rotasız seyyah
Sosyal medya fenomenidir. Kısmen İyi işler yapmıştır. Bununla beraber PR kasmayı da çok iyi bilir. İyi niyetli olduğu işleri olsada iç hesap yapmasından dolayı antipati kazanmıştır. Sevdiği şeyi değil, başkaları tarafından sevilen şeyi yaparak hayatına devam etmeyi amaçlar. İnterrail Türkiye felan pek sallamaz, ama arayı herkesle iyi tutar zaten işi budur. Ulaşılmasının zor olduğu bilgileri paylaşırken götüm kadar abartmıştır. Bunun doğrulamasını diğer gezginler aynı şeyleri yaparak ispatlamışlardır. Bkz: Colombia yerlileri, Pablo Escobar, Antartika, Sponsor işleri vs vs
bir gezgin degildir, isletmecidir. dukkani instagram hesabidir, sabah acar aksam kapatir. bir sosyal projede gormezsiniz, kan duyurusu, bilmem ne hic goremezsiniz fiyatini oderseniz her seyi yaptirabilirsiniz.
kitap yazmak saygin bir istir, kitabi da facebook’ ta paylastiklarindan olusur.
hayirli isler
kitap yazmak saygin bir istir, kitabi da facebook’ ta paylastiklarindan olusur.
hayirli isler
türkiye'deki samimi bir kaç gezginden biridir. evet adam az parayla gezilmez diyor, haklı. gezilmez. mesela az parayla hollandaya gitmişsin, o parayı vermeyip van gogh müzezine girmezsen ne anladım ben bu işten? paris'e gitmişsin eyfel kulesine çıkmamışsın. (bu verdiğim örnekler pahalı örnekler)
van gogh müzesi girişi 17 euro
eyfel kulesine çıkış 36 euro.
hani bu paraları vermeyecek adamlar tanıyorum parasız geziyorum diyenlerden. adam da buna değiniyor. iyi kötü yurt dışına çıkmışsın ıh mıh ederek gezeceğine adam gibi para biriktir adam gibi gez diyor. sonra da bazıları tarafından linç ediliyor. kusura bakmayın ama siz bir halt bilmiyorsunuz.
kitabını okuyanlar onun yardım olarak aldığı parayi sadece kendi için değil, gezdiği yerlerde yardıma muhtaç olan insanlara yardım etmek için kullandığını bilirler.
van gogh müzesi girişi 17 euro
eyfel kulesine çıkış 36 euro.
hani bu paraları vermeyecek adamlar tanıyorum parasız geziyorum diyenlerden. adam da buna değiniyor. iyi kötü yurt dışına çıkmışsın ıh mıh ederek gezeceğine adam gibi para biriktir adam gibi gez diyor. sonra da bazıları tarafından linç ediliyor. kusura bakmayın ama siz bir halt bilmiyorsunuz.
kitabını okuyanlar onun yardım olarak aldığı parayi sadece kendi için değil, gezdiği yerlerde yardıma muhtaç olan insanlara yardım etmek için kullandığını bilirler.
latin amerika gezimde blogundan çok faydalandigim ve bunun için minnettar olduğum blogger. amma velakin sosyal medyada en ufak eleştiriye dayanamayan, eleştireni anında bloklayan bir egoya sahip. Bir keresinde endonezya yerlisi çok yaşlı bir kadının üstsüz (onlar öyle geziyor) fotoğrafını koymuş facebook'a. yanında da kendisi. memelere bant çekmiş, altına da "yeminle dönüp bakmadım eki eki" yazmış. bunu eleştiren bir yorum yazdığım için tüm mecralarda anında blokladi beni.
Daha çok satmak için daha çok gezdiğini düşündüğüm Türk gezgin.Bilboardlarda kitabını görmek mümkün, insanlara yaklaşımı samimiyetsiz ve itici geliyor.Facebook sayfasında beğenmediği yorumları silip ukala ukala yorumlar yazabiliyor. Gezmek EGO’larını ayak altına alabilmekti hani ? Hani gezmek çocukla çocuk olabilmekti yolda ? Neden bu tip ego balonlarını sever ki insanlarımız ?
gezi yazilarinda " burada görecek bir sey yoktu " ya da " dünyada butun ulkeleri gezmek gibi bir niyetiniz yoksa buraya gitmeyin " turunden cumleleri bol bol tuketen, hicbir unesco dunya mirasi, saray, muze, kilise gezmeyip zamanini fakir ulkelerdeki gariban halkla selfie yaparak geciren kisi.
rotasiz seyyahi takip eden arkadaslamizin neredeyse bir cogu onun yaptigi gezileri yapmayacak. sadece roman okur gibi yol hikayeleri okuyorlar ve tek bir genel kultur bilgisi edinmiyorlar. buenos airesdeki recolata mezarligi icin " burada unluler gomuluymus", bogotadaki botera muzesi icin " burasi unlu birininmis " diyecek kadar gercekte gittigi yerlerin kulturunden ve tarihinden bihaber ya da bir kelime ile kimler oldugunu yazmayacak kadar tembel ama en isin en acisi okuyucularin bu hic bir bilgi vermeyen bir kisiyi takip etmesi bize nasil bir gezi kulturumuzun oldugunun cok iyi bir gostergesi.
burada "ah cok farkli yerlere gidiyor " diye yazmislar. şili'ye gidip paskalya adasina gitmeyen, ekvador'a gidip galapagos'a gitmeyene ben gezgin demem dostlarim. yazdigi sacmaliklara daha cok ornek var ama bu kadar yeter sanirim.
rotasiz seyyahi takip eden arkadaslamizin neredeyse bir cogu onun yaptigi gezileri yapmayacak. sadece roman okur gibi yol hikayeleri okuyorlar ve tek bir genel kultur bilgisi edinmiyorlar. buenos airesdeki recolata mezarligi icin " burada unluler gomuluymus", bogotadaki botera muzesi icin " burasi unlu birininmis " diyecek kadar gercekte gittigi yerlerin kulturunden ve tarihinden bihaber ya da bir kelime ile kimler oldugunu yazmayacak kadar tembel ama en isin en acisi okuyucularin bu hic bir bilgi vermeyen bir kisiyi takip etmesi bize nasil bir gezi kulturumuzun oldugunun cok iyi bir gostergesi.
burada "ah cok farkli yerlere gidiyor " diye yazmislar. şili'ye gidip paskalya adasina gitmeyen, ekvador'a gidip galapagos'a gitmeyene ben gezgin demem dostlarim. yazdigi sacmaliklara daha cok ornek var ama bu kadar yeter sanirim.
Rotasız Seyyah 2- Yol Hikayeleri isimli yeni kitabı geçtiğimiz haftalarda çıkmıştır. Kendisini kitaplarından öncesinde de takip ediyordum. 1000 günlük turunun ardından, dinlenme kararı ile evine dönmüştür. Yaptığı projeler ile bbc gibi dünya medyalarına haber olmuştur.
İlk kitabında, kısa hikayelerinin sonuna yerleştirilen qr kodlar ile okuduğunuz anıyı da izleyebiliyorsunuz efenim. Keyifle takip ettiğim, çizgisini aşmadan en başından beri ciddiyeti ile insanlara yalnızca şaşalı fotoğraflar göstermeyen gezgindir.
İlk kitabında, kısa hikayelerinin sonuna yerleştirilen qr kodlar ile okuduğunuz anıyı da izleyebiliyorsunuz efenim. Keyifle takip ettiğim, çizgisini aşmadan en başından beri ciddiyeti ile insanlara yalnızca şaşalı fotoğraflar göstermeyen gezgindir.