Kimin elinde nelere şahit olduğunu bilmeden ama öğrenmeyi delicesine isteyip az biraz satıcısından bilgi sahibi olup yutkunarak içimden “dile gel söyle neler gördün bugüne kadar kimin göz bebeğiydin??” demek istememe sebep olan eşyalardır benim için. Tam olarak böyledir. Ben o çay fincanıyla o zamana ışınlanmak o sofraya oturmak isterim. O kılıcı kim doğrulttu, hangi duvara astı bilmek isterim. O oyuncakla oynayan çocuk bu hayattan gözleri açık mı gitti? O kitaplar hangi ellerde dolaştı tek tek görmek isterim. İşte benim için ifadesi bu. Sadece “çok güzeller şunlara bak” değil benim için. Maddi değerine de yallah açıkçası. En son Hitler nişanı gördüğümde nasıl çığlık attığıma arkadaşım şahittir. Çünkü çok büyük bir tarihin tanığı o . Çok büyük acıları olduğu yerden sessiz sessiz izledi. Bir su matarası hangi yolculuklara hangi maceralara atıldı denilerek alındıysa anlamı vardır. Bilmiyorum ciddi iştir işte

Gerçek güzellik gizli olanda saklı derler ya doğru derler. Kuzey Atlantik’in ortasındasın vahşi doğadasın üstelik el değmemiş.🏞️ Misss gibi temiz havayı içine çek şöyle bir yeşilliklere bak bakalım.
Hükümdar olan doğa, sen misafirsin. Daha da iyi misafirlik göremezsin. Kimse de sana yaşatmaz görürsen anlarsın, yaşarsan zaten gelmezsin bi daha buralara 🏕️

Burdur'da bulunan anıtsal yapılarıyla dikkat çeken bir kent. içinde apollon klarios tapınağı - antoninler çeşmesi - sütunlu cadde - kent villası - tiyatro ve roma hamamı bulunuyor. günümüzden 1800 yıl önce inşa edilmiş hayran olmamak elde değil mimarisi ve güzelliğiyle cennete hissetme garantili.