sanal bebek

avuç içi kadar bir aletin içinde bulunan canlının bizler tarafından sorumluluk alınarak büyütülmesi için dizayn edilmiş eğlenceli bir oyuncaktı. Oyuncak olmasına rağmen yaş sınırlaması yoktu.
90 ların akıllı telefonu .
bunun yüzünden dersler aksatılır , gece aileden gizlice kalkılır dinazorun(!) altı değiştirildi, hasta olurdu aşı isterdi.
10 gün mü ne yaşayıp ölürdü, sanal bebeği ölen sınıfta kızlar topluca ağlar ,birbirine felan salırdı. ne saykodelik dönemlerdi.
içimde ukde kalan oyuncak. yalvarmama rağmen derslerimi etkiler diye almamışlardı ulan sanki her sene takdirname alıyorduk.
Bendeki yeri çok farklı olan oyuncak. Sims'i de çok severdim bayılıyorum galiba böyle yedireyim icireyim bebek büyüteyim evlendireyim işlerine. Kendim hariç.
bir dönemi kasıp kavuran teknolojik çılgınlık, 7'den 77'ye her kesimden insan bir dönem sevmiştir. o günleri hatırlayanlar artık bugünlerdeki teknolojik gelişmelere hayretle bakmakta gelecekten korkmakta lan acaba matrix gerçek olabilir mi ya da gerçek olacak mı acaba diye düşünmektedir.
Minicik yaşta bile annelik duygusunu hissettirebilen avuç içi kadar pembiş alet
Herne kadar dojsanlarda yaşamasakta 2000lerdede meşhur olan ama benim hiç olmayan değişik saçma sapan bir şey insanları aptallaştırdıgını düşünürdüm belkide ailem öyle düşündürdü neyse sanal bebeği olmayanlar sa
bunlar ilk çıktığında sanırım liseye henüz başlamıştım. sanal bebekle birlikte lazer pointer’lar da aynı anda piyasaya sürülmüştü. ikisinin de fiyatı 5 bin liraydı. sadece birini almaya paramız yetiyordu. ben tercihimi sanal bebekten yana kullanmıştım. fırlamalar lazer pointer alıp kızların götüne başına turarlardı.