türkiye'den siktir olup gitmek

/ 2
Elimden gelse yarın yapacağım olay ama her şeyde olduğu gibi bu olayda da insanın önüne onlarca engel çıkıyor ama hayal etmekten vazgeçmeyeceğim
sözde kolay olup gerçekleştirmesi zor bir eylemdir. yine de bunu başarmış birisi olarak söylemeliyim ki; hangi sınıftan olursan ol kendi kanından olan insanlar dışında gittiğiniz her yerde ikinci sınıf insan muamelesi görmeye mahkumsunuz. sonrası ise tıpış tıpış....
not: özlem denilen lanet olası bir faktör var. sakın eş geçmeyiniz yoksa kalbinizden vurur sizi.
Atatürk’le ilgili değil öyle konu ben de olsam arkama bakmadan giderim. Aksine sırf onun için bile giderim. Bu ülkede iyi bir kazanç elde etmek istisnai durumlar gibidir hele ki adam gibi üslupla...
Ama benim Almanya’da İtalya’da kazanacağımı Türkiye’de kazanmam imkansız haliyle ülkeye sadece zarar veririm.
Eğitime felan girmiyorum bile.yanlı da olsa istatistikler ortada Google Başkana bakabilirsiniz.
Ve sanırım buraya yazanların çoğu benim gibi düşünüyor elbet kürkçü dükkanına dönülecek ama şu replikle “hatırlıyor Musun fakir ama gururlu oğlan vardı şimdi zengin ve yine gururlu “
Bu da benim boş yaşamadığımın en güzel kanıtı olur kendime . Gururlu olmak kolaydır tabi koruyabildğin sürece...
Ayrıca hem ülkeye döviz sokmuş oluruz
Bu olayı bende istiyorum ama hiç kolay değil onun yerine gözlerden uzak bir yerde ekolojik olarak yaşama düşüncesindeyim.
Ne kadar kendi ülkemiz olsada yaşamın zor olduğu fakat bir o kadar da güzel isanların bulunduğu ülkemizden s*ktr olup gitmekte zordur.
ciddi ciddi gitmek isteyen fakat henüz bir çözüm önerisi geliştirememiş arkadaşlara şöyle birkaç bilgilendirmem olacaktır:

- (erkek bir kullanıcı için) almanya'da olan gurbetçi bir kızla evlenilmesi durumunda 3 sene sonra alman vatandaşı olabildiğinizi bilin. (naylon evliliği önlemek için aile ziyareti de yapılıyor bu arada)
genelleştirmek için dememekle beraber gurbetçi hanım kısmısı evlenilecek erkek konusunda, türk damat olsun da çamurdan olsun manasında takıldıklarından, sizin de "evlenirim ya ne olacak" demeniz durumunda, gitme ihtimaliniz ciddi bir seviyeye gelmektedir.
evlendikten ve oraya gittikten sonra alman hükümeti size "blue card" verilmektedir. bu size çalışma izni sayılabilecek bir karttır, vatandaşlık değildir. a1 seviyesinde almanca ile sürece başlayabilirsiniz. (yakın zamanda bir arkadaşım böyle bir evlilik yaptı)

- yurtdışına çıkılması durumunda en yakın iltica bürosuna başvurup o ülkede kalınması mümkün olabilmektedir. (yakın zamanda macaristan'a giden folklor grubu üyelerinin iltica talebinde bulunması bir örnektir.)

- (abd vizesi olanlar için) abd'ye dil okuluna gitmeniz durumunda vizeniz bitse bile orada "unregistered" oluyorsunuz (kimse sizi bulup kovmuyor). bu sizin orada kalmanıza veya çalışmanıza mani bir durum değildir. (bu sistemle giden bir arkadaşım var, dil kursu ile gitti ve hala boston'da yaşıyor. hali vakti idare eder, en azından 2 arabası var.)

bu söylediğim alternatiflerden birincisi dışında hiçbirinde ülkeye dönme şansınız bulunmamaktadır. aksi durumda o ülkeye bir daha gitme şansınız bulunmuyor. (bizde suriyeliler bayramda gidiyor geliyor, orada yok öyle şeyler)

bu kadar çok biliyorsun da sen neden gitmedin diyeceklere peşin edit: almanya'ya erasmus için gidecektim, bir kızla tanıştım aşık oldum ve gidemedim.
evli insanlar için bir tık daha zor eylem. bazen kendi kendime "garsonluk dahi yaparım gideyim" diyorum da, ahlaksız batı kanuna kurala çok saygılı olduğundan, kafana göre takılamıyorsun işte.

tabii en zoru da her şeye sıfırdan başlama korkusu... hukuku seçtiğim güne de ayrıca lanet olsun!
/ 2