memleket hasreti

Yurtdışına ilk vardığın anda, ilk ayın sonunda, üçüncü ayın sonunda, ilk yılda ve kalan bütün yıllar içerisinde insanın burnunu sızlatan hakkari-yüksekova kütüklü bile olsan, memleketini özlersin. ya beni sararsa memleket hasreti diye boşuna demedi (bkz: ahmet kaya). Özellikle zorunlu durumlarda; askerlik ve suç işleme durumlarında aşırı derecede adama koyuyor bu hasretlik...
yıllardır hayal ettiğin ülkeye erasmusa gelsen, çok güzel şartlarda yaşıyor olsan bile "bir başkadır benim memleketim" şarkısında gözlerini dolduran ve acaba ikinci döneme kalmayıp direk Türkiye'ye dönsem mi dedirten duygu.
hiçbir zaman nerede ne koşulda yaşasan da türkiye gibi başka bir benzer ülke olmadığı gerçeği, efsane lezzetli yemekleri ve o sağlam goygoyların döndüğü yerin insanları illa arattırıyor kendini. yalan değil. sonuçta dilden dile çeviri yaparken anlam çok kayboluyor sen hunharca güldüğün şeyleri ne kadar translate yapsanda olmuyor annem olmuyor aynı tad kalmıyor.