verona

adige ırmağının kenarına kurulan bu küçük ve huzurlu şehir mimari bakımdan çok estetik. sokaklarında gezinirken kendinizi orta çağda hissetmeniz mümkün. floransa'daki o büyük katedralden (dom) sonra verona'da ziyaret ettiğim anastasia kilisesinin içindeki tasvirler beni büyülemişti. genel olarak pahalı bir şehir. romeo ve juliet'in şehri. gidip juliet'in balkonunu ziyaret edebilirsiniz. ayrıca mö. 84-54 yılları arasında yaşamış veronalı şair catullus'a ilham veren bu şehri tepeden görebileceğiniz bir yer mevcut. castel san pietro.. bu tepeye çıkıp verona'yı ve adige'nin akışını izlemeden verona'yı terk etmeyin.
gelenekleri olarak her mağazanın vitrininde dekor olarak kullanılan yıllanmış birbirinden çeşitli şarapları görebilirsiniz. tabii bunlar satılık değil. mağazanın fiyatlarını da vitrindeki şarap kalitesinden anlamanın mümkün olduğu şehir.
ferrari nin parfüm ve aftershaveleri verona daki douglas mağazasında her daim acayip indirimli. bilginiz olsun
türkiye dışında gördüğüm üçüncü şehir. çok güzel, romeo ve juliet’in balkonuyla ünlü olması da çok acı cidden, bundan çok daha fazlasını vaad eden harika bir yer, mimarisi, tarihi ve bunun yanında doğal güzellikleri ile italyanın tatlı yanlarından biri.