sözlükcülerin tinder maceraları

/ 4
Arkadaş ortamında ilk kullaniciyken diğerleri tarafından yoklukta muamelesi yapılan ve daha sonra diğer hepsinin teker teker açtığı değişik ama son zamanlarda biraz boka sarmış bir uygulama
bir nevi fakbadi programında birinin gelip, evlenmek istiyorum demesiyle sildiğim program.
istanbul beșiktaș'a 2 günlüğüne arkadaşımın yanına ziyarete gitmem ve 2. gün de tinder da bi kızla konuşup yarım saat sonra gezmeye çıktığımda kızı görmem. hızlı bir macera olmuştu.
bi kadın olmama rağmen türk kızlarının tinderda koca arama olayına baya gülüyorum. şu uygulamayı amaç dışında kullanan tek ülke bizdeki kızlar heralde. bu gün bir arkadaşımın tinderdan koca bulup evlendiğini öğrendim. adam alkolik çıkmış sabah akşam şiddet falan. yapmayın kızlar...
ikinci eşleşmemde şehrime kısa süreli gelen biri ile match oldum. Bi mekana gittik içiyoruz falan (bunlar patronu ve küçük bi ekibiyle gelmiş şehre bi toplantı vs. için ). Her şey güzel gidiyor çocuk benim patron da buralardaydı o da diğer masada tek takılsa sorun olur mu muhabbeti yaptı. Patron geldi aa dedim olmaz öyle buyrun ne güzel sohbet ediyoruz , o da geldi yani ben adamlarla gecenin sonunda kanka olmuştum eve davet ettim birer kadeh daha içtik sonra yolculadım onları. Böyle tinder diyip geçmeyin iyi arkadaşlıklar da kurabiliyorsunuz.
bulunduğum şehirde liman olduğu için haliyle yabancı gemiler geliyor. Geçen ay hintli bi denizci ile match olduk. Sakin sakin biralarımızı yudumluyoruz falan adam çocuklarımızı gemide büyütürüz muhabettine kadar saçmaladı.Neyse şehirden ayrıldı bu falan wp'tan bir mesaj geldi resmimizi atmış aile whatsapp grubuna. Ailen dinimi sorun eder mi diye zibilyon tane sorular ... ( babama sikh bi damadın olacak diyemem zaten) Yanii sanılanın aksine sadece bazı kadınların değil bazı erkeklerin de evlenme hayali ile kullandığı site
Hayatımı değiştiren insan ile tanıştığım bi platform, bu yolda başka insanlar da karşıma çıktı tabi ama olsundu
kimseyi tanımadığın şehirlerde sana eşlik etmesi adına birileriyle tanışmak için harika bir uygulama. böyle tanışıp yakın arkadaş olduğum, eğlenceli vakitler geçirdiğim çokça insan var. güvenirliği tartışılsa da one night stand için de oldukça iş görür.
avrupadayken alman bir kızla eşleşme sonucunda
ben: hi
kız: i want to fuck. where are you?

en dumur olduğum anlardan biriydi.
ilk entry'min tinder ile ilgili olacağını düşünmezdim ama erasmusumu yapar iken leş ortamlar beni açmayınca yereller ile tanışmak ve kaynaşmak(!) için tinder iyi bir yol gibi gözükmüştü.
tinder'ı bireylerin kişisel bilgilerini sayfalarca toplayıp bilimum şirkete satan bir başka şirket olarak görsem ve bu fikirden hiç hoşlanmasam da yalnızlık daha ağır basmış olmalı ki üzerine çok da düşünmeden maceraya atıldım.
ilk olarak havalı, "marjinal" fotoğraflarımdan birkaç tane seçtikten sonra "kendinizi üç kelimede özetleyin" kelimelerinden ekleyip ilgilendiklerimi kadınlar ve erkekler olarak ayarlayıp çeşitli maceralara atılmak üzere profilimi tamamladım ve vu-hu! ne kadar da çok seçenek vardı! meğerse sola kaydıra kaydıra seçenekler bitiyormuş. bulunduğum konumdan mıdır bilmem ama kuzeyli sarışın erkekler bana pek "barzo" gözüktüğünden birkaç gün sonra ilgilendiklerimi yalnızca kadınlar olarak değiştirdim. kezbanlığımdan değil, tinderdaki kuzeyli kadınlar çok daha akıllı ve güzel olduğundan. edindiğim ilk arkadaş 26 yaşında, üç çocuk annesi, ilginç takılar tasarlayan bir kadındı. ülkelerimizden, siyasetten, pişmanlıklarımızdan ve daha pek çok şeyden konuştuk. henüz buluşmadığımız bu kadınla sohbetlerimiz keyifli giderken ta-da! hayatımdaki ilk threesome teklifini aldım. ehe ehe, bilmem ki, nasıl olur derken en yakın arkadaşım kıskançlıktan çatlasa ve beni kabul etmeye ikna etmeye çalışsa da üçüncü kişinin bu kadının çirkin kocası olması gerekçesiyle teklifi geri çevirdim ve sanal arkadaşlığımız da bu şekilde sona erdi.
zaman geçtikçe tinderdan bir arkadaş bile bulamayan ben ikinci threesome teklifimi almıştım. kadın güzel olmasına rağmen üçüncü kişi ile ilgili pek bilgi vermeyip durumu gittikçe weirdlaştırınca böbrek.avi olabilir diye bundan da kaçtım. tinder yollarında her gün birileriyle eşleşiyordum ama nedense insanlar ya bir süre sonra cevap vermiyor ya da bir hi bile demiyorlardı. burnum hiç havada olmadığından hatta yerlerde süründüğünden ilk yazan hep ben oluyordum türkiyeli kadınlar hakkında düşünülenin/düşündürülenin aksine.
tinder maceramı erasmusum boyunca gezdiğim ülkelerde de devam ettirdim. ama bir haftadan fazla kaldığım avrupa'nın newyork'u berlin'de bile threesome teklifleri dışında bir allahın kulu ile tanışıp buluşamadım.
tinder'ın yüzü bana güneş görmeyen sevimli avrupa şehrinde türkiye'ye dönmeme bir hafta kala iki defa acı acı güldü.
birincisi Jana ile pek çok ortak noktamız olduğundan eşleşmememiz olanaksızdı. sohbetlerimiz iyi gidiyordu ki bir gün beni şehirdeki vegan etkinliğine davet etti. geç de olsa geleceğimi söylediğimde etkinlik olması gereken yerde yeller esiyordu ve Jana o günden sonra bana hiç cevap vermedi, üşüdüğümle kaldığım gibi nedenini de hiç anlayamadım. İkincisi rus asıllı, akıllı ve eğlenceli gözüken tatsiana ile son günlerimde tanıştım. daha ilk konuşmamızda beni o akşam bir saatlik tren yolculuğu ile gideceği haftasonu seyahatine çağırdı. üşengeçliği bırakıp götümü kaldırsaydım belki de son günlerimde biraz eğlenecektim. sonrasında whatsapp'a geçip epey konuştuk ama ikimiz de bir günümüzü ayarlayıp buluşamadık. sonra ülkeye döndüm ve tinder hesabımı kalıcı olarak sildim. ben yapamadım a dostlar, umarım siz bu sanal mecranın güzelliklerinden faydalanıp sanalın dışına taşıyabilirsiniz maceralarınızı.
/ 4