unutulmaz kamp anıları

/ 3
Her daim ilginç diyalog ve olayları içinde barındıran ve yıllar sonra dahi hatırlandıkça gülünen anılardır.
geçen sene gümüşlük'te minyonum diye mi ile attığımız ilk kampımızda yan tarafımızda şaman olduğunu söyleyen ve yanında eski sat komandosu olan iki orta yaşlı adamla tanışmamız. ayrıca sözde adam gece biz uyurken tehlikelere karşı çadırımızın etrafına koruyucu büyü gibi bir şey yapmış. tabi bunları ertesi gün kendisi söylüyor. garipti yani fazlasıyla. manyak çeker miyiz neyiz anlamadım ki.
ayvalık/badavut sabah saydığımız zaman arkadaşım 50 küsür sinek ısırığına sahipti bütün gece uyuyamayıp ben nerdeyim diye sorguladığım tek kamp anım
benim koku duyum lanet olsun ki yüksektir. parfum bile midemi bulandırıyor ve insanları kokularına göre ayırt edebilirim.
ilk kamp macerama okulda mağara klubuyle çıkmıştım. sırayla herkes mağaraya giriyordu. ben son gruptaydım. tahmin edersiniz o tulum bana gelene kadar bir sürü insandan geçti. sonuç? hayatımda duyduğum en kötü kokuyla mağaraya girdim. çıktığımda ise kusmamak için direniyordum.
tarih: aralik 2017.
yer: avustralya, great ocean road, aire river.
cadirima koala dustu agactan.
Edirne gokcetepe tabiat parkinda denizde bogulmak uzere olan arkadasimi kurtarmistim. Hey gidi. Butun gun titredik yaz gunu.
4 kişi 2 kişilik çadırda yattık,
3 kişi 1 kişilik çadırda yattık,
8 kişi 4 kişilik çadırda yattık

hikayeler çok uzun özet geçtim.
İlk kamp maceramız çok heyecanlıyız herşey çok güzel fakat eksik var ateş yok yani ateş için malzememiz yok çalı çırpı yok tecrübe yok dayandık dayandık gece girdik çadıra yattık az ileride çadır kuran gruptan tanımadığımız etrafındakilerin ona hitap ettiği şekli ile erol abi içtikte içti erol abi memleketi kurtardı erol abi şarkılar söyledi ulan zaten ateş yakamamışız çadırı alıp gelmişiz sanki yerden ısıtmalıymış gibi canımız burnumuzda sabaha karşı bir gürültü ile uyandım çadırın yanına ayı geldi diye zıplayarak meğerse ileride çadır kuran erol abi hızını alamayıp bizim çadırın yanına kadar gelmiş horluyor ah be erol abi gençleri kamp hayatına küstürdün selam olsun sana.
Gecenin bir yarısı kampta çakmak verip bana sarılan ,
İsveç çakımdaki tırbişönü şarap açarken kıran arkadaşlara selam
Dostumla Kaynaklar kampındayken bize, "şeyy acaba nereye yapıyonuz??" diye soran ve çadırına geri dönerken "hallettin mi?" diye sorduğumuzda sanki daha önce hiç zıçmamış gibi tepki verip bizi iplemeyen kız. Bokundan utanma.
Ağvarail'de bulunanlar bilir. Çadırların arasında kafası güzel mızıka ve gitar çalarak dolaşan bir lavuk vardı.

O lavuk bendim.
/ 3