tek parti dönemi

1925-1937 arası 12 yıl boyunca başvekillik yapan İsmet Bey’le Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal arasında gerginlik giderek artmaktaydı. Cumhurbaşkanı son yıllarında siyasetten büyük ölçüde çekilip ülkenin günlük yönetimini İsmet Bey’in sorumluluğuna bırakmış, kendisini harf ve dil gibi reform çalışmalarına vermişti.

Cumhurbaşkanı kabinenin bir vekilini İsmet Bey’e danışmadan iki kez istifaya zorlamıştı. Onun bu tür müdahaleleri, İsmet Bey’in hoşuna gitmiyordu.

Eylül 1937’de, Atatürk’ün İsmet Bey’den istifasını istemesiyle sonuçlanan bir gerilim yaşandı. İsmet Bey, sağlık nedenlerini öne sürerek, istifa etti. Yerine İzmir eski İTC sekreteri ve Teşkilat-ı Mahsusa başkanı, 1924’te kurulan Türkiye İş Bankası’nın ilk genel müdürü ve 1932’den beri iktisat vekili olan Mahmut Celal (Bayar) getirildi.

1923 ve 1937 yıllarında geçirdiği iki kalp krizi bir yana bırakılırsa, Mustafa Kemal, 1937 yılı başlarına kadar genel olarak sağlıklıydı. Hastalığı 1938 yılı başında teşhis edildi ve durumu Mart ayından itibaren ağırlaşmaya başladı.

İsmet İnönü, Mustafa Kemal sonrası dönem için en güçlü adaydı.

11 Kasım’da Millet Meclisi İsmet İnönü’yü Cumhuriyet’in ikinci Cumhurbaşkanı seçti. Bu seçim, dört etken kapsamında açıklanabilir:
-Başvekil Bayar’ın, İnönü’nün hasımlarıyla işbirliğini reddetmesi (Bayar bu süre boyunca İnönü’yle temasını sürdürmüştü);
-İnönü’nün hasımlarının kabul gören bir aday bulmayı becerememesi;
-Hem milletvekillerinin hem de parti bürokratlarının yıllar önce bizzat İnönü tarafından seçilmiş olmaları;
-Askeri liderlerin İnönü’yü destekleme kararı ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın, mecliste büyük destek göreceği bildirildiği halde, aday olmama kararı.