starbucks
blonde roast diye bir şey çıkarmışlar web sitesinde diyor ki, “Daha az süre kavrulmuş, hafif gövdeli (dilde hafif hissedilen, ağızda çok az lezzet bırakan) yumuşak içimli ve zarif (ağızda duru tat bırakan) kahvelerdir”. normal americano’ya 2-3 lira fark vererek içiyorsun da içince ne farkı olduğunu anlayamadım. hayır cidden diyorum, bunun americano’nun yumuşak içimli de denilen orijin’inden ne farkı var anlayan beri gelsin, yeşillendirsin.
edit: link
edit: link
yiyecekleriyle, içeceklerinden daha çok haşır neşir olduğum sigara içilen dış alanları hep dolu olan kahve zinciri. patlıcan beğendili sandviçi başta olmak üzere tüm sandviçleri, ahududulu kurabiyesi başta olmak üzere tüm tatlıları şahanedir. salatalarının içindeki sos sirkeli olduğu için pek sevimli değil.
eskiden çok pahalı lan diye yanaşmazdım, ya da toplum yüzünden öyle bir ön yargım vardı bilmiyorum. aday mühendislik hayatım başladığından beri bir ısınmaya başladım. sürü psikolojisi değil, kahveyle hayat boyu haşır neşir oldum. ve filtre kahvesi f/p olarak başarılı bence. dışarıda aynı miktarda kahveyi bulaşık suyu gibi servis eden yerler minimum 10tl alıyor o kahveye. temiz temiz alıyorum sıcak-soğuk filtre kahvemi, gayet de güzel oluyor. kahve baydığında da cool lime denedim geçen gün, hiç fena değil. pelinsu olmaktan çok korkuyorum...