türk mizahının doruk noktaları

sinema anlamında vizontele'dir. güldüğüm çok film oldu ama en samimi ve ince mizah bence buydu. yılmaz erdoğan'ın bu esere imza atıp hem de çok güzel hareketler bunlar gibi bi saçmalığı da yapması da nereden baksan tutarsızlık, orası ayrı.
zirvesi herkese göre değişkenlik gösterir fakat. şüphesiz 2000'ler orta oyunu gösterileri, hem sayılarının azlığından hemde erişimin zorluğundan dolayı efsanedir.

(bkz: ata demirer tek kişilik dev kadro serisi)
(bkz: cem yılmaz bir tat bir doku)

filmlere bakış görecelidir o yüzden iddialı ve çok bilinenleri bir kenara bırakıyorum. (bkz: ölümlü dünya) mütevazı tiyatrocu kadrosuyla sinemada fırtınalar estiremese de, ulaştığı kitlelerde iz bırakan bir film olarak (bkz: sağ salim) filmi kaliteli mizaha iyi bir örnektir.

günümüzde mizah deyince akla gelen isimleride bir kenara ayırırsak; (bkz: deniz göktaş) mizahı yakın gelecekte eğer hala özgür bir ülkede yaşıyor olursak, dönemin konjonktörüne en büyük eleştirel bakışı atan kişi olarak kitaplarda yer alacaktır. ofansif duruşu ve yeni kuşağın bakışıyla birleşmiş eski kuşak çatışmaları tatmin edicidir. ses tonunun berbat olmasına rağmen sizi içine çeken bir dili var.

son olarak, yakın geçmişte yaptığı alevi esprisiyle daha hiç ünlü olamamışken çok ünlü lincine uğramış olan (bkz: pınar fidan)'ı yakında yeniden sahnelerde göreceğiz. kendisine inancım var, bizi güldürürken düşünmeye zorlayacaktır. beğenmeyen siktirsin gitsin (bkz: recep ivedik) serisinden daha kötü olan (bkz: cumali ceber) serisini izlesin.

yazının sonunda neden coştum bilmiyorum, pınar fidan deyince böyle oldum galiba.
" olacak o kadar televizyonu " 1980'lerde tv2'de basladi. sonrar tv1, star1 vs. hep gundemi yakaladi ve cok iyi gozlemledi. tam kara mizah.