bebekler var. defalarca evlenip yine boşanan insanlar var, bu sefer olacak umuduyla. defalarca aldatılan kadınlar var. yani, ne diyorum. ne diyeceğimi ben de bilmiyorumşu an düşünüyorum bak tam şu an yazarken. insan dürüst olmayı ve isteklerini karşıya aktarmayı becerebilmeli. diyebilmeli ki başka birini istiyorum, seni seviyorum ama başkası da lazım vesaire. en azından açık olmuş olursun, böyle ikiyüzlülükler üzerine günü kurtarıp şark kurnazlıklarına gerek yok. alelacele ondan ona koşuşturup bir şey belli etmeme çabalarına. erkeklerin aldattığı hemen anlaşılır, siz kadın değilsiniz saklayabilesiniz profesyonelce. sonunda rezil olacaksınız er ya da geç. bu aptallığa girişmenin anlamı var mı? sonunda ya tokat yiyeceksin bir tane ya da herkese anlatılacak hikaye. hem de iki kadın da olayı çözdüğü zaman yalnız kalacaksın ve o iki ayrı kadının tüm çevresine anlatılacaksın. gereksiz.
insan önce kendini tanımalı. kendini bilmeli. ihtiyaçları ne yüzleşmeli. iletişim kurmayı bilmeli. karşıya kendini tam anlatmayı becerebilmeli. karşıdan beklentilerini doğru aktardığında, herhangi bir isteğini veya ihtiyacını da aktarırken yalanlara başvurmamalı. başkasına ihtiyaç duyduğunda ve sevgisi bittiğinde de olabildiğince dürüst olmalı. ya da hepinizle aynı anda olacağım razı mısınız? diyebilmeli. herkes kabul ettikten sonra aldatılmış, kandırılmış ve aptal yerine konmuş olmaz kimse.
karşındaki insanı aptal yerine koymakla doğru orantılıdır.
aldanmak için kandırılmak lazım. kandırılmak için çarpıtılmış gerçek ve uydurulmuş yalan, olanla olmayanın yer değiştirilerek anlatılması gerekir. karşıdaki sizin saflığınız ve aptallığınızdan yararlanıyor, zeki ve kurnaz geçiniyordur.
çünkü aldatılmak haberiniz dışında gelişen bir şeydir. rızanız alınmış olsaydı veya sorulsaydı aldatılmış olmazdınız.
karşıdaki her şeyini açıkça dışarıyla paylaşamıyor anlamına gelir bu. düşüncelerini ve hislerini paylaşabilmekten aciz, belli yararlar uğruna yalan söyleyebilen ve çıkarları olan aciz bir varlıkla karşı karşıyasınız. işlerini gizli halletmeyi seven, açık ve şeffaf olamayacak kadar kendine güveni olmayan ''istediğimi yaparım sana ne?'' moduna bile giremeyecek karakter eksiklikleri taşıyan, özgüvensiz, elde ettiği her iki tarafı da elinde tutma amacı güttüğü için küçük hesaplar yapan ama kafası sürekli tedirgin eli ayağına dolaşması yakın olacak bir figürdür.
karşısındakini aptal yerine koyduğunu sanan kişi genelde aptaldır çünkü ortaya çıkar ve rezil olur öyle ya da böyle. her iki tarafa da rezil olmak yerine dürüst olmayı seçebilseydi en azından bir tanesini kazanabilirdi. ama bu daha da kompleks bir konu aslında, biz şunu bilemiyoruz ve öğrenemeyeceğiz -daha da doğrusu öğrenmek istemiyoruz, haklıyız da öğrenememekte- ; hiçkimseyle bir ömür boyunca beraber olamazsın. elbette eskiyecek, elbette sönecek, elbette gidecek. kimdir o soul mate denilen şeyi bulan ve asla kaybetmeyenler? bilmiyorum.
insan kompleks bir varlık. kompleks varlığın ihtiyaçlarını ömür boyu tek bir kişi karşılayamaz. bu bir gerçek. bu yüzleşilmesi gereken bir şey. o yüzden inanılmaz bir boşanma oranı var, ortada kalmış zavallı çocuklar var. eline oyuncakları tutuşturulmuş, en kaliteli bebek arabasına binen ama annesi ve babası bir daha asla birbirini sevmeyecek bebekler var. defalarca evlenip yine boşanan insanlar var, bu sefer olacak umuduyla. defalarca aldatılan kadınlar var. yani, ne diyorum. ne diyeceğimi ben de bilmiyorumşu an düşünüyorum bak tam şu an yazarken. insan dürüst olmayı ve isteklerini karşıya aktarmayı becerebilmeli. diyebilmeli ki başka birini istiyorum, seni seviyorum ama başkası da lazım vesaire. en azından açık olmuş olursun, böyle ikiyüzlülükler üzerine günü kurtarıp şark kurnazlıklarına gerek yok. alelacele ondan ona koşuşturup bir şey belli etmeme çabalarına. erkeklerin aldattığı hemen anlaşılır, siz kadın değilsiniz saklayabilesiniz profesyonelce. sonunda rezil olacaksınız er ya da geç. bu aptallığa girişmenin anlamı var mı? sonunda ya tokat yiyeceksin bir tane ya da herkese anlatılacak hikaye. hem de iki kadın da olayı çözdüğü zaman yalnız kalacaksın ve o iki ayrı kadının tüm çevresine anlatılacaksın. gereksiz.
insan önce kendini tanımalı. kendini bilmeli. ihtiyaçları ne yüzleşmeli. iletişim kurmayı bilmeli. karşıya kendini tam anlatmayı becerebilmeli. karşıdan beklentilerini doğru aktardığında, herhangi bir isteğini veya ihtiyacını da aktarırken yalanlara başvurmamalı. başkasına ihtiyaç duyduğunda ve sevgisi bittiğinde de olabildiğince dürüst olmalı. ya da hepinizle aynı anda olacağım razı mısınız? diyebilmeli. herkes kabul ettikten sonra aldatılmış, kandırılmış ve aptal yerine konmuş olmaz kimse.