kaybolmuş ülkedir. gittiğini iddia edenler olduğu gibi uzaylıların memleketi olduğunu söyleyenler bulunur. türkiye’den atlantis’e açılan gizli geçitler ve kapılar bulunduğunu duymuşluğum bile var. gerçekle masalı karıştıran bu kıta garip bir şekilde merak uyandırıyor. yalan yok, yakın zamanda ‘kaybolanı en ucuza biz gezdiriyoruz!’ sloganlı atlantis turları görmek isterim.

Reisi cumhurumuzun Türkiye ve İstanbul'da mutsuz olan insanlar için söylediği bir sözdür.

ahan da link.

amerikalı şair ve yazardır. sırça fanus romanında kendi hayatını kaleme almıştır. çocuk hikayeleri ve şiirler de yazmıştır. 2 çocuk annesi tek evlilik yapmış, çocukluğundan beri psikolojik problemler mücadele etmiş bir yazardır. babasının ölümünden gelen nevrotik sancıları asla yakasını bırakmamış, gördüğü elektroşok tedavileri, edebiyat alanındaki başarı kaygısı, kocası tarafından defalarca aldatılması ve umutsuz ruh hali onu intihara süreklemiştir. bir sabah çocuklarına kurabiye ve süt verdikten sonra tüm kapıları sıkıca kapatmış hava geçişlerini engelleyecek şekilde kapatmış ve kafasını mutfaktaki gaz fırının içine sokarak intihar etmiştir.

acısını, sancısını, sevgisini ve umutlarının kırılışlarını kalbimde sancıya sancıya hissettiğim yazar. çok özel bir kadın. çok okunmalı çok araştırılmalı.

iyi ki geçtin dünyadan esther, seni çok seviyorum.

ülkeler hakkında önyargılarla sorulan sorular. bu konuda en müzdarip olan ülkelerden bazıları

türkiye - babanın 4 eşi mi var ? deveye mi biniyorsunuz ?
hindistan - ineğe mi tapıyorsunuz ?
iran- kadınlar ülkeyi gezebiyor mu ? şeriat kanunları ..
kore- çinli misin ? japon musunuz ?

ve rusya

abi kahvaltıda bile votka içiyor musunuz ?

yıllardır araştırmalarda ve 2019 istatistikleriyle bir akdeniz ülkesinden fazla olmayan intiharlardır. adamlar zengin,medeni,rahat,gelecek kaygısı yok,çeşitli toplumsal baskılar yok neden intihar etsinler lan.

ha aşırı bilmekten ya da felsefik durumdan dünyanın saçma bir yaşam sistemine sahip olduğuna kanaat getirip intihar ediyorlarsa da zaten mantıklı.

mesela şurayı okuduğunuzda nalaka lan bile diyebilirsiniz.

umarim beyaz çaydır dağıttığı dediğim güzellemem!



(bkz: çalışkan ahmet)
(bkz: utanacağınızı bilsem )
(bkz: silivri soğuktur)

otostop' ta oruspu damgası yemek, (bkz: couchsurfing) yaparken m.kilecek insan gibi görülmek ve en önemlisi de '' kadın '' ayrımcılığına uğramak.

toplu taşımada o ekranı göstermekten nasıl rahatsız olmadıklarını aşırı merak ettiğim insan güruhudur. bu nasıl bir kendini sevmektir? hayır, insan kendine nasıl bu kadar çok katlanabilir?

1938'de yapılan yahudi soykırımı'ndan 669 çocuğu çekoslvakya'dan britanya'ya getirerek kurtarmıştır. çocuklara britanya'da aileler bulundu çünkü kendi ailelere toplama kampında çeşitli işkencelere maruz bırakılarak öldürüldü.

winton kurtardığı çocuklardan hiç kimseye bahsetmiştir fakat bir deftere kurtardığı çocukların isim soyisimlerini yazıp fotoğraflarını iliştirmiştir.

50 yıl sakladığı sırrı eşinin bu defteri bulması ile ortaya çıkmıştır. eşi defteri gazeteye götürmüş ve tüm çocukların bulunup davet edildiği bir program organize edilmiş ve çocuklarla winton karşılaştırılmıştır.

nicholas winton 2015 yılında hayatını kaybetmiştir.

adminler ya da kampbuddy‘leri (literatüre ben soktum sanırım şimdi) tarafından açıldığını düşündüğüm başlıklardır. son birkaç gündür bakıyorum, özellikle 2-3 tane yazar var ve bunlar paso başlık kastırıyorlar. bu şekilde sözlüğün bir şeye benzeyeceğine inanan varsa şimdi çadırını toplasın ve arkasına bakmadan kampı terketsin bence.