unutulmaz kamp anıları
geçen sene gümüşlük'te minyonum diye mi ile attığımız ilk kampımızda yan tarafımızda şaman olduğunu söyleyen ve yanında eski sat komandosu olan iki orta yaşlı adamla tanışmamız. ayrıca sözde adam gece biz uyurken tehlikelere karşı çadırımızın etrafına koruyucu büyü gibi bir şey yapmış. tabi bunları ertesi gün kendisi söylüyor. garipti yani fazlasıyla. manyak çeker miyiz neyiz anlamadım ki.
benim koku duyum lanet olsun ki yüksektir. parfum bile midemi bulandırıyor ve insanları kokularına göre ayırt edebilirim.
ilk kamp macerama okulda mağara klubuyle çıkmıştım. sırayla herkes mağaraya giriyordu. ben son gruptaydım. tahmin edersiniz o tulum bana gelene kadar bir sürü insandan geçti. sonuç? hayatımda duyduğum en kötü kokuyla mağaraya girdim. çıktığımda ise kusmamak için direniyordum.
ilk kamp macerama okulda mağara klubuyle çıkmıştım. sırayla herkes mağaraya giriyordu. ben son gruptaydım. tahmin edersiniz o tulum bana gelene kadar bir sürü insandan geçti. sonuç? hayatımda duyduğum en kötü kokuyla mağaraya girdim. çıktığımda ise kusmamak için direniyordum.
İlk kamp maceramız çok heyecanlıyız herşey çok güzel fakat eksik var ateş yok yani ateş için malzememiz yok çalı çırpı yok tecrübe yok dayandık dayandık gece girdik çadıra yattık az ileride çadır kuran gruptan tanımadığımız etrafındakilerin ona hitap ettiği şekli ile erol abi içtikte içti erol abi memleketi kurtardı erol abi şarkılar söyledi ulan zaten ateş yakamamışız çadırı alıp gelmişiz sanki yerden ısıtmalıymış gibi canımız burnumuzda sabaha karşı bir gürültü ile uyandım çadırın yanına ayı geldi diye zıplayarak meğerse ileride çadır kuran erol abi hızını alamayıp bizim çadırın yanına kadar gelmiş horluyor ah be erol abi gençleri kamp hayatına küstürdün selam olsun sana.